# 27

78.2K 2.9K 441
                                    


Rahatlatıcı duşun ardından Vera'nın verdiği pijamaları giyinip saçımı havluyla biraz kuruttum. Rastgele toplayıp içeriye yanlarına geçtiğimde sus pus oldular.

Hastaneden geleli baya olmuştu. Orada bir iki saat yatmış serumum bittikten sonra ultrasona girmiştim. Karnımdaki küçük varlığın gayet iyi olduğunu öğrendikten sonra ise eve geldiğimizde bir süre yorgunluktan uyudum. Jabari'nin evindeydik.

-"Karan aradı." dedi aradan geçen uzun saniyelerden sonra.

Koltuğun kenarına otururken Vera uzanıp elimi sıkıca tutmuştu. İsmini duyduğumda ürperirken ifadesiz kaldım.

-"Bir şey söylemedim. Yanımda olduğunu söyledim sadece." Bir de hamile olduğumu öğrenirse neler olurdu acaba ?

-"Bana herşeyi anlat." dedim uzatmadan.

Ellerini birleştirip doğruca gözlerime baktı.

-"Bir süredir Karan'ın gireceği bütün işleri bozup alan birisi vardı. Adamın maşa olduğunu çözmüştü ama arkasında kim olduğunu bulamıyorduk. Neredeyse şu bir haftada yüzlerce işi bozdu. İnşaatlara alınan mallar yakıldı falan filan derken zorda olsa buldu arkasından senin bu ibne Ünal çıktı."

Bedenime gelen elektrik akımı gibi sarsıcı etkiyle koltuğa tutundum. Hayır kesinlikle bu işte bir yanlışlık olmalı.

Başımı hızla iki yana salladım.
-"Öyle bir şey olamaz ! Yapmaz !" dedim inkar edip.

Biliyordum ben onu inanmam. Hem hem kendi elleriyle Karan'a beni teslim etti. Nasıl ona kötülük yapsın ki ?!

-"Adamı emin olmak için kaçarken sırtladık getirdik. İtiraf etti Alin. O yaptığını söylediği gibi zaten Karan'da bağlar koptu. Senin de ona oyun oynadığını düşünüyor. Ama ben gideceğim eminim o da şimdi Ünal'a türlü şeyler yapıyordur. Gerçeği de öğrenmiştir." diyip ayağa kalktı.

Duyduklarıma hala inanmakta zorlanırken aklım almıyordu. Ünal amcamın bunu yapacağına inanamıyordum.

-"Siz burada uslu uslu oturun. Sende kendine ve karnındakine dikkat et." Önce Vera'nın sonra benim başımın üstünü öptü. Gitmeden parmağını karnıma değdirerek henüz benim yapmadığım şeyi yaparak gitti.

Geçen saatlerde biraz ağlamış biraz koltukta yatmıştım. Vera üzerimi örtmüştü ve yere diz çökmüş her an saçımı okşuyordu.

O an ki hislerim yaşadığım acının hiç bitmeyeceği yönündeydi.

'

Geçen iki günü daha ardımızda bırakırken gece yarısı kapıya ard arda vuruldu. Jabari havamız değişsin diye açtığı ama kimsenin dalgınlıkla izlemediği filmi durdurup kapıya doğru yürüdü. Buradan kimin olduğu görünmüyordu fakat yeri sarsan adım seslerine bakılırsa gelen kişinin kim olduğu ayan beyan ortada. Gözlerinden bir şey anlaşılmazken beni dikkatle inceledi. Yavaş yavaş hızı artan kalbim bu gidişle bana iyi gelmeyecekti.

-"Gel biz içeriye geçelim." Jabari baş hareketiyle Vera'yı kaldırırken gitmekte kararsızdı. Sorun yok dercesine gözlerimi kapayıp açtım.

Karşımda benden bakışlarını ayırmayan adama bakamıyordum. Bakmaya gücüm yoktu. İçimdeki kırıklar o denli çoktu ki her soluğumda bir yerlerim kesiliyordu. Artık baş başa olmadığımız düştü aklıma. Karnıma koyduğumu unuttuğum elimi çekip yanıma bıraktım. İki günde hiç olmayacak kadar sahiplenmiştim bebeğimi.

Ağır ağır gelip yanıma biraz mesafe bırakarak oturdu. Ellerimi dizlerimin arasına sıkıştırdım ve kokusunu almamak için kendimi zorladım. Karşı koyamayacağım bir şey varsa da bu her daim kokusu oluyor.

B U Z K A L PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin