Qi: Ascension

26.Bölüm: Değişim

Toplantıdan sonra eve dönen grup soğuk bir duş aldıktan sonra, salonda toplandılar. Bütün günün koşuşturmacasın dan sonra karşılarında harika bir sofra gören Yusuf ve Emirhan parıldayan gözlerle sofraya oturup yemeğe başladılar. Bir saatten fazla yemek yiyip sohbet eden grup daha sonra sıcak bir çayın eşliğinde daha ciddi konular konuşmaya başladılar.

Emirhan şakacı bir ses tonuyla "Küçük serseri, baban ve beni iyi kandırdın. Hiç birimiz bu kadar güçlü olduğunu bilmiyorduk" deyip Ali'nin ciğerini sökmek istermiş gibi sırtına vurdu.

Ali hafif mahcup bir şekilde kafasını kaşıdı ve "Dede, aslında pek kandırdığım söylenemez. Kara ormana gitmeden önce zirve 9. Seviye gücüne sahiptim ama kara ormanda kazanımlarım harikaydı" dedi.

Yusuf, Ali'nin sözlerine şaşırdı ve "Oh? Ne tür kazanımlar bunlar?" diye sordu. Normal şartlarda yetiştiriciler arasında tabu sayılabilecek bir konuydu ama aile arasında önemi yoktu.

"İlk olarak savaş tekniklerimde çok ilerleme kaydettim, mızrak tekniğim tamamlama seviyesinin zirvesine ulaştı ve vahşi kaplan yumruk tekniği büyük başarının zirvesine geldi sayılır."

Üç kişi aynı anda "Ne?" diye bağırdı. Her ne kadar teknikler düşük seviyede olsa da eğitilmesi zordu, çünkü teknikler başkasının yaratımıydı ve uygulama esnasında yaratıcının düşüncelerini anlamak çok önemliydi. Buradan Ali'nin anlama seviyesinin ne kadar üstün olduğu anlaşılabiliyordu.

Birkaç saniyelik sessizliğin ardından Emirhan "Bir saniye? Sen yaşlı pisliği öldürürken herhangi bir teknik kullanmadın, yoksa Qi sirkülasyon seviyesine mi ulaştın?!" diye sordu

Ali başını iki yana salladı. "Hayır ulaşamadım. Ama sanırım şu an yarım adım Qi sirkülasyondan daha güçlüyüm." diye yanıtladı.

Aynı sahne tekrar gerçekleşti üç kişi yüksek sesle "Ne?" diye bağırdılar. Bu sefer şaşırmalarının sebebi yarım adım Qİ sirkülasyon bir klanın rakamsız tepe seviye olması için gereken koşuldu!

Ali ailesinin şaşkın hallerine baktı ve gülmeden edemedi. Birkaç nefeslik zamandan sonra kara ormanda yaşadıkları, isimsiz gizli tekniği, gümüşle tanışması, mucizevi gölet ve Gümüş'ün verdiği şarap dâhil her şeyi saklamadan ailesine anlattı.

İlk tepki veren Emirhan'dı, heyecanlı bir ses tonuyla "Ohhh... Yani sen diyorsun ki bu gölet birinin gizli yaralanmalarını iyileştirebilir ve onun dayanıklılığı arttırır. Ne kadar mucizevi, ne kadar harika!"

"Kesinlikle harika! Özellikle Gümüş'ten aldığın şarap... Dediğin kadar etkiliyse en azından 20 elit dahi üretmek mümkün, ayrıca mucizevi gölet sayesinde geçmişten kalan yaralanmalardan da korkmak zorunda değiliz. Yıldız klanının geleceği dış bölgede sınırlı değil!" diye ekledi Yusuf

"Ayrıca isimsiz gizli teknik, bu konuda dikkatli olmalıyız. Dediğin kadar mucizevi bir etkiye sahipse sadece belirli kişiler arasında sınırlı kalması gerekiyor" diye ekledi Emirhan.

Sultan klan konularıyla pek fazla ilgilenmese de onun bile gözleri inci gibi parlıyordu!

"Haklısınız, ama maymun şarabı şimdilik gizli kalmalı. Emre ve grubu dönene kadar kimlerin kullanacağını dikkatlice seçmek zorundayım. Tabi ki sizler bundan önce kullanmanız gerekiyor ama bana sorarsanız önce mucizevi gölette gidip yaralanmalardan kurtulduktan sonra kullanmak daha mantıklı." dedi Ali.

"Doğru söylüyorsun amcaların ve kuzenlerini unutma, geriye 10 kadar kişi kalıyor bunları dikkatli seçmek zorundasın. Klanımızın geleceği için çok önemli" dedi Emirhan.

Ali doğrularcasına başını salladı ve "Baba, mucizevi gölet ile ilgili konularda sen ilgilenirsen sevinirim. Gölge habercileri ile Emre ve grubuna haber göndereceğim. Eğitimleri bittikten sonra direk gölette yönelebilirler."

"Tamamdır bana bırak, yarın toplantıdan sonra düzenlemeleri yaparım."

Aile mutlu şekilde bir süre daha sohbet ettikten sonra dağıldılar. Ali odasına geçmek yerine evin arka tarafındaki eğitim alanına doğru yöneldi.

Eğitim alanına geldikten sonra her zaman yaptığı gibi eğitim için hazırlanmak yerine, sandalyelerden birine oturdu. Rüzgâr hafif hafif eserken, ağaçların hışırtıları cırcır böceklerine eşlik ediyordu. Ay ışığı altında yıldızları seyretmeye başladı.

Bir süre sonra Ali gözlerini kapayıp kısık bir sesle konuşmaya başladı "2 yıl önce, ailemiz felaketle karşılaştığı dönemde plan yapmaya başladım. Yaşıtlarım gülüp eğlenirken ben onların aksine sıkı bir şekilde kendimi eğitime adadım. Zihnim ve yetiştirme seviyem yaşıtlarımı, hatta yaşlıları bile aştı ama tüm bu zaman boyunca uğraşlarım bugün meyvesini verdi. Klanın içerisindeki düşmanlar kökünden söküp atıldı ve klanın önü tamamen açıldı." dedi.

Tam o esnada sanki ruhunun derinliklerinden bir zincir kopmuşçasına bir ses duyuldu. Sesin hemen ardından çevredeki bilinmeyen bir enerji Ali'nin bedenine doğru akmaya başladı. Normal Qi enerjisinin aksine bu enerji gözeneklerinden girmek yerine cisimsizce Ali'nin etini ve kemiğini görmezden gelip ruhuna doğru yöneldi.

Değişimin farkına varan Ali, ne olduğunu anlamasa da iyi bir şey olduğunu düşünerek hareket etmeden odaklandı ve gözleri kapalı şekilde beklemeye başladı. Yaklaşık bir tütsü yanması kadar zaman sonra enerji akışı sona erdi ve Ali gözlerini açtı. Fiziksel herhangi bir değişime uğramamış olsa da eğer şuanda biri gözlerine bakacak olsaydı dipsiz bir kuyu gibi göründüğünü düşünürdü.

Ali nefes verdi ve herhangi bir değişiklik olup olmadığını kontrol etmek için vücudunu gözlemlemeye başladı. Yaklaşık on dakika sonra gözlerini açan Ali, mutlu bir ses tonuyla "Anlıyorum, yani bu efsanevi ruh enerjisi! Birkaç yıldır yaşadığım ağır baskıdan kurtulduktan sonra ruhumda bir atılım gerçekleştirdim. Gücümde herhangi bir değişiklik olmasa da anlama ve algım sıçramalarla gelişti. Sadece buda değil Qi kontrolü ve gelişim hızımda bir üst seviyeye yükseldi!"

"Beş duyu organı, anlama, Qi kontrolü ve eğitim hızı yani buradan çıkarılabilecek sonuç ruh her şeyin temeli anlamına geliyor. Beden ne kadar güçlü olursa olsun ruh olmadan boş bir kabuktan farklı değildir, yani ne kadar iyi bir bedenle doğarsan doğ, gelişmiş bir ruha sahip olmadan hepsi anlamsız. Her ne kadar ruhun nasıl geliştirileceğini bilmesem de, doğada ruh enerjisinin olduğunu artık biliyorum, buda demektir ki ruhu geliştirmeye yarayan teknikler olabilir."

"Şimdi... Anlama seviyem ve algım ne kadar artmış tam olarak öğrenmem gerekiyor, sanırım bu gece uyku yok." dedi ve gülümseyerek ayağa kalkıp tekniklerini sergilemeye başladı.