LÜTFEN OKUMADAN GEÇMEYİN!!!
Herkese merhaba!!Bu aralar ilhamım hiç yok malesef.O yüzden bölümler kısa geçiyor.İçime pek sinmiyor ama yinede sizleri fazla bekletmemek adına paylaşıyorum.Lütfen yorum yaparsanız daha sevinicem.Hikayeyi nasıl buluyorsunuz ve ne gibi değişiklikler istersiniz?
---------SELİN----------
Nefret ediyorum herşeyden,herkesten.Ben ne zaman mutlu olcağım Allahım!!Tam mutluluğumu bu sefer kıyısından da olsa kavuştum derken...Şimdi ecelime ilerliyorum.Biliyorum o evden çıkışım olmayacak.Ama ilkimi Bora'ya verdim ya.İçim rahat.Ah Bora..Aşkım,öküz sevgilim benim..Daha şimdiden burnumda tütüyorsun..Ben nasıl alışıcam sensizliğe..Allahım nolur bir mucize olsun..
Dedemin villasının önündeyim şu an.Son kez havayı içime çekiyorum artık..Zili çalmamla yaşlı bir kadının kapıyı açması aynı anda oluyor.Kadın bana şöyle bir bakıyor sonra da:
-''Buyrun efendim!Dedeniz sizi bekliyor..'' diyor kibarca.. Şu halde bile kadının kibar konuşmasına dikkat ediyorsun ya Selin !PES!Ayrıca dedemle bu kadar mı benziyoruz canım.Şakkadanak bildi emektar teyze.
İç sesimle dalaşmayı halının altına süpürüp kadının gösterdiği yere doğru ilerliyorum.Büyük salonda bir adet yıllanmış koltuğuna gömülen dedem ve Cem hıyarını görmem bir oluyor.
Dedemin elini öpmek için eğiliyorum fakat elini vermemekle birlikte ters bir bakış atıyor hemen bana.Ah gerzek Cem hemen yetiştirmiş demek ki Borayla kaldığımı.Eee tabi çocuk beni görmeye geldiğinde kısacık bornozla evin içinde olunca anlıyor tabi bazı şeyleri.zeki çocuk işte..
Cem'e ters bir bakış ve ateş saçan gözlerle hemen kafamı çevirip bakıyorum.Cem hiç oralı olmuyor tabi.Gayet rahat benimle evlenip bu kadar paranın ,mirasın üstüne konacak.Tek derdi o zaten.
Dedem ikimize bakıp:
-''Yarın evleniyorsunuz.Nikah memuru buraya gelecek.Sen -deyip beni gösteriyor gözleriyle-evden dışarı adım atmayacaksın.O zibidinin adını dahi ağzına almak yasak.Allahtan Cem var ki;senin bu rezilliğine karşı bile seni kabul etti.O kadar seviyor seni işte.Kıymetini bil'' dedi ve yavaşça yerinden kalkarak bastonuna dayandı bize tekrardan bakıp salondan çıktı.
Ben duyduklarımla mideme gelen safrayı son anda geri gönderdim.evlenmek!yarın!zibidi!yasak! ve rezillik! ve ASIL KOMİK OLAN CEMİN BENİ SEVMESİ.
Koca bir ha ve ha! demek isterdim ama yarın yanımda sinsice sırıtan gerzek iskelet torbası kadar zayıf adamın kocam olacağı gerçeği mideme oturdu.Cem her zamanki gevşekliğiyle:
-''Müstakbel karım!Nasıllar acaba?Aşığıyla vedalaştılar mı?'' diye soruyor ukalaca ve aşığımı? Kendimi 70' li yıllardaki Hülya Koçyiğit filminde gibi hissettim bir an.Nerde benim Ediz Hun'um..
Sinirli ve gayet çileden çıkmiş bir şekilde Cem' dönüyorum ve:
-''Bana bak şaşkoloz!Birincisi bana karım deme.Asla evlensek bile tensel birşey olamaz aramızda.Ben Boraya aidim.Onun kadınıyım.Gayet açıklayıcı olmuştur sana bu cümlem herhalde.İkincisi Bora'nın bu durumdan haberi yok.Ona bir mektup yazıp bıraktım.Bu durumda asla haberi olmayacak.Ayrıca bunların hepsine para için katlandığınıda biliyorum.'' diyorum ve Cem'in her cümlemden sonra değişen sıfatının keyfini çıkarıyorum.