66

7.5K 396 69
                                    

Yazvuz

İçimdeki büyük boşlukla mücadele etmek fazla zordu benim için. Yaşadığım olaylar beni güvensizliğe sürüklerken ben inatla güvenmek için kavruluyordum. Murat'ın aşkı o kadar güzel geliyordu ki, bana güvenmekten başka bir şey yapmak gelmiyordu içimden. Ben onunla bütün olduğumu hissediyordum. Hani herkes durmadan arıyordu ya diğer yarısını, ben bulmuştum. Murat beni tamamlayan, eksikliklerimi gideren kişiydi.

Geldiği ilk günden beridir kalbime düşen ateş bir gün bile sönmemişti. Ayrıldığımızda, aramıza giren olaylarla birbirimizden koptuğumuzda bile içimdeki ateş sönmemişti. Aksine onu her düşündüğümde, her gördüğümde ateş daha da körükleniyor ve tüm ruhumu kapsıyordu. Ne kadar acı çeksem bile sönmesini asla istemediğim, acısının ne olursa olsun içimdeki boşluğu doldurmasına devam etmesini istediğim ateş hala içimi ısıtmaya devam ediyordu.

"Yavuz."

Hocanın sesi girdiğim düşünceler aleminden bir hamlede çekip almıştı beni.

"Efendim?"

"Ödevini soruyorum."

Yaptığıma emin olduğunu bakışlarından belli eden hocayı hayal kırıklığına uğratacağımı anladığım için kafamı öne eğdim.

"Ben teslim tarihini karıştırmışım."

"Hazır değil yani?"

Kafamı olumsuz anlamda salladığımda her zaman sevgi dolu olan, anlayışlı Sevda hocanın sesi duyuldu.

"Tamam, oturabilirsin. Kafanın son zamanlar karışık olduğu belli oluyor zaten."

Daha sonra yüzünü tüm sınıfa tutarak konuşmasına devam etti.

"Son seneniz olduğunu ve üniversite sınavları yüzünden fazla stres altında kaldığınızı biliyorum. Sizi anlayabiliyorum ama sorumluluklarınızı yerine getirmeyerek daha çok problem alıyorsunuz sırtınıza.  Tüm sınıfta durum iyi olmadığı için teslim tarihini 1 hafta uzatıyorum. Sadece bir seferlik yapıyorum bunu."

Hocanın gösterdiği anlayış daha fazla utanmama neden olduğu için bakışlarımı önümdeki kitaptan kaldırmadan sadece kafamı sallamakla yetindim.

Teneffüste yanıma yaklaşan kokuyla gülümseyerek kafamı kaldırdım ve ilk günkü gibi beni heyecanlandıran gözlere diktim gözlerimi.

"Gülümsediğin zaman çok daha güzel oluyorsun."

Aldığım iltifatla yüzüm yanmaya başlamıştı. Eskiye döndüğümüzü hissediyordum ve bu duygu inanılmaz bir mutluluk sunuyordu bana.

"Sinema işini erteleyelim bence."

Ensesini kaşıyarak söylediği şey kaşlarımı çatmıştı.

"Ödevi hallet sen, sonra gideriz nasıl olsa."

Benim için fedakarlık yapmasını istemediğim için bu fikrine karşı çıktım.

"Bu filmi ne kadar zamandır beklediğini sen söylemedin mi bana?"

Beni itekleyerek diğer tarafa geçmemi sağladıktan sonra benim yerime kendi yerleşti.

"Ödevi unuttuğun için ne kadar kötü olduğunu gördüm, Yavuz. Ödevi tamamladıktan sonra gideriz nasıl olsa. Hoca yeniden fırsat vermişken hiç riske atmaya gerek yok."

Yine beni düşünüyor oluşu içimin heyecanla titremesine sebep olmuştu. Sınıfta kimsenin olmamasından yararlanarak hemen elini dudaklarıma getirerek avuç içine öpücük kondurdum. Dudaklarını öpmeyi çok fazla istesem bile cesaret edemiyordum. Henüz buna tam olarak hazır hissetmiyordum.

"Bir hafta sürem var zaten. Sen beni merak etme, kısa sürede hallederim ödevi. Bugün seninle o filme gitmek istiyorum."

Kısa olduğu için özür dilerim ama sadece bu kadar çıktı.

Seviliyorsunuz❤️

Umut mu?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin