Gözlerim hala üzerindeyken aniden bana bakmasıyla gülümseyerek onu izlemeye devam ettim ama o utanmış olacak ki, yanakları pembeleşmiş bir şekilde gözlerini benden kaçırdı ve önündeki kitaba odaklanmaya çalıştı.
"Fazla tatlısın. Bunu biliyorsun değil mi?"
Hipnotize olmuş bir şekilde ona bakarken ağzımdan dökülen kelimelerin etkisiyle elindeki kalemi dişleri arasında ezmeye başladı.
Karşımdaki görüntü işimi zorlaştırmaya devam ederken elimin yüzüne temasıyla irkildi.
"Çok yumuşak lan."
"Hani ders çalışacaktık?"
Utandığını fazlasıyla belli eden sesi gülümsetmişti.
"Çalışıyorsun işte."
Kafasını sallayarak elindeki kalemi kitabın üzerine bıraktı ve geriye yaslandı. Ders işlerken devamlı dudağını yaladığı için hala nemli olan alt dudağını tekrar ağzının içine yollayarak emdi.
"Bilerek yapıyorsun, değil mi?"
Yutkunmamın hemen ardından gözlerimi gözlerine dikerek sorduğum soru karşısında hafiften gülümsedi.
"Neyi bilerek yapıyorum?"
Anlamamış gibi davranması gözlerimi devirmeme neden olmuştu.
"Az öncede devamlı dizini dizime değdiren de bendim zaten."
Can alıcı gülüşüyle yüzünü elleri arasına aldığında saçlarını okşayarak içimdeki sevgi patlamasını yatıştırmaya çalışmıştım ama pek yetmemişti.
"Derse geri dönelim bence."
Suratımdaki ifadeyi ciddileştirerek önümdeki kitabı sayfalamaya başladım ama Yavuz'un yaptığıyla şaşkınlıkla gözlerim sonuna kadar açıldı. Bacağımın iç kısmını usulca okşaması içimi kıpırdatsa bile kendimi hakim olmak için elinin üzerine elimi koyarak onu durdurmaya çalıştım.
"Bunu konuşmuştuk, değil mi?"
Söylediğimi takmadan elini yukarıya doğru tırmandırıp aletimin üzerine getirdiğinde derin bir nefes alıp elini tekrar durdurdum.
"Yavuz, dur bence."
Diğer elini yanağıma çıkarması ve aşkla yanağımı okşamaya başlamasıyla küçük bir tebessüm süsledi yüzümü.
"Seni çok seviyorum, Murat. Ne yapacağımı bilemez bir şekilde seviyorum."
Alnını alnıma yaslayarak derin nefes alıp vermeye koyuldu. Az önce yaptığı şey yüzünden utandığını bildiğim için ona biraz zaman tanıdım. Birkaç dakika böyle beklemeyi ona çok görmek istemedim o an. Zaten benim için oldukça güzeldi.
Hafif bir şekilde kıpırdandığında kapattığım gözlerim anında açılmıştı. Yüzümden uzaklaştırdığı yüzünü bu kez boyun girintime sokmuş ve kucağıma oturarak kollarını bana sarmıştı. Bedenimin kenarlarında duran bacaklarını şefkatle okşarken boynuma bir öpücük bırakarak geri çekildi. Hafif başı öne eğik bir şekilde yüzüme bakmamak için çabalayarak konuşmaya başladı.
"Bazen söylediğin ve yaptığın şeyler beni acıtıyor. Sen belki de pek umursamıyorsun söylediklerini veya beni incitmek için söylemiyorsun ama ben sürekli onları düşünerek deliriyorum. O zaman hiç rahat olamıyorum biliyor musun? Kalbim sürekli sıkışıyor. Kafamı duvara vurup patlatmak istiyorum. Bazen beni fazla utandırıyorsun."
Tekrar göğsüme sokulduğunda kollarımla bedenini sıkıca sarmaladım. Bu kadar hassas olduğunu daha önce hiç fark etmemiştim o söyleyene kadar. Hassas bir yapıya sahip olduğunu biliyordum ama bu denli olduğunu hiç düşünmemiştim.
"Ben özür dilerim."
Saçlarına kendimi durdurma gereği duymadan öpücükler bırakırken belini usulca okşuyordum.
"Ben senin bu kadar taktığını bilmiyordum. Keşke daha önceden söyleseydin. Hiç değilse hareketlerinle belli etseydin ama suçun bende olduğunu biliyorum. Benim anlamam gerekiyordu."
Boynuma yeniden öptüğünde ve burnunu sürttüğünde kıdıklandığım için gülerek kendimden uzaklaştırdım.
"Kendini suçlaman için söylemedim."
Titrek sesiyle söylediği cümleyle yüzümdeki gülümse daha da genişlerken yüzünü ellerimin arasına aldım.
"Yavuz, sana çok fazla değer veriyorum. İnan bana bilerek seni üzmem. Böyle bir şeyi asla yapmam. Bundan sonra bana her şeyi söyle. Seni daha iyi tanımam için, bir birimizi anlamamız için."
Kafasını salladığında hala ellerimin arasında olan yanaklarından basarak dudaklarının öne doğru uzanmasına neden oldum ve dudaklarımı bebek gibi dudaklarına bastırarak huzura kavuştum.
lanedlymelek01 doğum günün kutlu olsun güzellik😍😘❤️❤️