Biz kafeden çıkarken birisi kolumdan tuttu ve şimdi bitmiştim.
~~
Misa'danKolumu tutan kişiye baktığımda yoongi'den Başkası değildi. Bana öyle bir bakıyodu ki korkudan jimin'in arkasına geçtim. Yoongi bunu yaptığım için eminim ki beni pişman edecekti.
Jimin: "Senin ne işin var burda. Ahh pardon unutmuşum Eun Kyung'un yani iş ortağının yanına geldin. Neyse uzatmadan söylüyorum. Üzgünüm suga. O intikamı sen benden alamicaksın. Çünkü ben seni pişman edicem"
Yoongi'nin birşey demesine fırsat vermeden kolumdan tuttu ve beni arabasının yanına kadar sürükledi. Evet bildiğiniz sürükledi. Bu kadar öküz olması canımı sıkıyordu.
~1 gün sonra~
Bayadır okul yoktu. Yani yarıyıl tatilinden sonra kamp düzenlemişlerdi. Ama ben kampa gitmek istememiştim. Ben gitmeyince jimin de gitmemişti. Jiminle aram iyiydi ama o Eun Kung bozacak gibiydi. Okula gitmek için kurduğum 2. Alarm beni düşüncelerimden uzaklaştırmıştı. Hemen işlerimi hallettim ve okul kıyafetlerini giydim. Aşağı indim ama canım birşey çekmediği için montumu ve spor ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Kaldırımda yürürken birisi adımı seslendi. Ama duymazlıktan gelip çantamdan kulaklığımı aldım ve sevdiğim şarkılardan açtım. Çocuğun hala gitmediğini düşünüp bulduğum ilk markete girdim. Tabi çocukta arkamdan girmişti. Hemen elime gelen birkaç çikolatayı alıp kasaya gittim. Tam ben cüzdanımı çıkaracakken beni takip eden kişi ödedi. Baktığımda o kişi sugaydı. Sabah sabah onun yüzünü görmek istemiyordum. Hemen marketten çıktım ve bir taksi durdurdum. O gelmesin diye koşmuştum. 10 dakika sonra okula gelmiştim
~~~~~♡~~~~~~
Ders sonunda bitmişti. 40 dakika sanki bir yıl gibi gelmişti. Hele ilk dersimiz matematikse.
Evden çıkarken bişey yemediğim için kantine gittim ve çikolatalı süt aldım. Boş masalardan birine geçtim ve marketten aldığım çikolataları sömürmeye başladım. Cidden güzellerdi. Ama birden aklıma suga'nın aldığı geldi. Bari teşekkür etseydim. Herneyse ben tıkınırken suga' da yaninda bir kızla kantine geldi. Ona bakmamaya çalışıyodum. Boş masa ararken beni gördü ve yanıma oturdu."Suga gerçekten özür dilerim ama bir daha onu sırtından bıçaklayamazdım."
"Teşekkür etseydin bari."
"Hmm. Teşekkür ederim. İstersen sen de yiyebilirsin. Sonuçta sen aldın. "
Bişey demedi ve elimdeki sütü alıp içti. Bunu yaparken çok tatlıydı. Ben ona tam neden yaptığını soracakken zil çaldı.
"O zaman iyi dersler misa"
"Sanada iyi dersler suga. Iykk"
"Dersiniz matematik mi. Uff be korece dersinden iyidir."
"Ne saçmalıyorsun. Korece tarihi dersinin hocasının yakışıklılığı yeter be "
"Aman neyse git hadi."
Bişey demedim ve elimde kalan son çikolatayıda sömürüp çöpünü attım.
Sınıfa girdim. Jimin sanırım bugün gelmicekti. Yerime geçtim ve kafamı sıraya koydum. Bir kaç dakika sonra kapı açıldı ve sınıfa öğretmen ve jimin geldi.
"Evet arkadaşlar bugün yer değişimi yapıcaz jimin arkadaşınız yerinden memnun değilmiş."
Jimin'e nolmuştu. Yanında ben oturuyodum.(gıcık hoca öyle yapmıştı) benden mi memnun değildi... bunu çok pis ödeyeceksin park jimin. Hoca beni boş bi sıraya oturttu. Neymiş yeni gelen öğrenci çok konuşuyormuş. Bana da ceza vericekmiş aklı sıra. O olmayan beynini anca Başka şeylere kullan sürtük hoca.
Jimini bi kızın yanına oturtmuştu. Kız çok yavşaktı. Imm adı sanırım Yu Jin di. Kıza en korkunç bakışlarımı attım-yani öyle sandığım-.
Ders çok sıkıcı geçmişti. Gerçi ben uyumuştum ama olsundu.