# 21

87.2K 3.2K 320
                                    


Karan'ın kendi iradesiyle yanımdan ayrılıp beni bırakması aklımı toplamam için iyi bir hareket olmuştu. Aradan geçen saatler bile pek faydalı olamazken ona baktığım her an yeniden kalbim ağzıma geliyordu. Ciddi ciddi incelediği şeye bakarken arada kaşını çatmasıyla yanına gidip yüzünü öpme isteği uyandırıyordu bende.

Toplantısına gitmeden önce bana bir kaç özel mailleri gönderme görevi vermişti. Sekreterine bile yaptırmadığına göre ciddi bir meseleydi. Bende hepsini halletmiş onun rahat koltuğuna otururken JJ aramıştı. Telefonu açıp koltukta yan döndüm ve bacaklarımı sarkıttım.

-"Nerelerdesin bambino ?"

-"Şirketteyim. Sen ne yapıyorsun ?" diye sordum. Cam masaya dirseğimi yaslayıp yanağımı elime yerleştirince daha rahat pozisyon olmuştu.

-"Bende karanlık işler peşindeyim güzelim. Şimdi bitirdim Vera'nın yanına geçiyorum. Senide almamı ister misin ?" diye sordu.

-"Şuanda Karan burada değil. İzin alabileceğimi sanmıyorum." dediğimde guruldayan karnımı tuttum. Acıktın biliyorum biraz sabret.

-"Ona da en son zıt aldım biraz ama işte mecbur yanyanayız."

Heyecan yine bedenimi sararken sandalyeden fırladım. Dudaklarım anında yukarı kıvrılmıştı.

-"Sana güzel haberim var !" dedim sevinçle.

-"Neymiş o güzel haber bebeğim ?"

Camın önünde ikinci turumu tamamlarken mutluluktan yerimde duramıyordum.

-"Karan şey birazcık itiraflarda bulundu diyebilirim. Sende haklıydın söylediklerinde. Ya JJ çok mutluyum ! Görsen o kadar tatlıydı ki.." Son cümlemde erirken değişen ses tonumla karşıdan kahkahası yükseldi.

-"Karan ? Ve tatlılık ? Canım uyuya kalmış rüya görmüş olmayasın ?" dedi gülerek.

Gözlerimi devirip omzumu cama yasladım.
-"Dalga geçmesene seninle şurada güzel anımı paylaşıyorum." diye yalandan kızdım.

-"Tamam , tamam inanıyorum. Ama şaşırdım onun daha geç akıllanacağını düşünmüştüm." Arkadan birisi ona bir şey söyleyince konuşmasının bitmesini bekledim.

-"Neyse güzelim sonra görüşürüz."

-"Görüşürüz." diyip kapattıktan sonra masaya geri gidip internette bir süre takıldım. Bir süre sonra tekrar sıkılınca masanın üstüne koyduğum kollarıma başımı yerleştirdim. Gözlerimi kapattıktan iki dakika sonra odaya birinin girmesiyle başımı kaldırmam bir oldu.

Sonunda gelebildi.

Gördüğüm gibi boynumdan yukarıya ateş bastı. Terleyen avuçlarımı eteğime bastırıp sandalyeden kalktım. Yorgun görünüyordu. Yeşil ceketini çıkartmış elinde tutmuştu.

-"Gidiyoruz." dedi yalnızca.

Çantama telefonumu atıp zincirini omzuma astım. O da ilerlerken ceketini giyinmişti. Sekreterin önünde durunca neden durduğunu anlamak için ona baktım. İç cebinden bir şey çıkarıp uzattı.

-"Şu hesaba orda yazan parayı gönder. Eğer Fulya'yı tekrar odamda görürsem kovarım seni bilmiş ol." Sekreteri karşısında titrerken korkudan beti benzi atmıştı.

Bileğimi kavrayınca daha fazla bakamadan ikimizi asansöre soktu. O anki mutluluğumla unuttuğum kadın aklıma düşünce yüzüm de düştü. Kim olduğunu sorabilir miydim ? Bence soramam.

-"Yarına öğlede Dubai'ye gidiyoruz." Şirketin otoparkında yürürken söylediğiyle yüreğime iniyordu.

-"Ne ?" dedim şok içinde.

B U Z K A L PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin