ATEŞİN ORTASINDA (TAMAMLANDI)

23.KIYAMADIĞIM

KEYİFLİ OKUMALAR

Bazen zaman çabuk geçsin diye dua ederken, bazen dursun diye dua ediyoruz. Bazıları bir dakikanın kıymetini bile bilmezken, bazıları dakikaları sayıyorlardı. Aynı Berfin gibi. Kendisini yine çıkmaz sokağa sokmuş, şimdi ise çaresizce bomba patlamasın diye zamanın durmasını ve bir mucize olmasını bekliyordu.

Berfin, Okyanus'a sarılırken göz ucuyla bombaya bakıyordu. Patlaması için tam üç dakika kalmıştı. Zaman daralıyor, tehlike yaklaşıyordu...

"Senin ne işin var burada?" Furkan, Berfin'den cevap almayınca az evvel sorduğu soruyu yeniledi. "Buraya nasıl girdin?"

Genç kadın yine sesle bir şekilde yutkundu. Yanıtı yoktu. Suçüstü yakalanmıştı. ''Seni öldürmek için evine gizlice girdim'' diyemez, itiraf edemezdi.

"Evet?" Furkan'ın sesi aynı bakışları gibi şüpheliydi. "Cevap?"

"Aslında ben..." Okyanus'a bakıp burukça gülümsedi. "Buraya..."

"Buraya?" diyerek cümlenin devamını istedi Furkan. "Niçin geldin?"

Tam o esnada zil çaldı. Berfin rahat bir nefes verirken, Furkan, kapıyı açmaya yöneldi.

Son iki dakika...

Birkaç saniye sonra Furkan, Aybars'la salona döndü. Genç kadın, Aybars'ı görünce şaşırdı. "Aybars?" dedi sorarcasına. "Senin ne işin var burada?"

"Atlas burada değil, boşuna geldin buraya!" Berfin'i kurtarmak için gelmişti. Çocuklarla gezmeden döndüğünde, Furkan, "Kızımdan uzak duracaksın!" demiş, Okyanus'u elinden zorla almıştı. Aybars, Berfin'in evine girdiğinde, Retil, Okyanus'u sormuş, Aybars, babasıyla evine gittiğini dediğinde, telaşlanmış hızla arkadaşına mesaj atmış sonra onu kurtarmak için Aybars'a anlatmış, ondan yardım istemişti.

Berfin, Aybars'a anlamsızca bakarken, genç adam devam etti. "Hani sen Atlas'ı buradan almaya geldin ya!" dedi kaş göz yaparak. Öyle yapınca Berfin geç da olsa anladı. "Yine beni kurtarmaya çalışıyor" diye geçirdi içinden. "Benimleydi işte, şimdi eve bıraktım!"

Berfin başıyla onayladı. "Haklısın, Atlas'ı almak için gelmiştim." Furkan'a bakıp girmek için açtığı pencereyi göstererek devam etti. "Pencereyi açık bulunca oradan içeriye girdim."

Furkan anladım derecesine kafasını salladı. "Tamam." İnanmıştı. Veyahut inanmış gibi yapmıştı...

Aybars televizyonun altındaki bombayı fark edince Furkan'a döndü. "Seninle konuşmam gereken çok önemli bir konu var, benimle bahçeye kadar gelir misin?"

"Olur!"

İki adam bahçeye doğru giderken, Aybars gözlerini Berfin'in gözlerine değdirdi. "Hallet" der gibi baktı. Genç kadın da gözlerini kapatıp müspet yanıt verdi.

Giden Aybars ve Furkan'ın ardından, Berfin, Okyanus'u mutfağa gönderdi. Sonra tekrar yere çöküp titreyen elleriyle bombayı durdurmaya çalıştı. Patlaması için otuz saniye kalmıştı. Son otuz saniye. İki kere daha denedikten sonra patlamasına beş saniye kala durdurmaya başardı. "Allah'ım sana şükürler olsun!" Bombayı çantasına koyduktan sonra derin bir nefes çekti ardından bahçeye çıktı.

İki adam birbirlerine gülümsüyor, tokalaşıyordu. Aybars, Berfin'i fark edince, "Her şey için teşekkür ederim kardeşim." dedi Furkan'a minnetle bakarken. "Allah razı olsun!"

"Eyvallah kardeşim!"

Aybars, sevdiğine doğru adımlarken, "Hadi gidelim!" deyip elinden tuttu sonra el ele arka bahçeden çıktılar.