KEYİFLİ OKUMALAR
Ağzıdan çıkan yegâne bir cümle hatta yegâne bir söz bile her şeyi değiştirmeye yeter. Korku aşka galip geldiği zaman veda zamanı gelir, her şey biter ve hikâyenin sonu yaklaşır...
Berfin, Aybars'ın havuza düştüğünden beri ağlayarak onun adını sayıklıyordu. Genç adam onu bırakıp gidecek diye çok korkuyordu. Giderse yoluna nasıl devam edeceğini, tekrar onsuz nasıl yaşayacağını ve kendisini nasıl affedeceğini bilmiyordu. Aybars ona sevmeyi, sevilmeyi, yaşamayı ve değerli olduğunu öğretmişti. Onu karşılıksız seven tek kişiydi. O, kış ortasında bulduğu bahardı. Karanlık ortasında buluduğu aydınlıktı. Acının ortasında buluduğu mutluluktu. Cehenneminin ortasında buluduğu cennetti. Doğru demişler: Acının sonu vardır ama pişmanlık hep kalır! Berfin pişmandı. Her söz, her bakış ve her davranış için. Şimdi sadece zamanı geriye almak ve sevdiğinin gözlerinin içine bakıp aşkını haykırmak istiyordu.
Berfin havuza yaklaşıp ağlamaklı sesiyle konuşmaya çalıştı. "Aybars... Beni pişmanlığımla bırakma!" Güçsüzdü. Ölürse onunla beraber ölecekti... "Biz daha kavuşacaktık!" dedi çaresiz, alçak bir sesle. "Yine bırakma!" deyip yardım istemek için kafasını kaldırdı. Bahçe doluydu. Herkes oradaydı fakat kimse kurtaramıyordu. Kimse Aybars'a yardım etmiyordu! Genç kadın bir hışımla ayaklandı ve herkese tek tek baktı. "Neye bakıyorsunuz?" diyerek bağırdı. "Yardım etseneze!"
Retil hızlı adımlarla Berfin'in yanına gitti. Aybars, Berfin'e sürpriz yapmak için Retil, Ubey ve Deniz'i çağırmıştı. Ona geçmişi ve ilk tanıştıkları günü hatırlatmak istiyordu. Retil aynı ilk günkü gibi telaşlı bir sesle konuşmaya başladı. "Berfin... Deniz seni arıyor, gitmemiz lazım!"
Berfin hiçbir şey anlamamıştı. Arkadaşına anlamadığını belirten bir ifadeyle baktı. "Deniz ne alaka?"
"Yanlış cevap..." dedi Retil kafasını iki yana sallayarak. "'Tamam, ben de gitmek istiyordum zaten. Her şey için sağ olun Doktor Bey!' olacaktı." dedi göz kırparak. Aybars, Berfin'in bütün söylediklerini hatırlıyordu. Atlas çoktan havuza atlamıştı bile. Berfin bakışlarını havuza çevirdiğinde, Aybars, Atlas'ı havuzdan çıkartıyordu. Aynı o gün ki gibi. Aynı geçen yılbaşı gecesi gibi. Atlas havuza düşmüş, Aybars da onu kurtarmış...
Aybars havuzdan çıktığında, Atlas ile beraber Berfin'in yanına gitti. Çocuk masumca ikiliye baktı ardından babasına bakıp Berfin'e gösterdi. "Baba, bu kadın kim?" İlk günkü gibi. Aynı günde, aynı yerde, aynı konuşma! Berfin olanlara inanmıyordu. Sevdiği adam ona tekrar o günü yaşatmıştı.
Ayris, Atlas üşümesin ve hastalanmasın diye onu alıp yukarıya çıkardıktan sonra bahçede Berfin, Aybars, Deniz, Jad, Retil, Ubey, Kayla, Ebrar Hanım ve Kays Bey kaldı. Misafirler hâlâ partinin yapıldığı yerdelerdi.
Aybars dağınık saçlarını düzeltti. Ardından derin bir nefes aldıktan sonra Berfin'in yaşlı gözlerine umutla baktı. "Cevabın?" Ona her defasında aşkını gösteriyor, onu ne kadar çok sevdiğini ve ona ilk görüşte âşık olduğunu söylüyordu. "Evet mi hayır mı?"
"Beni ne kadar çok sevdiğini bir kez daha duymak istiyorum!" Berfin, Aybars'ın ağzından bir kez daha ona karşı neler hissettiğini duymak istiyordu. "Ben senin için neyim bir kez daha duymak istiyorum."
"Celal Bahar çok iyi ifade etmişti..." Aybars kahverengi gözlerine Berfin'in yeşillerine dikti ardından şiiri okumaya başladı. "Sen hayatımın en büyük çaresizliğisin, adını koyamadığım, dermanını bulamadığım, gönlümün yarası, sevdamın karasısın, tedavi olamadığım, yokluğunda yapamadığım..." Ayrılığa daha fazla dayanamadığı için dönmüştü. "Sen ömrümün en büyük çilesisin, çeke çeke bitiremediğim, sonunu getiremediğim, gönlümün yarası, sevdamın karasısın, konuşarak anlatamadığım, yazarak bitiremediğim..." Kelimeler kifayetsizdi. "Sen benim en büyük başarısızlığımsın, çalışarak kazanamadığım, koşarak ulaşamadığım, gönlümün yarası, sevdamın karasısın, hasretine alışamadığım, vuslatına kavuşamadığım..." Kavuşmaları imkânsızdı. "Sen hiç varamadığım yakınlarsın, ayrı duramadığım uzaklar, gönlümün yarasısın, tertemiz sevdamın karası, her yanında zulüm, her yanında tuzaklar. Kurtulurum ümidiyle deli olmak isteyip bir türlü aklımı yitiremediğim, kaçmak isteyip iki adım ötesine gidemediğim, gönlümün yarası, sevdamın karasısın, sen yüreğimdeki cennetsin. Hem bendesin hem bilmediğim yerdesin. Hem yaşamama sebepsin hem ölümümün sebebi sensin." Doğruydu. Berfin'in ağzından çıkan tek bir kelime Aybars'ın yaşamana sebep olabilirdi. Aynı zamanda ondan çıkan tek bir kelime genç adamın ölümüne sebep olabilirdi. "Ah deli sevdam, bilsen sen ne çok şeysin..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞİN ORTASINDA (TAMAMLANDI)
General FictionBu hikâyede ya Kar ericekti ya da Ay sönecekti... "Her şeyin bir bedeli var. Bugüne kadar kim ateşin ortasından sağ çıktı ki ben çıkayım? En başından beri belliydi. Ya seninle ateşinde yanacaktım ya da senin yerine yanacaktım!" "Benim için değer mi...