fifteen

1.5K 144 66
                                    

Ertesi sabah, dün gece yollamış olmam gereken ama onun yerine Yasmine tarafından meşgul edildiğim için yollayamadığım elektronik postaları gönderiyordum. Bu meşguliyetten şikayetçi olduğum da yoktu hani. Hayır hayır, dün gece ile ilgili şikayet edebileceğim tek bir şey bile yoktu. Oldukça eğlenceli vakit geçirmiştim.

Ben bilgisayarımın başında hızlı hızlı yazmam gerekenleri yazarken Evelyn de karşımda oturmuş, toplum içindeki saygınlığımı koruyabilmem için yerine getirmem gereken görevleri sırasıyla bana bildirmekle meşguldü.

"Bir de yirmi sekizinde bir doğum günü partisine katılacaksın."

Başımı ona çevirip bir kaşımı kaldırdım. "Kimin partisi bu?"

"Logan Pine."

"Sen ciddi misin?" Kaşlarımı çattım. "O piçin doğum günü partisine katılmıyorum!"

"Katılmak istemediğini biliyorum Zayn. Ama Hollywood'dan herkes orada olacak ve sen de orada olmalısın. Kameralarda boy göstermeli ve şu imajı çizmelisin; 'Evet, dünyanın en ünlü pop yıldızlarından birinin verdiği partide ben de vardım.'"

"O lanet heriften nefret ediyorum!" diye bağırdım sinirle, üzerinde oturduğum sandalyeye vurdum. "Kibirli, kaba herifin teki ve-"

"Evet, evet, biliyorum Zayn. Ama üzgünüm." deyip sempatik bir şekilde gülümsedi.

"Bu tam bir saçmalık." Bir elimi yüzüme götürdüm. Son elektronik postamı bitirmek üzere tekrardan bilgisayarıma yöneldim. "İyi, giderim. Ama partiden önceki gece bana hatırlatmada bulun. Bir de birisine benim adıma ona bir hediye aldır... ya da aldırma, umurumda değil."

"Tamamdır."

"Tamam, işim bitti." Dizüstü bilgisayarı kapattıktan sonra ayağa kalktım.

"Harika. Takım elbise odanda, çabucak onu giy ve aşağı kata gel." Evelyn de benim ardımdan ayağa kalkarken yapmam gerekeni söylüyordu. "Orada görüşürüz."

"Pekâlâ." Başımla onu onayladıktan sonra çalışma odamdan ayrıldım ve doğrudan odama yöneldim.

Bugün bir başka fotoğraf çekimi yapılacaktı. Bu sefer çekilen fotoğraflarda ben de yer alacaktım. Çekilen bu fotoğraf, Malik'in Bebekleri'nin ikinci sezonunun resmi fotoğrafı olarak kullanılacaktı.

Yeni siyah takım elbisemi, uyumlu papyonu ile üzerime geçirdikten sonra saç tasarımcımdan saçlarımı tek bir saç teli bile dağınık kalmayacak şekilde saçlarımı jöle ile şekillendirmesini istedim. Siyah ayakkabılarımın bağcıklarını da bağladıktan sonra doğrulup duruşumu düzelttim ve aynada kendime son bir kez baktım. Ellerimi takım elbise üzerinde aşağı doğru kaydırıp odadan ayrıldım.

Asansöre binip beni alt kata götürecek olan butona bastım. Kısa bir sürenin ardından asansör durdu. Kapıları açılınca hiç vakit kaybetmeden hızlı adımlarla bulunmam gereken odaya doğru ilerlemeye koyuldum.

Elbette belli başlı bir üne kavuştuğumdan beri çokça fotoğrafım çekilip duruyordu. Ama eninde sonunda ben de bir insandım, bu da beni azıcık da olsa gergin hissettiriyordu. Fotoğraf mükemmel olmalıydı. Eh, üstümde büyük bir baskı var dersem yalan söylemiş olmazdım.

Kapıları açıp odaya daha ilk adımımı attığım anda herkesin gözü bana çevrilmişti. Kızların hepsinin bana adeta hayranlıkla bakması ve tabi engel olamadıkları birer gülümsemenin dudaklarına yerleşmesi ile ben de gülümsemeden edemedim. Bebeklerin her biri kelimenin tam anlamıyla nefes kesici görünüyordu. Şık elbiseler ve göz alıcı makyajları ile gerçekten de oyuncak bebeklere benziyorlardı.

the malik's dolls [türkçe çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin