KEYİFLİ OKUMALAR
Zamanla geçmişte yapılan bütün hatala, sırlar ile beraber ortaya dökülür. Bazı sırlar zararsızken, bazıları hem zararlı hem tehlikeli, Aybars'ın sırrı gibi. Bazı hatalar telafi edilmezken, bazıları sadece pişman eder, Berfin'in hatası gibi. O hatalar ve o sırlar geleceği altüst edecekti. Genç kadını yine ateşin ortasına düşürecek, genç adamı üzecekti.
Berfin hâlâ kapının önünde babasının konuşmasını bekliyordu. Kays Bey'in telaşlı hâli, onu da telaşlandırmış, korkutmuştu. "Anneanneme bir şey mi oldu yoksa?" Babası en son Vehibe Hanım'ı görmeye gitmişti. "Çiçeğim iyi mi?"
"Vehibe Hanım iyi ama..." deyip sustu Kays Bey. Kızının merakla bakan gözlerine bakarak devam etti. "Ubey, Retil'i sırf sana yardım etti diye bıçaklamış, şimdi anneannenin kaldığı hastanede yatıyor."
Berfin inanmayarak kafasını iki yana salladı. Babasının yalan söylediğini, Retil'in en başından beri hayatını karartmak için Ubey ile iş birliği yaptığını, Ubey'in sevgilisi olduğunu ve her şeyin bir oyun olduğunu biliyordu. Kesinlinle öyle bir ihtimal yoktu. Zira Retil ona yardım etmemişti, aksine tuzak kurmuştu. "Yalan!" Berfin'in sesi kesin ve netti. "Bu da bir oyun!" Bu sabah Deniz ile hastanenin kafesinde Aybars'ın doğum günü hakkında konuşurken, Retil'in onları uzaktan izlediğini fark etmişti. O yüzden Ubey'den yeni bir hamle bekliyordu. Babasına şüpheli bakışlarla bakıp kollarını göğsünde birleştirdi. "Sen benim yüzümden olduğunu nereden biliyorsun?" Kays Bey, kızının sorusuyla yutkundu. Uzun bir süre sessiz kaldı. Cevabı yoktu. Ben de Ubey'le iş birliği yapıyorum, diyemezdi. Berfin sorduğu sorunun cevabını almayınca tek kaşını hesap sorarcasına kaldırdı. "Evet baba, bekliyorum!"
Aybars, Ayris, Jad ve Deniz uzun holün ortasında duruyorlar, merakla Kays Bey'in yanıtını bekliyorlardı. Herkes davranışlarından ve söylediklerinden şüpheleniyordu.
"Hani ben anneannenin ziyaretine gideceğim diye bir mesaj atmıştım ya, orada Retil'i gördüm işte." Kays Bey sonunda cevap verebilmişti. Fakat kekeleyerek konuştuğu için ne yazık ki inandırıcı değildi. "Neden hastanede olduğunu sormak için yanına gittiğimde, sana Atlas'ın yerini söylediği için orada olduğunu söyledi."
Berfin şüphelerinden iyice emin olmuştu. "Anladım." Umursamaz bir sesle devam etti. "Neyse, Retil umrumda bile değil. Ne hâli varsa görsün, o benim arkadaşım değil artık!" Genç kadının cevabı herkese şaşırtmıştı. Aybars bunu sevdiğinden beklememişti. Berfin bakışlarını Deniz'e çevirdi. "Sen şimdi hastaneye git, gerçek olup olmadığını öğren!" Bir kez daha Ubey'in tuzağına düşmek, Retil'in oyununa gelmek, tekrar kandırılmak ve ihanete uğramak istemiyordu. "Bakalım babamın söyledikleri doğru mu!"
Deniz başıyla onayladıktan sonra, Kays Bey ile hastaneye gitmek üzere evden çıktılar.
Giden iki adam ardından, Berfin kapıyı örttü. O sırada herkes ona sorgulayarak bakıyordu. "Merak ettiğinizi biliyorum." Eliyle salonun kapısını gösterip devam etti. "Hadi içeriye geçelim, size her şey anlatacağım."
Herkes salonda yerine oturduktan sonra Berfin uzatmadan olan biteni
anlatmaya başladı. Retil'i bugün onu takip ederken gördüğünü, ona neler yaptığını ve Ubey'in tuzaklarını anlattı. Herkesi tek tek baktı. "İşte böyle!" dedi anlatmayı bittirdikten sonra. "Yani onu bıçaklamış olsa bile benim yüzümden değil." O esnada telefonuna bir mesaj geldi. Kayla'dan. "Yoldayım, birazdan geliyorum." Mesajı okuduktan sonra bakışlarını Aybars'a çevirdi. "Kayla buraya geliyor!"Aybars'ın gözlerine anında gergin bir ışık geldi. "Evde olmadığını söylesen?" dedi sorarcasına. "Şu an ne yeri ne de zamanı!" Kayla'nın gelmesini istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞİN ORTASINDA (TAMAMLANDI)
Fiction généraleBu hikâyede ya Kar ericekti ya da Ay sönecekti... "Her şeyin bir bedeli var. Bugüne kadar kim ateşin ortasından sağ çıktı ki ben çıkayım? En başından beri belliydi. Ya seninle ateşinde yanacaktım ya da senin yerine yanacaktım!" "Benim için değer mi...