Yeni evin girişinden geçerken eline tutunmuş kocaman gülümsememle inceliyordum. Buranın varlığını duyduktan üç ay sonra gelmiş olsak bile hala hevesim kaybolmamıştı. Çünkü yeni bittiğini söylemişti Karan.
-"Geç bakalım içeriye." Kilidi açınca içeriye girdiğim gibi burnuma dolan yeni eşya ve boya kokusuyla rahatlatıcı hissettim. Her daim hoşuma gitmiştir.
Oldukça geniş bu evi sevmiştim. Beni arkasından çekiştirerek salondan geçirdi ve bahçeye açılan kapıyı açtı. Karşıma kocaman bir havuz çıktı. Yeşillikle birleşen bu bahçe beni en çok sevindiren yer oldu. Çünkü diğer ev de çıkabileceğim hiç bir yer yoktu.
-"Çok güzelmiş." dedim iç çekerek.
-"Beğenmene sevindim." dedikten sonra tekrardan evden içeriye girdik. Bu giriş katında oldukça şaşaalı bir oturma grubu ve sekiz kişilik devasa mermer desenli yemek masası bulunuyordu.
Baya şık. Fakat bizim sürekli oturarak rahat edeceğimiz türden bir salon değildi.
-"Mutfak şu tarafta sen bak ben geliyorum." Karan çalan telefonuyla bahçeye doğru ilerleyince bende söylediği kısa koridordan geçip mutfağa girdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evde mutfağı kullanan tek insan olacağım için bana göre kullanışlıydı ve gayet güzel gün ışığı alıyordu. Bahçeye açılan geniş kapısının önünde camdan bir mutfak masası vardı. Bütün eşyalar yeni olduğundan kullanmak için can atıyorum.
Özel eşyalarım haricinde herşeyim dağdaki evdeydi. Karan onların orada kalmasını istemişti , burası için bütün ihtiyaçlar yeni gelmişti.
-"Baktın mı ? Nasıl ?"
Kapıda belirdiğinde yanına yürüdüm ve göğsüne yaslandım. -"Burayı sevdim. Ama neden geldiğimizi anlamadım. Orası ayrı bir güzeldi." Kokusunun sindiği gömleğine yanağımı sürtüp beline sarıldım. Artık şişmeye başlamış karnım aramızda kendini belli ediyordu.
-"İstediğin zaman gidebiliriz. Bende orayı seviyordum fakat burası senin ve bebeğimiz için daha iyi. Herhangi bir şey olduğunda şehire inmemiz uzun sürüyor." dedi sertlikten uzak sesiyle.
Gülümseyerek başımı geriye attım ve ona baktım. Elimi sakallı yanağına koyunca başını avucuma yaslamıştı.
-"Ne kadar da ince düşünceli bir adama dönüştün böyle." dedim mutluluktan mest olmuş halde.
Dudağını büküp omzunu silkti. -"Baba olmak olgunlaştırıyor sanırım." diyince gülümsemem daha da büyüdü. Uzanıp dudaklarını uzun uzun öptüm. Geri çekilmeden nefesimi aralık dudaklarına üfledim.
-"Sen hep olgun bir adamdın." diye fısıldadım.
Belimdeki parmaklarını sıklaştırıp dudağımın kenarını öptü ve uzaklaştı.
