3.5 ❦

6.3K 789 554
                                    




[Y.A]

"Romeo?" diye kapıyı tıklatmayı unutarak içeri girdim.

Bakışlarımı etrafta gezdirdiğimde odanın tamamen boş olduğunu fark ettim. Romeo neredeydi? Annesi yukarıda olduğunu söylemişti. Ama neredeydi?

Fazla paranoyakça davrandığımı düşünerek durduğum yerde birazcık soluklandım. Odanın içindeki kişisel banyoda olmalıydı. Oraya bakmamış bu kadar panik yapmam çok anlamsızdı. Çocuk gibi davranıyordum.

Adımlarımı hızlandırarak banyoya doğru gittim ve bu defa kibarlık göstererek kapıyı tıklattım. Birkaç saniye bekledim fakat içeriden ses gelmedi. Kapıyı tekrar tıklattım.

"Romeo?" diye seslendim. İçeriden yine ses gelmeyince kibarlığı falan bir köşeye fırlatıp içeri girdim.

Koyu mavi ile döşenmiş banyoda gözlerim gezindiğinde Romeo'nun küvetin orada oturduğunu gördüm. Aslında oturmuşa benzemiyordu daha çok yere düşmüştü sanki.

Romeo sırtını küvete yaslayarak yerde oturmuş bir şekilde boşluğu izliyordu. Saçlarının yarısı ıslaktı ve bedenine yapışan kıyafetlerinden anladığım kadarıyla ıslanmıştı.

"Romeo," diye fısıldayarak ona doğru bir adım attım.

Bakışları anında beni buldu. "Senin burada ne işin var?" İfadesiz sesiyle sorduğunda bir an öne atacağım adımı durdurdum.

Benim burada ne işim vardı?

Romeo bana mesaj attığı için o kadar yolu göze alarak koşmuştum. Yarına yine ceza alacağım ve yetimhanenin tüm tuvaletlerini temizleyeceğime emindim. Bu kadar şey içinde ona verecek bir cevap bulamadım fakat.

"Yanına gelmemi istedin." dedim durgun bir şekilde. Gözleri o kadar boş bakıyordu ki, karşısında bir şey söyleyemiyordum. Sanki nefes almam bile hataydı.

"Sırf istedim diye sen de aptal gibi geldin mi? Hem de gecenin bu saatinde?" Romeo'nun sesinde alaycılık vardı. Kalbimin kırıldığını hissediyordum. Duygularımla dalga geçilmek, en sevmediğim şeydi.

"Ya Romeo," dedim incinmiş bir sesle. "Neden aniden piç kurusu gibi davranıyorsun?"

Histerik bir şekilde güldü. Gülmesine rağmen bakışlarındaki cesetlerin kokusunu alabiliyordum.

"Sadece aptal insanlar beni eğlendiriyor." dedi umursamaz bir tavrla.

Yumruğumu sıkarak sinirle soludum. Benimle dalga mı geçiyordu? O kadar yolu onun için koşmuştum bir de.

"Bana mesaj attığın halde niye ters davranıyorsun? Seni eğlendiriyor muyum? Duygularım senin için bir eğlence mi? Sürekli aptal olduğumu söyleyerek ne yapmaya çalışıyorsun? Beni kendinden böyle uzaklaştırabileceğini falan mı sanıyorsun?"

Romeo cevap vermedi. Yüzündeki gülümseme yavaşça silindi.

"Eğer öyle düşünüyorsan, yanılıyorsun. Beni kendinden böyle uzaklaştıramazsın. Gideceksin diye canımın acımasından endişe duyuyorsan ve bütün bu mesafeyi bilerek yapıyorsan şunu unutma; böyle daha çok canımı yakıyorsun! Gerçekten zamanımı seninle dolu dolu geçirmek isterken aptal bir dramatizeme kurban giderek seninle olan kısıtlı zamanımıda benden çalıyorsun. Bunu yaptığın için, seninle geçireceğim zamanı elimden aldığın için ömrüm boyunca pişman olacağım. İşte o zaman sürekli kendime keşke diyeceğim.

lacrimosaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin