ATEŞİN ORTASINDA (TAMAMLANDI)

13.HAİN PLAN

KEYİFLİ OKUMALAR

Nedense intikam almak, affetmekten, başkalarını anlamak yerine suçlamak, bir hatayı ve bir kötülüğe unutmak yerine hesap sormak daha kolay. Nedense plan ve tuzak hep en iyi çözüm oluyor.

Berfin hastanenin odasında tahlillerin sonuçlarını bekliyordu. Aybars onu bir saat evvel buraya getirmişti. Biraz yanında durmuştu fakat hemşire ona bir ameliyata girmesi gerektiğini söyleyince gitmek zorunda kalmıştı. Lâkin Berfin'i yalnız bırakmak istemediği için Ayris'i arayıp hastaneye gelmesini söylemişti.

Genç kadın odanın açılma sesiyle başını o tarafa çevirdi. Artık hareket edebiliyordu ama hâlâ nasıl o hâle geldiğini düşünüyordu. Kafasında yegâne bir ihtimal vardı. İşlediği günahın bedeli ve Kenza'nın ahı olduğunu düşünüyordu. Pişmandı. Çok pişmandı, ama elinden bir şey gelmiyordu. Zaman geçmiş, geri dönüş yoktu. Gerçekleri değiştiremezdi. Kenza onun yüzünden ölmüştü. Oysa ki, kendisi sadece anneannesini mutlu etmek ve hayalini gerçekleşmek istemişti. Fakat çok can yakmıştı... Atlas'ı annesiz bıraktı, Aybars'ı karısından mahrum etti ve bir aileyi dağıttı. Şimdi Aybars'tan uzak dursa bile ve mutsuz olsa bile, vicdanı rahat olmayacaktı. Çünkü bazı hataların ne dönüşü ne de telafisi vardı. Keşke gerçekleri değiştirebilseydi. Keşke günahları işlemeseydi. Keşke hep masum kalsaydı. Lâkin ne yazık ki artık her şey için çok geçti. Çünkü ateşinin tam ortasındaydı. Çünkü yaptığı suçları, günahları ve hataları ödenecek bir bedeli olmalıydı. Sonuçta her günahın bir bedeli vardı!

Doktor Bey elinde testlerin sonuçlarıyla Berfin'in başında durdu. "Neden o hâle geldiğinizi merak ediyorsunuzdur değil mi?" diye sordu. "Sebebini öğrenmek istiyorsundur diye düşünüyorum!" Berfin kafasını salladığında ciddi bir ifadeyle devam etti. "Kanınızda zehir bulduk." Genç kadının gözleri şaşkınlıkla açılırken doktor yine devam etti. "O zehir bilinç kaybınıza sebep oluyor. Hatta felç geçirmeniz o zehir yüzünden. Yani siz hasta değilsiniz." dedi net bir sesle. "Zehiri bir daha içmezseniz, öyle olmayacaksınız!" Berfin'in düşmanı yoktu. Ona kim, neden zehirlesin ki?

"Ama yaklaşık üç hafta önce ayaklarımı hissetmediğim için kaza yapmıştım!" dedi anlamsızca bakarken. "Neden acaba?" diye sordu merakla. "O zaman sonuçlar temiz çıkmıştı!"

"O zaman şöyle açıklayayım; demek ki o gün de aynı zehirden içmiştiniz fakat bugün doz çok yüksek olduğu için böyle oldunuz." Haklıydı. "O gün biri sonuçları değiştirmiş olabilir!"

Berfin'in kafası iyice karışmıştı. "Ne zaman taburcu olabilirim?" diye sordu konuyu değiştirerek. "Daha ne kadar kalacağım burada?"

Doktor Bey, "Ne zaman istersiniz." dedikten sonra odadan çıktı.

Genç kadın uzandığı yerden kalkarak Kayla'nın odasına gitmek ve onunla Aybars hakkında konuşmak üzere odadan çıktı.

Kayla'nın odasına vardığında kapıyı tıklayıp içeriye girdi. Kayla odada tek başına sandalyeye oturuyordu. Hastası yoktu. Berfin'i görünce gülümsedi. "Hoş geldin!" Geleceğini biliyordu. "Buyurun!"

Berfin, Kayla'nın gösterdiği sandalyeye oturarak direkt konuya girdi. "Bana kamerayı gösterdiğin için çok teşekkür ederim." dedi minnet dolu bir sesle. "İyiliğini unutmayacağım!"

"Lütfen Aybars'a söyleme, kızar bana!" Kayla dün Aybars'tan, Berfin'in evlenme teklifini kabul etmediğini öğrendiğinde onları kavuşturmak istediği için, Berfin uyuduktan sonra evine gizlice girmiş, Aybars'ın hazırladığı videoyu odasında bırakmıştı. "Zaten gördüğün gibi, öldükten sonra vermemi istedi." Aybars o videoda Berfin'i ne kadar sevdiğini, hastalığı yüzünden öldüğünü ve onunla mutlu bir yuva kurmak istediğini söylüyordu. "Aybars öğrendiğini öğrenmemeli!"