Murat: Kapıyı açar mısın artık?
Murat: Yavuz?
Murat: Hadi kapıyı aç
Murat: Yanında olmama izin ver, bebeğim
Yavuz: Ben özür dilerim
Yavuz: Benim yüzümden azarlandın
Murat: Saçmalama
Murat: Özür de dileme
Murat: Kimse seninle dalga geçemez
Murat: Buna izin vermem
Yavuz: Ben çok utanıyorum
Yavuz: Selim konusunda seni dinlemeliydim
Yavuz: Hata yaptım
Murat: Üzülme sen
Murat: Canını sıkmana değmeyecek kadar önemsiz bir şey
Murat: Siktirsin gitsin
Murat: Zaten ağzını burnunu dağıtmaya bir bahane arıyordum
Yavuz: Keşke bulaşmasaydın hiç
Yavuz: İkinci uyarını aldın benim yüzümden
Murat: Sorun değil, Yavuz
Murat: Senin üzülmene izin vermem ben
Yavuz: Bir daha olursa uzaklaştırma alacaksın ama
Murat: Sen sıkma canını
Murat: Dediğin gibi, bir daha olursa
Murat: Bir daha olmaz olur biter
Yavuz: Teşekkür ederim
Yavuz: Beni yalnız bırakmadığın için
Murat: Bunun için teşekkür etme
Murat: Şimdi de yanında olmama izin ver sadece
Murat: Hadi aç kapıyı
Murat: Hala üzgün olduğunu biliyorum
Murat: Seni böyle bırakıp gidemem
Yavuz: Ben çok aşağılanmış hissediyorum
Murat: Sen hiç merak etme, ben nasıl aşağılanılırmış Selim'e öğreteceğim
Yavuz: Sakın
Yavuz: Başını belaya sokma
Murat: Kapıyı aç artık Yavuz
Murat: Karşı dairede ki sürekli çıkıp çıkıp duruyor zaten
Yavuz: Peki