60

7.5K 430 96
                                    

Kapının açılmasını beklememe rağmen hala bir hareketliliğin olmamasına kaşlarımı çatmıştım. Tekrar zile uzandığımda kızarmış gözler, bitkinliğini bağıran bakışlarla karşılaşmıştım. Ağladığında sürekli dudaklarını dişleriyle ezdiği için şişmiş ve kızarmıştı yumuşacık dudakları. Burnunu hafif çekerek bana bakıyordu tüm kırılmışlığıyla.

İçeri geçerek kapıyı kapamamın hemen ardından kollarımla onu sarmış ve hıçkırarak ağlamasına sebep olmuştum. Küçük vücudu ağlaması yüzünden sarsılmayı sürdürürken ben kollarımı daha da sıkılaştırmıştım.

"Şşşş, geçti güzelim."

Ensesini okşayarak kulağına doğru fısıldayarak ona iyi gelmeye çalışıyordum. Şu an onun için gerçekten iyi gelmek istiyordum.

"Ağlama artık. Üzülme. Birkaç güne unutulur gider zaten. Yıpratma kendini bebeğim."

Burnunu çekerek benden uzaklaştı ve bir şey söylemeden odasına geçip kendini yatağına bıraktı. Cenin pozisyonunu aldığında ufalan vücudu hafifçe tekrardan sarsılmaya başladığında yanına oturarak sırtını okşamaya başladım.

"Hiç kimse o geri zekalıya inanmadı zaten."

"Bana neden bunu yaptı?"

İç çekerek sorduğu soru ciğerimi yakıp geçmişti resmen.

"Seninle arkadaştan farklı şekilde ilgilenmem yüzünden."

Sırtına bakarak söylediğim şeyin hemen ardından bana dönerek gözlerini gözlerime dikti.

"Nasıl?"

Titrek bir nefes bırakarak söyleyeceklerimi beynimde tarttım önce.

"Gay olmamızdan şüphelenmiş. Benim sürekli seni kıskanmam, ondan uzak tutmaya çalışmamdan kıllanmış işte. "

Bakışlarımı ondan kaçırarak gözlerimde ki suçluluk duygusunu gizlemeye çalıştım o an. Yine mi benim yüzümden üzülüyordu bu çocuk?

"Gay olduğumuzu biliyor mu?"

Korku barındıran sesi canımı olabilecekmiş gibi daha çok yakmıştı.

"Galiba."

Tekrar sırtını bana dönerek cenin pozisyonunu geri aldı. Birkaç saniye bir şey söylemeden uzandı ama sonrasında sessizliğini bozdu.

"Zaten tüm okul öğrendi artık."

Çaresizliğini hissediyordum. Ne yapacağını bilemez bir haldeydi. Kafasını sorular meşgul ediyor ve bununla başa çıkamıyordu. Bunu ona bakarak bile anlayabiliyordum.

Ben de yanına uzandığım zaman bir tepki vermeden yatmaya devam etti. Arkası bana dönük olduğu için arkadan ona sarılarak burnumu saçlarına gömdüm. Böyle yapmamı sevdiğini biliyordum. Her ne kadar bana kızgın, kırılmış olsa bile bunun onu iyi hissettireceğini biliyordum.

"Herkesin bana nasıl baktığını gördün mü? Aşağılık biriymişim gibi bakıyorlardı."

"Onlar kendilerine baksınlar önce."

Ağlaması dinmişti artık. Sessizliğini sürdürüyordu ama. Her ne kadar olanları merak etsem bile onu üzmemek için, yeniden aynı şeyleri hissetmesini istemediğim için susmaya karar vermiştim.

"Ben öyle bir şey yapacağını düşünmemiştim bile. Hatta bugün onun yanına gidip dün için özür dileyecektim neredeyse."

Sırtını göğsüme daha çok yaslayarak olayı sakinliğini koruyarak anlatmaya başlaması kalbimi bir nebze rahatlatmaya başlamıştı.

"Dün ne oldu ki?"

Derin bir nefes aldı soruma cevap vermeden  hemen önce.

"Dün ben onlara gitmiştim. Ders çalışmak için rica etmişti benden. O sırada üzerime kahve döküldü. Kiyafetimi değiştirmem için beni odada yalnız bırakıp çıktı ama hemen ardından arkadaşlarıyla beraber odaya daldılar. Ben hemen giyinip çıktım. Arkadaşlarının bakışlarından yanlış anladıklarını fark ettim ama geri dönemedim. Bugün de bunun için ondan özür dileyecektim ama..."

Yeniden hıçkırıklara boğulduğunda ensesine öpücükler kondurarak yalnız olmadığını ona hissettirmeye çalıştım. Bu yaptığım sakinleştirmek yerine ağlamasını daha çok şiddetlendirmişti. Birkaç dakika süren ağlamasının ardından yeniden nefesi düzene girmeye başlamıştı.

"Bugün tüm arkadaşları kantinde benim Selim'le yatmak için Selim'den habersiz odada soyunup onu beklediğimi söylediler. Selim'e gerçeleri açıklamasını söyledim ama arkadaşlarını onayladı. Ne kadar inkar etsem bile kimse inanmadı bana. Murat, herkes onlara inandı. Bir kişi bile bana inanmadı."

Bana dönerek göğsüme sokuldu üzüntüyle. Arkadaşsızlığı ilk kez bu kadar ağır bir şekilde tokat misali inmişti suratına anlaşılan.

"Sana inanmalarına ihtiyacın yok zaten. Önemsemediğin insanların seninle ilgili neler düşündüğünü kafana takman bile hata. Sen sadece seni seven insanlara bir şeyleri inandırmak için çabala. Gerisini boş ver."

Umut mu?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin