"Ah jungkook. Açmasam da olur. Önemli değil yani. Hadi yemeklerimizi yiyelim"
Birlikte yemeye başlamıştık. Çok güzeldi. Ikimizde doyunca masadan kalktık. Eve giderken jimin müzik açmıştı ve bu daha da uykumu getirmişti. Başımı arabanın camına yasladım. bir süre sonra gözlerim kapanmıştı...
38. Bölüm
Misa'dan
~1 hafta sonra~
Jungkook la baya yakın bir arkadaşlık ilişkimiz olmuştu. Jimin bu durumu kıskansa da sorun etmiyordu. Ya da etmemeye çalışıyordu. Bugün ben, Jimin, jungkook ve elly (jk un arkadaşı) sinemaya gidicektik. Okulların açılmasına 1 aydan az bir süre kalmıştı. O yüzden şimdi birlikte zaman geçiricektik.
Jimine inat kısa şort ve beli açık tşhört giymiştim. Azar işitmeyi seviyordum sanırım.
Aynanın karşısında son bir kez daha kendime baktım ve daha sonra ayakkabılığımdan spor ayakkabılarımı çıkardım. Artık tamamen hazırdım ve evden çıkabilirdim. Kapıyı kilitlemiştim ki telefonum çaldı.
Sevgilim^-^
Cevapla / Reddet
"Efendim ChimChim.?"
"seni almaya geliyorum Bi yere gitme ."
Onu onayladım ve telefonu kapadım.
Aşağı inince jimin de arabadan sinirli bir şekilde indi ve kolumu sıktı.
"sana ondan uzak dur dedim ve dinlemedim demi?"
Kimden bahsettiğini anlamamıştım. Yüzüne boş boş bakıyordum.
Eve tekrar girdim ve Jungkook'u arayıp bensiz gitmelerini söyledim.
Beni dinlememişti. Daha ne yaptığımı bile bilmiyordum ama o benden ayrılmıştı. Depresyona falan girmicektim. Hele de jimin yüzünden asla girmezdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bunları giydim ve evden çıktım. Donghyung ve lucas la buluşup ders çalışıcaktık. Malum okul açılıcak tı. Bölümlerimiz farklı farklıydı ama sorun olmazdı. Kafeye gittiğimde Jungkook ve Elly'nin de burda olduğunu gördüm. Selam verip yan masaya oturdum ve Lucas ve Donghyung'un gelmesini bekledim. Önce Donghyung gelmişti. Giriş kapısına bakarken Jimin'in geldiğini görmüştüm. Umursamayıp kahvemi içmeye başladım. Lucas gelince ders çalışmaya başladık.
Aradan 2 saat geçti ve aralıksız çalışmıştık.
( lucas): şey ben acıktım. Bişeyler mi yesek.
Misa: olur sen açsın demi donghyung?
Donghyung: evet. Bildiğim Bi yer var oraya mı gitsek?
L:benim için fark etmez.
M:kalkalım o zaman.
Kitaplarımızı çantamızı koyduk ve hesabı ödedik. Yan masaya baktığımda jimin Bi kızla oturuyordu. Sanırım jungkook ve elly gitmişlerdi. Kız çakma sarışını ve sarışınlara nefret ederdim.
Kafeden çıkarken arka masalarda birinin jimine bakarak sırıttığını gördüm. Umursamayıp kafeden çıktım ve Lucas'ın arabasına binip manzarası güzel olan bir lokantaya geldik. Işıklar gözümüzü almıyordu. İçerisi beyaz-siyah tı. Çok abartılı değildi ve ben sade yerleri çok severdim.
M:woah çok güzel.
D:lucas böylee yerlerden anlıyor...
Masaya oturduk ve siparişlerinizi vermiştik. Yemeklerinizi yedikten sonra biraz konuştuk. Herkes küçüklük anılarını anlatıyordu. 1 saat sonra kalktık ve lucas bizi evlerimize bıraktı. Eve geldiğimde saat 01.45 Di. Odama çıkarken bişeyin kırılma sesini duymuştum.
