twenty seven

1.3K 133 56
                                    

Çarşafların arasında kayarken sessizce sızlandım. Uykusuzluğum kendini iyice belli etmeye başlamıştı. Yanağımın altında hissettiğim sıcak, pürüzsüz şeye doğru biraz daha yaslandım. Tenimin altından bana yolladığı o hisse bayılmıştım. Kolumun sarılı olduğu şey her ne ise ona biraz daha sarıldım.

Güçlükle gözlerimi açtığımda birisinin bronz teniyle burun buruna geldim. Göğüs kafesindeki küçük dövmeyi fark etmemle aniden hunharca sarıldığım bu şeyin Zayn'in vücudu olduğunu anladım. Onu görünce dün gece olanlar aklıma birer birer doldu. Dudaklarım utangaç bir gülümseme için kıvrılmakta gecikmemişti. Yatakta, daha doğrusu Zayn'in yatağındaydım ve kısmen çıplak sayılırdım.

Dün gece Zayn ile seks yaptığımı ve artık bakire olmadığımı hatırlayınca fazla sırıtmamak adına dudağımı ısırdım. Bir de bacaklarımın arasında kendini hatırlatan bir sızı hissetmiştim, fakat onu görmezden geldim. Şu an kafamı karıştıran son problemim o sızıydı. Üstelik sızının kendini hissettirmesinin normal olduğunu düşünüyordum zira dün gece bir değil, tam üç kez orgazm olmuştum.

Zayn'in bacaklarına dolanmış olan bacaklarımı hareket ettirdim. Zayn uyanık olduğumu fark edince kalçamda olan eliyle kalçamı hafifçe sıkıştırdı. Böyle bir şey beklemediğimden şaşkınlıkla ciyakladım. Başımı ona çevirdim. 

"Sana da günaydın." Bana bakacak şekilde başını aşağı eğmişken dudaklarındaki sırıtışı netlikle görebiliyordum.

"Günaydın." diye mırıldandım ondan daha kısık bir sesle. Eğilip göğüs kafesine dudaklarımı bastırdım.

"İyi uyudun mu?"

"Evet." Başımı sallayıp tekrar onunla yüz yüze geldim. Fark ettiğim üzere bir bacağını bükerek yatağa yaslamıştı. Kucağındaki bir şeye bir şeyler karalıyordu.

"Nasıl hissediyorsun?"

"Harika." deyip sırıttım. Ne yaptığını daha iyi görebilmek üzere ben de doğruldum. Çarşafın bir kısmıyla çıplakta kalan vücudumu örtüyordum. Ona yanaşınca Zayn'in kucağındaki bir deftere bir şeyler çizdiğini gördüm. "Çizim yapıyorsun!" deyip kocaman gülümsedim.

"Çizim yapıyorum." Bana baktı. Başımın üzerine bir öpücük kondurdu. "Ve harika hissettiriyor."

"Ya, böyle hissetmene çok sevindim."

"Hepsi senin sayende Zara."

"Ben bir şey yapmadım." Başımı yana eğerek ne çizdiğini anlamaya çalıştım.

"Tabi ki yaptın."

"Ah, pekâlâ." Yüzümün önünde saçları geriye doğru taradım. Onunla zıtlaşmamaya karar verdim. "Eee, ne çiziyorsun?"

"Özel bir şey değil. Sadece kalemimi sayfada dolaştırıyorum."

"Güzel görünüyor." Şu ana dek sayfayı kaplayan karalamayı inceledim. Yalnızca birkaç şekil, bolca çizgi görüyordum, ancak karman çorman görünmüyorlardı. Tuhaftı ki bir şekilde sanatsal ve ilgi çekici bir yanları vardı.

"Hey, seni çizebilir miyim?" diye sordu bir anda Zayn.

"Yani, yüzümü mü çizmek istiyorsun?" Gözlerim şaşkınlıkla irileşti. "Çizebilir misin ki?"

"Eh, daha çok vücudunu çizerim diye düşünmüştüm ama..." Kaşlarını yaramaz bir şekilde hareket ettirdi.

"Düşündüğüm şeyi mi düşünüyorsun?" deyip güçlükle yutkundum.

"Titanik'te Jack'in Rose'a yaptığı gibi bir şey düşünüyorsan evet bebeğim, aynı şeyi düşünüyoruz."

Gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Biraz sonra bakışları dudaklarıma doğru kaydı. Onu, dudaklarını yalarken izledim. "Şey..."

the malik's dolls [türkçe çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin