13.Bölüm: : Maymun Bölgesinde Kanlı Savaş

453 61 5
                                    



Kan kokusu o kadar kuvvetliydi ki neredeyse metalik tadını alabiliyordu. Mızrağını kaptığı gibi mağarasından fırladı. Maymunların bölgesine yaklaştıkça koku daha da ağırlaşıyor, Ali'de istemsiz bir panik hali yaratıyordu. Adrenalin damarlarında pompalandıkça hareketleri hızlandı panik hali endişeye dönüştü. Acaba Gümüş'ün başı dertte olabilir miydi?

Yıldırım hızında maymunların bölgesine ulaştı Ali. Bir saatlik yolu normalin altıda biri kadar bir sürede kat etmişti. Bölgeye girdiğinde onu karşılayan manzaraya anlam vermek çok zordu. Titremesine engel olamadı. Etrafta ölü hayvanların bedenleri, kiminin uzuvları kopartılmış kimilerinin kafaları ezilmiş kimileri de tamamen parçalanmıştı. Kokular birbirine öylesine karışmıştı ki tek bir uğursuz koku geliyordu Ali'nin burnuna. Ali'yi hayrete düşürmeye yetecek bir görüntü olsa da titremesine sebep olacak bir şey yoktu aslında. Ali öfkeyle titriyordu, mızrağını öyle sıkıyordu ki parmakları mosmor kesilmişti. Ölü bedenlerin çoğu uzun kollu maymun kabilesindendi.

Her ne kadar uzun kollu maymunlarla çok fazla etkileşimi olmasa da, onlar Gümüş'ün ailesiydi! Öfkesine hakim olamayıp kendini bıraktı. Ok gibi fırlayıp en yakındaki vahşi hayvana mızrağını geçirdi. Kokusunu alabildiği tüm vahşi hayvanları tek tek avladı. Nispeten diğerlerinden daha küçük bir uzun kollu maymuna saldırmak üzere atılmış bir kaplanı mızrağını fırlatıp ağaca mıhladı ve mızrağıyla beraber kaplanı orada asılı bıraktı. Bölgenin daha derinlerine ilerleyip vahşet dolu kan banyosuna çıplak elleriyle devam etti. Attığı her yumrukta yükselen kaplanın kükremesi düşmanlarının son duyduğu ses oluyordu. Bir süre sonra sakinleşip arkasında bıraktığı ceset yığınlarını incelemeye başladı.

Öldürdüğü vahşi hayvanlar 'Alev Kürklü Kaplan'lardı, sürü olarak dolaşmaz tek başlarına avlanırlardı. Seksen kilometre sınırında bulunan bu kaplan türünün neden buraya geldiğine bir anlam veremedi ama vakit kaybetmeden kabilenin merkezine doğru koşmaya başladı. İnsanlarda olduğu gibi maymunlar da kadınlarını ve çocuklarını savunması daha yüksek olan merkez bölgede tutuyorlardı.

Kabilenin merkezine yaklaştıkça kan kokusunun azaldığını fark edip bir nebze olsun rahatladı Ali. Çok geçmeden merkeze ulaştı ve maymunların yirmiden fazla kaplana karşı direnişlerine şahit oldu. Gördüğü sahne karşısında birazcık şaşırmadan edemedi çünkü merkezdeki maymunların dış bölgeye göre daha güçlü olduğunu fark etti.

Birkaç saniyelik duraksamasının ardından ileri atıldı ve saldırmaya başladı. Alev kürklü kaplanların seviyesi 8. Seviye vücut geliştirme alanına denkti ancak ölümcül bir zayıf noktaları vardı. Kürkleri sayesinde güçlü bir savunmaya sahip olmalarına rağmen boyun bölgesinde kürkleri diğer bölgelerine göre daha inceydi, daha önce dedesinden bu zayıflıklarını öğrendiği için zorlanmadan kaplanları bir veya iki saldırıda öldürebiliyordu.

Ali'ye bir an gibi gelen yirmi dakikalık savaştan sonra, maymunlar ve Ali'nin ortak saldırılarıyla kaplan grubu öldürüldü. Rahat bir nefes alan Ali'nin gözleri Gümüş'ü aradı. Tam o esnada uzun kollu maymunlardan biri Ali'nin yanına gelerek telaşlı bir şekilde bir yöne işaret etmeye başladı. Maymunun işaret ettiği yöne doğru bakan Ali hemen koku alanını yaydı, birkaç saniye geçmeden yüzünde ciddi bir ifadeyle maymunun işaret ettiği yöne doğru koşmaya başladı!

Ali'nin bu kadar ciddi bir ifade takınmasının sebebi maymunun gösterdiği yönde bir mağaranın girişinde savaşan iki vahşi hayvan bulunmasıydı. Vahşi hayvanlardan birinin Gümüş olduğuna emindi ve yaralıydı. Daha hızlı hareket eden Ali çok geçmeden savaşın olduğu alana geldi ve gümüş kürklü maymunla savaşan diğer vahşi hayvanı gördü. Kürkü siyahın en siyah tonunda, gözleri cıva gibi parlayan bir kaplandı! Boyu neredeyse iki metre civarındaydı ki normal alev kürklü kaplanların en az bir buçuk katı demekti. Kılıç kadar keskin dişleri ve sanki metali parçalayabilirmiş gibi görünen pençeleri vardı ama en dikkat çekici özelliği kuyruğuydu. Bir metreden daha uzun olan kuyruğunun ucu bir yılanın başına benziyordu! Hangi tür vahşi hayvan olduğunu bilmeyen Ali daha fazla beklemeden ileri fırladı ve kaplanın böğrüne doğru bir yumruk savurdu.

Ali'nin saldırısını fark eden siyah kaplan geriye doğru sıçrayıp saldırıdan kaçındı. Kaplanın bu çevik hareketinden sonra hafif bir sıçramayla Gümüş'ün yanına geldi ve endişeli bir sesle "İyi misin?" diye sordu. Başıyla onaylayan gümüş kürklü maymun öfkeyle bağırdı ve kaplana doğru atıldı. Gümüş'ün saldırısını Ali de takip etti ve koşmaya başladı!

Bu ikili saldırıya karşılık siyah kaplan gök gürlemesi gibi kükredi ve Gümüş'ü görmezden gelip Ali'ye yöneldi. Aralarındaki mesafe yarım metreye kadar düştüğü sırada ileriye doğru sıçradı ve pençesini Ali'nin yumruğuna doğru salladı! Bir anda "Bang!", "Pat!" sesleri yükseldi. Seslerden biri Ali ve kaplana aitken diğeri kaplanın gövdesine inen gümüş kürklü maymunun saldırısıydı! Kesik bir inleme ile kaplanın ciğerlerindeki nefes boşaldı ve geriye doğru birkaç adım kadar sürüklendi. Ali'nin durumu o kadar iyi değildi. Yumruğunda kemiklerine kadar uzanan derin bir kesik açılmıştı. Kara ormana geldiğinden bu yana ilk kez yaralanıyordu.!

Ali yarasını bastırıp Gümüş'e döndü. Sessizce "Dikkatli ol. 9. Seviyenin zirvesinden daha güçlü!" dedi ve saldırmak yerine bir açık aramak için beklemeye başladı. Ali'nin niyetini anlayan Gümüş ayak uydurdu ve kaplanın saldırmasını bekledi. Siyah kaplan sürüklendiği yerde toparlanıp ikiliyi süzmeye etraflarında dairlere çizmeye başladı. Rakiplerinin gücünü tarttığı belliydi. Birkaç adım geri ye doğru çekildi ve tekrar Ali'ye doğru saldırdı. İçgüdüleri Ali'yi tehdit olarak seçmişti.

Eğer başka bir vahşi hayvan bunu hissetseydi hemen oradan kaçarak uzaklaşırdı ama kaplanlar için bu geçerli değildi. Yaratılışlarından gelen cesaretleri nedeniyle korku bilmez bir yapıları vardı. Bu esnada tekrar görmezden gelindiğini fark eden Gümüş, bu fırsattan yararlandı ve kaplanın arkasına doğru zıpladı, hedefi kaplanın kuyruğuydu! Normal şartlarda neredeyse imkansız olan bu davranış, kaplanın Ali'ye odaklanması sayesinde olabilir hale gelmişti.

Gümüş'ün neyin peşinde olduğunu fark eden Ali, sağ kolunu bel hizasında geriye doğru çekti ve avucunu kaplana doğru çevirip saldırısını karşılamak için beklemeye başladı. Bir nefeslik zamandan sonra kaplanın saldırısı Ali'ye ulaştı.O anda açık avcunu sıkıp sımsıkı bir yumruk hanine getirdi ve kısık bir sesle "Vahşi Kaplan Yumruğu" diye tekrar edip yumrukladı!

Kükreme sesleri kulakları sağır eden bir çınlamaya karıştı. Pençe ve yumruk birbirine çarpıştı ve Ali geriye doğru savruldu. Ali kolunda inanılmaz bir acı hissetti, kafasını eğip koluna doğru baktı ve elindeki kemikleri görebildiğini fark etti. Eti neredeyse tamamen parçalanmıştı, acıya dişlerini sıkarak karşılık verdi ve tekrar dikkatini kaplana çevirdi. Kaplan da iyi durumda değildi, Ali'nin yumruğu sağ ön ayağındaki pençelerden birkaç tanesi parçalamış ve etrafı olması gerekenden daha fazla kana bulamıştı. Acıyla kükredi siyah kaplan. Doğrulup Ali'nin üzerine atıldı!

Qi: AscensionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin