Keyifli okumalar
Gerçeklerin ortaya çıkmasına çok az kaldı. Gizli düşman intikam almak uğruna durmadan tuzaklar kuruyor, oyunlar çeviriyordu. Geçmişteki hataları affetmeyerek her şeyi altüst ediyordu. Her şeyi en ince ayrıntısına planlayarak Berfin'i mahvetmek istiyordu.
Aybars ve Berfin şaşkınlıkla birbirine bakarken, Ayris koşarak yanlarına geldi. "Abi, Atlas..." Devamını getirmeden şiddetli bir şekilde ağlamaya başladı. Berfin ona endişeyle bakarken, Aybars hızla yanına gitti. "Sakin ol ağabeyciğim!" dedi şefkat dolu bir sesle. "Ne oldu?"
Ayris akan gözyaşlarını sildi. "Atlas kayıp!" Aslında kayıp filan değildi, Ayris odaya gelmeden evvel onu kendi elleriyle Ubey'e Berfin'i tehdit etsin diye vermişti. "Hiçbir yerde bulamıyorum!" Berfin anında Ubey tarafından kaçırıldığını anlamış, nedenini düşünmeye başlamıştı. "Merak etme ağabeyciğim, bulacağım!" dedi Aybars teselli edercesine. "Akşama kalmadan bulacağım!"
Tam o sırada Berfin'in telefonu çalmaya başladı. Arayan Ubey'di, aynı tahmin ettiği gibi. "Ne istiyorsun Atlas'tan?" diyerek telefonu açtığında, Aybars ile Ayris bakışlarını ona çevirdiler. Aybars yanına yaklaşarak hoparlörü açmasını istedi. "Eğer Atlas'ı kurtarmak istiyorsan dediğimi yapacaksın!" dedi Ubey tehditkâr bir sesle. Berfin anında onayladı. Atlas'ı kurtarabilmek uğruna her şeyi yapmaya hazırdı. "Tamam, yaparım!"
"Önce üniversiteden tamamen ayrılacaksın ardından polise gidip Retil'i bıçakladığını söyleyeceksin. Ve hiç çıkmamak üzere hapishaneye gireceksin!" Ubey'in emin bir şekilde söylediği cümle herkesi şaşırttı. Aslında Retil'in durumu gayet iyiydi, dün gece Deniz hastaneye gidip Berfin'in haklı olduğundan emin olmuştu. Yine Ubey'in oyunuydu. "Karakola giderken ararsın artık!" Berfin'in dediklerini yapacağından çok emindi. Fakat unuttuğu çok önemli bir detay vardı. Aybars! Aybars, Berfin'in yanında olduğu müddetçe onu yalnız bırakmayacak, kendisini bir daha feda etmesine izin vermeyecekti.
Aybars, kardeşine bakıp çıkmasını söyledi. Ayris odadan çıktıktan sonra bakışlarını Berfin'e çevirdi. Kaybetmek üzere olduğu için ağlıyordu. Doktor olmak onun en büyük hayaliyken, Atlas uğruna bu defa kendi canını yakarak, yine fedakârlık yapıp ondan vazgeçecekti. "Yapacağım!" dedi emin bir şekilde. "Atlas uğruna her şeye değer!"
"Sakın yapma!" dedi Aybars uyararak. "Onun saçma istediklerini yapmayacaksın!" Ubey'in karşısında duracak, sevdiği kadına destek olacaktı. "Bir şey yapmana gerek kalmadan Atlas'ı bulacağım!" Berfin'in yüzünü avucunun içine alarak yeşillerine baktı. "Nasıl olacak bilmiyorum ama Atlas'ı elinden alacağım, söz!" dedi yemin eder gibi. Aslında ne yapacağını gayet iyi biliyordu. Ubey'e öğrendiği gerçeği anlatacak, Atlas'ın gerçek babası olmadığını söyleyecekti.
Berfin elinin tersiyle gözyaşlarını sildi. İçine küçük bir sevinç doğmuştu. "Sana inanıyorum ama çabuk ol Aybars, ne olur!" dedi yalvarcasına. Ayris'in onun yüzünden acı çekmesine dayanamıyordu. Bir anne olarak Ayris'in korkusunu anlıyordu. Sahte korkusu...
"Tamam." dedi Aybars onaylayarak. "Ama bir şartım var!"
"Neymiş o şart?"
"Bana senin Atlas'ının gerçek babası kim olduğunu söyleyeceksin!"
"Atlas'ımı bulunca söylerim." Kaçışı olmadığını bildiği için anlatmak zorunda olduğunu da biliyordu. Gerçekler ne kadar şaşırtıcı olsa da anlatacak, dürüst olacaktı. Sonuçta her günahın bir bedeli vardı ve artık bedel ödeme zamanı gelmişti... "Söz!" İçindeki tutmakta zorlandığı yangını serbest bırakacak, cayır cayır yanan içini söndürecekti. "Sadece biraz zaman daha!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞİN ORTASINDA (TAMAMLANDI)
Ficción GeneralBu hikâyede ya Kar ericekti ya da Ay sönecekti... "Her şeyin bir bedeli var. Bugüne kadar kim ateşin ortasından sağ çıktı ki ben çıkayım? En başından beri belliydi. Ya seninle ateşinde yanacaktım ya da senin yerine yanacaktım!" "Benim için değer mi...