Ben annesinin yaralı kızı ÇİĞDEM...
Hatalarımdan ders alıp
yeniden doğacak olan ÇİĞDEM...
Artık bana karanlık geceler değil,
aydınlık günler doğacak...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MEDYA: ÖZLEM AKGÜNEŞ KORKUYORUM ( Bu şarkı Çiğdem ve Poyraz'a gelsin.)
" Ey güzel
Kral seni;
Haydutların elinden kurtarırken,
Masal'ın sonu
Yeni baştan yazılır... "
Kabil'in, Habil'i öldürdüğü günden beri kan hiç durmadı. Karga Kabil'e mezar kazmayı öğretirken masumun üstüne attığı topraktan yayılan kin, öfke, nefret, şiddet ve kavga insanlığa bulaşıp kuşaklar boyu devam etti. İşte canı yanan masumlardan biri de Çiğdem'di...
Ve El Melik buyurdu ki; Bir kimse birinin hayatına vesile olursa, sanki bütün insanları hayatlandırmış gibidir. Ve yine Er Rahman vesile olarak Poyraz'ı seçti...
Saatler 18:00 gösterirken bir Cuma günü dünyanın suspus olduğu vakitte Poyraz arınma senfonisi için odasındaki tüm camları kapatıp perdeleri sıkıca çekti. Işığı kapattı ve " ya son ya da başlangıç " deyip Çiğdem'i kolundan tuttuğu gibi odaya hapis edip kapıyı kilitledi...
Yüzleşmekten korktuğumuz yüzleşme yine korkularımızdır.
Ne olduğunu ya da neler olacağını sezinleyemeyen Çiğdem etrafında dönerek sesinin tiz çığlığını karanlığa yükseltti.
- Poyrazzzz!!! Neredesin?
Burası çok karanlık, havasız kapıyı aç çıkmak istiyorum.
Poyraz, Çiğdem'in sorularına cevap vermeden etrafında daire çizerek dolanmaya başladı.
- Çiğdem bugün günlerden ne?
- Karanlık ve korku dolu Cuma... Neden bunu soruyorsun?
Odayı dolduran tek ses Poyraz'ın ayak sesleriydi.
Ayak sesi, gece ve nefessiz kapalı bir oda...
Titreyen vücut, yere düşen kırmızılıkların sıcaklığı ile oluşan mide bulantısı ve daralan nefesin öksürükleri... Şimdi bütün renkler solgun ve siyahtı. Sadece siyahtı...
Yere düşen vücudun can çekişen gönlü yalvardı.
- Poyraz çıkart beni buradan!! Çıkart.
Ayak sesi yığılan vücudun önünde durdu.
- Ayağa kalk.
Akan göz yaşları kırmızıya karışa karışa bedeni halsizce yere uzandı.
- Ayağa kalk Çiğdem.
Hıçkırıkların içinde duyulan ses onun da yüreğini burktu.
