MEDYA: BANU ZORLU
ACILI AŞKLARIN KADINIYIMÇiğdem, Sefa'yı uğurladığı gibi Nermin ablasını aramak için telefonuna koştu.
Telaşla telefonunu bulmak için salona göz atsa da telefonu bulamadı.
Arayanı, soranı olmadığı için telefon
ile haşır neşirliğini çoktan bırakmıştı.
Bazen telefonunu dolabının çekmecesine atıp günlerce telefonuna
bakmadığı zamanlar oluyordu.Uzun bir süre evin odalarını dolaştı,
evdeki bütün çekmeceleri tek tek açıp
baksa da telefonu ortalıklarda bulamadı. Sinirle bir " off!! " çekti.Ellerini başının üstüne koyup gözleri
ile salonu taramaya başladı. Sobanın üstündeki çaydanlığı görünce ellerini
şıklatarak telefonun mutfak tezgahında olduğu aklına geldi. Sabah çay yapmak için mutfağa girdiğinde
telefonunu da şarja takmıştı.Telefonunun rehberine girip Nermin ablasının çalıştığı şirketi aradı. Sekreter Beste daha Nermin ablasının gelmediğini söyleyince numarasını verip gelince mutlaka aramasını söyledi.
Gün boyunca kendini cesaretlendirmeye çalışıp bu yolda başarabileceğini düşünerek Nermin ablasının onu aramasını bekledi.
Nermin ise şirkete gelince, sekreter Beste'nin söyledikleriyle kendine çok
kızmıştı. Çiğdem'i en son düğünde
görmüştü. Ne arayabilmişti, ne de
sorabilmişti. Kendi derdinden onu
aramadığı için kendine bir daha kızdı.Sekreteri Beste, " Çiğdem hanımı bağlayayım mı? " sorusuna karşılık Beste'den Çiğdem'in cep numarasını alıp " ben ararım " diyerek odasına geçti.
Çiğdem'in " alo " deyişinden Nermin
anladı ki ona biraz kırgın, biraz soğuk...- Çiğdem merhaba nasılsın, iyi misin?
Nermin içinden iyi olmasını umut etti.
Sesi titreyerek başından geçen korkunç olayları Çiğdem anlattıkça,
Nermin'in resmen içi acıdı. Kızı arayıp, sormadığı için pişman olmuştu.- Peki sen nasılsın?
Nermin, Çiğdem'in sorusundan yine anlamıştı ki hani sen neden aramadın
dercesine bir soruydu bu...- Güzelim kusura bakma. Ben de Demir abin ile evlendim, hamile kaldım ve bir bebeğim oldu. İsmi Deniz. O telaşe içinde seni arayıp soramadım.
Çiğdem, Nermin'in söyledikleriyle
dünyası bir anlığına tekrar alt üst oldu. Doğmamış bebeği ve İsmail gözlerinin önünde canlandı. Sessiz ve kimsesiz ağlamaya başlayıp sustu, sustu...Nermin, Çiğdem'in suskunluğu ile
kendine bir küfür bastı. İçinden kendine defalarca saydırarak " ulan Nermin kıza nispet yapar gibi mal mısın kızım ya. Arama, sorma kız onca şey yaşasın sonra da evliyim, mutluyum, çocukluyum de yuh Nermin yuh " deyip kendine saydırırken Çiğdem'in sesini duydu:- Senin adına sevindim Nermin abla.
Ben hayata tekrar başlıyorum. Bana yardımcı olur musun? Bir işe girmem gerekiyor.- Tabi ki. Kalbin temizmiş kuzum. Daha dün Demir abin bahsetmişti.
Nükleer santraller ve ihaleler üstüne kurulmuş A&S holding'in sahipleri Kemal ve Poyraz bey, dün Demir'i aramışlar. Holding'de pozisyon açığı olduğunu ve acil çalışacak birilerini aradıklarını söylemişler. Demir'de bana sormuştu. Çalışmak isteyen bir
tanıdığın var mı? diye...Canım ben hemen Demir ile görüşeyim. Sana dönerim. Benden haber bekle.
Demir ile görüşen Nermin, Çiğdemin
başından geçenleri hızlı hızlı anlatıp bahsettiği holdinge vakit kaybetmeden işe başlaması için bu durumu hemen halletmesini söyledi.Demir A&S holdingin sahiplerinden
Poyraz'ı aradı fakat ona ulaşamayınca
Kemal ile görüştü. Kemal ve Poyraz kardeşti. Abisi Poyraz daha çok Zonguldakta olan şirketlerine ağırlık
verdiği için buradaki şirkete arada bir
uğruyordu ve Poyraz ile daha yakın
arkadaşlardı.Kemal ile görüşüp Çiğdemden bahsetmişti. Onun özel durumunu anlatıp eşi için çok kıymetli biri olduğunu ve ona göz kulak olmasını da rica etti.
Demir, Nermin'i arayıp ona holdingin adresini vererek Çiğdem'in hemen görüşmeye gitmesini ve gittiğinde Kemal beye kendisinin yolladığını
söylemesini istedi.Sevinçten yerinde duramayan Nermin, Çiğdem'i aradı. Çiğdem'in "alo" bile demesine fırsat vermeden:
- Çiğdem müjdemi isterim...
Bugün 25 Kasım ve;
Kıymetli okur;
Bugün ile ilgili hadi bana birkaç cümle bırakın ve içinizi dökün...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE 2(Gülümse Kaderine)( Tamamlandı )
General FictionBen annesinin yaralı kızı ÇİĞDEM... Hatalarımdan ders alıp yeniden doğacak olan ÇİĞDEM... Artık bana karanlık geceler değil, aydınlık günler doğacak...