Sabah uyanıp günlerdir yapmayı beklediğim kahvesini yapmış yukarı çıkmıştım. Odasını tıklattığımda ise aldığım sessizlikti.Sonradan fark ettim ki ikiside erkenden evden çıkmışlar.
Bütün gece stresten endişeden uyuyamamış olmamın yan etkisiyle salonda koltuğa kıvrıldım. Karnımın acıkmasına daha uzun süre olduğu için istifimi bozmadan orada derin bir uykuya geçiş yaptım.
Bir şeyin düşme sesiyle aralandı gözlerim. Aniden başımı çevirince bir kaç saniye baş dönmesiyle karşılaştım. Karan'ı kitaplığın orda görüp uzandığım koltukta doğruldum ve kalktım.
Yere baktığımda küllüğü düşürmüş etrafa sigara izmaritleri ile küller saçılmıştı.
-"Ben temizlerim şimdi." Sesimi duymasıyla bana baktı. Bir şey söylemeden berjere oturup yeni sigara yaktı.
Temizlik malzemelerinin saklandığı küçük odadan süpürgeyi alıp yanına gittim. Fişe taktıktan sonra orayı süpürdüm. Halı o kadar geniş olmadığı için sadece tahta kirlenmişti. Süpürgeyi geri götürüp ıslak mendil paketini aldım. Ayaklarının dibine döküldüğü için fazlasıyla yakınında yere eğilip sildim.
-"Ciao ! Buongiorno !" (Merhaba , Günaydın.)
Asansörden çıkan JJ'i gördüğümde yerden kalkmaktaydım. Şu geçirdiğimiz günlerde çat pat İtalyanca kelimeler öğrenmiştim.
-"Sanada merhaba , günaydın" dedim.
Duvardan saate baktığımda on olduğunu gördüm. Demek ki iki saate yakın uyumuşum.
-"Sabahın beşinde uyanmışım çok fena uykum var." dedi koltuğa yıkılmadan hemen önce.
O gözlerini kapatınca Karan'a baktım.
-"Kahvaltı hazırlamamı ister misiniz ?"-"Hazırla."
Cevap vermesine sevinirken mutfağa girdim. En hızlı hazırlanacak kahvaltı masasını ortaya çıkardım.
-"Kahvaltı hazır." dedim. Kalkıp yemek masasına oturdular.
-"Sen yedin mi? " diye sordu JJ çoktan yemeye giriştiğinde.
-"İçerde yiyeceğim."
Kaşını çatıp ağzındaki lokmayı yuttu.
-"Niye otursana şuraya ?"Bakışlarımdan uzatmaması gerektiğini anlayıp omuz silkmişti. Yarım saat sonra onlarında kahvaltısı bitince iki masayı da toparlayıp mutfağı temizedim.
Öğleden sonra ikisi tekrar çıkmışlardı. Akşam yemeğinde çok lezzetli yemekler yapmıştım. JJ yolda olduklarını mesaj attığında masayı hazırlamış onları beklemeye başlamıştım. Asansörün girişinde ilk gözüme çarpan JJ'in gözünün altındaki morluktu. Telaştan kalbim hızla çarpmaya başladığında direk Karan'a bakmıştım. Ceketini çıkartmıştı ve sağ omuzunda beyaz gömleğini kaplayan kan vardı.
Ona bir şey olacağının düşüncesi aklımı kaçırmama yeter de artardı bile. Ne yaptığımın farkında olmadan gidip kolunu tuttum ve omzuna baktım.
-"Ne oldu size böyle ?! Çok kan var neden hastaneye gitmediniz ?!" Hissettiğim büyük ölçüde korkudan kalbim ağzıma kadar geldi.
Ona yakınlaşmamı beklemediğini belli eden afallamış yüzüne bakmak yerine sürekli gözüm omzuna kayıp durdu.
-"Biraz çatıştık diyelim." JJ yüzünü buruşturup koltuğa oturdu.
-"İyi misiniz ?" dedim hala elim kolundayken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B U Z K A L P
RomanceSeni defalarca kırsa da dönüp dolaşıp ona varıyorsun çünkü başına yıkılsa da o senin evin.