the malik's dolls [türkçe çeviri]

six

Ortak salona vardığımda tam da beklediğim gibi geri kalan bebekler benim gelmemi bekliyordu. Gözlerim odayı tarayıp her kızla birkaç saniyelik göz teması kurdu ancak bana endişeli bir şekilde bakan Kiara'yı bulduğumda ona daha uzun baktım. Kiara, Yasmine ile birlikte oturduğu koltuğun boş kısmına oturmam üzere birkaç kez hafifçe vurup yanına gelmemi işaret etti. Gözlerim aşağılarda gezinirken yönümü oraya çevirip yanına oturdum. Üzerimdeki sabahlığın uçlarını tutup çekiştirerek kalçalarımı elimden geldiğince kapatmaya çalıştım.

"Ne oldu?" diye soran Kiara, bir elini omzuma yerleştirmişti. "Zayn ne dedi?"

"Hiçbir şey." Yüzüme bir gülümseme yerleştirmeye çalıştım. "Sadece buradan ayrılmamı istedi."

Bunu duyar duymaz odadaki tüm kızların soluğu kesilmişti.

"Neden?" diye sordu Yasmine.

Dudağımı ısırıp etrafımdaki kızlara bir baktım. Zayn'e gururumdan ödün vermeden bir bakire olduğumu ve yarışmanın sonuna kadar burada kalacağımı söylemiştim. O yüzden şimdi kızlara ne diyeceğimi tam olarak kestiremiyordum.

"Bakire olduğum için."

Bir başka nefes kesilme korosu daha salonda yerini aldı.

"Bir dakika, ne?" Kiara bana bakarken afallamış görünüyordu.

"Evet! Neden bu kadar büyütüyorsunuz bunu?" Kaşlarımı çattım.

"Hiç." Kiara başını salladı. "Sadece daha önce bu yarışmada hiç bakire biri bulunmamıştı. Ama herhalde büyütülecek bir şey değildir."

"Öyle olmamalı." Oturduğum yerde arkama yaslandım ve kollarımı birbirine kenetledim.

"Ah, şimdi taşlar yerine oturuyor." dedi Hanna sırıtarak.

"Ne demek istiyorsun?"

"Bu kadar hassas biri olmanı diyorum? Hadi ama."

Gözlerimi devirdim. Tam Hanna'ya cevap verecektim ki salonun kapıları tekrar açıldı ve Evelyn içeri girdi.

"Selam kızlar." Hepimizi yüzünden asla silinmeyen o büyük gülümsemesi eşliğinde selamladı. "Şimdiye kadar her şey yolunda gidiyor. Zayn hepinizi çok sevdi ve eminim siz de onu sevmişsinizdir. Yani, Zayn'i kim sevmez ki? İnsanı büyüler o!"

Ben sevmiyorum, diye düşündüm kendi kendime somurturken.

"Pekâlâ her neyse, akşam yemeği akşam sekizde hazır olacak, siz de bize katılacaksınız. O zamana kadar köşkü dolaşmakta ya da istediğinizi yapmakta özgürsünüz. Zemin katın tamamı size ait ama sakın ikinci kata çıkmayın."

"Neden?" diye sordu Sierra.

"Çünkü ikinci kat Zayn'in özel alanı. Oraya yalnızca Zayn sizi çağırdığı zaman gidebilirsiniz."

Heyecan verici haberler sayesinde herkesin bir anda gözleri aydınlandı ve ağızları açıldı. Bir de ben vardım ki gözlerimi devirmiş, can sıkıntısıyla dilimi yanağımın kenarına ittiriyordum. Zayn'in beni özel olarak yukarı davet etmeyeceğini biliyordum, ki bunun dışında da gayet can sıkıcı bir konuydu bu. Zayn'den olabildiğince uzak durmak benim için en iyi seçenekti.

"Pekâlâ şimdi ben gideyim. Siz de üzerinizi değiştirebilirsiniz. Daha sonra görüşmek üzere!"

"Görüşürüz!" diye seslenerek hep birlikte onu yolcu ettik.

Evelyn salondan ayrıldıktan sonra Kiara bana döndü. "Dinlenecek misin?"

"Muhtemelen hayır." deyip başımı iki yana salladım. "Neden?"