Zayn'in köşkünde kalan Malik bebeklerinden biri olarak geçirdiğim ilk hafta neredeyse sona ermişti. Bir haftadır her gece yarısı saat ikide Güvenli Bölge'ye gidip Zoey'ye yiyebilmesi için biraz yemek götürüyordum. Karnı tok bir şekilde rahatça uyuyabileceğini bilerek kendimi daha rahat hissediyordum.
Ona getirdiğim yiyecekleri öyle çok beğeniyordu ki bana "dünyanın en ama en iyi ablası" olduğumu söylüyordu. Oysaki ben bu düşüncesine katılmıyordum. Zira onun beslenmesini ne kadar sağlarsam sağlayayım, ben bu lüks köşkte kalırken onu pis kokan bir yer altı tünelinde tek başına bırakıyor olduğum gerçeği yüzünden berbat hissediyordum.
Ancak bu işkence çok kısa bir zaman sonra ikimiz için de bitecekti. Bu tanrının cezası yarışma biter bitmez, sonunda birlikte kalabileceğimiz bir ev almamıza yetecek paramız olacaktı.
Köşkte kaldığım süre boyunca kendimize gün boyu süren bir rutin oluşturmuştuk. İlk olarak sabah hepimiz uyanıyor, hep birlikte kahvaltı yapmak üzere Evelyn'i bekliyorduk. Kahvaltı esnasında Evelyn, o gün yapmamız gereken görevler hakkında bizi bilgilendiriyordu. Yapmamız gerekenlerle uğraşarak günün yarısını sonlandırmış oluyorduk. Öğle yemeğinden sonra, akşam yemeğinden önce ve sonraki zaman diliminde de serbesttik.
Neredeyse her gece Zayn, kızlarla ortak kullandığımız salona geliyor ve gece için ona eşlik edecek birini seçiyordu -ki bu durum, ilk kez Cecilia çağırıldığında olduğu kadar şaşkına çeviriyordu beni. Bugüne dek Cecilia'nın yanı sıra odasına Sierra ve Mary davet edilmişti. Olayların ertesi sabahı üçü de bizimle paylaşmak istedikleri minik detaylar hakkında konuşmuştu. Fakat dürüst olmam gerekirse ben bu konu hakkında herhangi bir şey duyma taraftarı değildim.
Her gece kızlardan biri Zayn'in odasında 'hayatının en iyi seksini yaptığını' anlatırken diğerleri hayal dünyaları içinde kayboluyordu. Ben ise Güvenli Bölge'ye yapacağım gizli seyahatim için hazırlıklara başlıyordum.
Şu ana dek birkaç fotoğraf çekimi daha yapılmıştı. Her birinin temaları da birbirinden farklı olmasına rağmen hâlâ üzerimizde çok az kıyafet bulunması isteniyordu. Zayn'in yargılayıcı ve ölümcül bakışlarına artık alıştığım için bu düşmanca tavrı beni daha fazla rahatsız etmiyordu. Yapmam gereken görevi tamamlarken Zayn'in yüzünden okunan can sıkıntısı ifadesini, elimden gelenin en iyisini denemek adına bir koz olarak kullanıyordum. Bir de, bu deneyimlerin vücudum konusunda kesinlikle daha rahat hissetmeme yardımcı olduğunu gözlemlemiştim. Kendime olan güvenimin arttığını, daha olgun birine dönüştüğümü hissedebiliyordum.
Elimde olsaydı Zayn'in yanına gider ve sürekli sinirli bir puşt gibi bana baktığı için ona teşekkür ederdim. Çünkü onun bu hâlleri sayesinde ben daha olgun biri olabiliyordum. Fakat ne yazıktı ki onunla konuşmamanın benim için daha iyi bir seçenek olduğunu bildiğim için onunla konuşmayı tercih etmiyordum. Aksi takdirde nasıl da buraya ait olmadığımı söyleyip sızlanmasını dinlemek zorunda kalacaktım. Oysaki gözle görülür bir şekilde onu haksız çıkarmıştım.
Kızlarla birlikte kahvaltımızı yapıyorduk ki Evelyn ve Zayn masanın ucundan dikkatimizi çekti.
"Bugün biraz daha farklı ve heyecanlı bir şeyler yapacağız kızlar!" diye seslenen Evelyn kocaman gülümsedi. "Bir moda gösterisinde yer alacaksınız!" Bu cümleye cevaben hep birlikte heyecan içinde soluduk. "Ve öyle sıradan bir moda gösterisi de değil. Podyumda, bikinilerinizin içinde olacaksınız."
"Siktir." Hemen yanımdan fısıldayan Yasmine'in gözleri parıldadı. "Bu kulağa çok eğlenceli geliyor!"
"Giyeceğiniz bikinilerin her biri..." Evelyn Zayn'e baktı. "Zayn tarafından seçilecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the malik's dolls [türkçe çeviri]
FanficBir milyon dolar kazanmak için ne kadar ileri giderdiniz? Yalan söyler miydiniz? Küçük kız kardeşinizin yaşamını ve güvenliğini tehlikeye atar mıydınız? Yoksa kendinizi tamamen yabancı birine ve diğer tüm aç bakışlara mı sunardınız? Peki ya üçünü bi...