Hatırlatma°•°
Jimin ve bir çocuğun yanı boştu.
Sung bae ismini bilmediğim çocuğun yanına oturacakken ondan izin isteyip ben çocuğun yanına geçmiştim. Jimin sinirlenmişti. Eline baktığımda sarılı olduğunu gördüm ve içim sızlamıştı.Şu an sung bae yi ordan kaldırmayı o kadar çok istiyordum ki. Ama bunu yapamazdım. Öncelikle jimi nin benden özür dilemesi ve hatasını anlaması gerekirdi. Sevgilisine güvenmezse olacağı buydu. O da öğrenmiş olacaktı.
Bir kaç dakika sonra ders öğretmeni geldi ve tanışma faslını es geçip konusunu anlatmaya başladı.
29.bölüm
Misa'dan
Dersler sıkıcı bir şekilde geçiyordu. Sonunda öğle arası gelmişti. Sung bae yanıma geldi ve diğerlerinin yanına yani kantine gittik. Hepimiz yiyecek bir şeyler aldık ve boş bir masaya geçtik. Jiminde kantine bir kızla gelmişti. Bu kadar kolay unutabiliyodu demek. Onunla hiç göz kurmamak için bizimkilerle konuştum.
"Ee okul çıkışı napiyoruz?"
"Misa bize çok çabuk alıştın anlaşılan?"
"Evet. Ee napıcaz demiştim?"
"Bugün sınava çalışıcaz ama senin aramıza katıldığını kutlayabiliriz?"
Sung bae' nin dediği şeyle gülümsemiştim. Arkadaş edinmeyi çok seviyolardi.
"Oo çok gzl olur"
Biz kararlaştırdık ve okul çıkışı gelmişti. Herkes eve dağılacaktı. 1 saat sonra bir kafenin önünde buluşacaktık.
Kris: misa istersen seni bırakabilirim?
Misa:olur teşekkür ederim.
Krizle konuşa konuşa gidiyorduk.
Kr:misa jiminle sevgili misin?
M:hayır da ne alaka?
Kr:sana bakışlarını gördüm. Ve elini duvara vurduğunu da gördüm. Bu arada o yanındaki sevgilisi değil kuzeni. Nerden biliyosun diye soracaksan...ben...
M:kuzeni miydi cidden.
Bunu biraz alçak sesle söylemiştim. O duymuş olmalı ki konuştuğu şeyin devamını getirmedi.M:bişey demedim sen ne diyodun?
Kr: şey diyodum.kuzeni olduğunu biliyorum çünkü kuzenini seviyorum.
M:ah anladım. Aynı bölümde misiniz? Kız sadece öğle arasında jiminin yanındaydı da
Kr:evet aynı bölümdeyiz. Hatta aynı sınıftayız.
M:anladım. Şey geldik. 1 saat sonra görüşürüz.
O da görüşürüz dedikten sonra benim eve girmemi bekledi. Ben eve girince o da kendi evine gitmek için arkasını dönmüştü.
Çantamı koltuğa attım ve banyoya girdim. Saçıma yandan bir örgü yapmıştım. Üstüme şık bi şeyler giydim ve ayakkabılarımı seçtim. Daha sonra hafif bir makyaj yaptim ve küçük kol çantamı aldım. Gayet güzel görünüyordum. Saate baktığımda buluşmak için 25 dakikamız kalmıştı. Bende anca giderim diye düşünüp evden çıktım. Kapının önünde jimini görmeyi beklemiyordum. Beni görünce yaslandığı arabadan kalkıp yanıma geldi.
"Konuşabilir miyiz?"
"Konuşacak bir şeyin olduğunu sanmıyorum Park Jimin"
"Misa... özür dilerim ama şimdiden uyarıyorum. Mike denilenden uzak dur. Kai nin arkadaşı."
Bu muydu cidden. Bunu demek için mi gelmişti. Sana inanamiyorum jimin.
Bisey demedim ve arkamı döndüm. Kolumdan tuttu ve ona dönmemi sağladı.
"Ayrıca. Nasıl diyeceğimi bilmiyorum ama haklsın. Özür dilerim misa. Seni dinlemeliydim. Hepsi kainin planı. Cidden özür dilerim. Lütfen affet Beni sevgilim."
Konuşmadım. Ne diyebilirdim ki. Onu kolay kolay affetmeyecektim. Burdan uzaklaşmak gerekiyordu. Eğer daha fazla konuşursa onu her an affedebilirdim. Ona sarılmayı şuan o kadar çok istiyordum ki. Ama yapamadım. Yapamazdım. O... O bana güvenmiyordu . buna adım kadar eminim.
Gözlerine baktığımda dolduğunu gördüm. Hadi ama yapma jimin. Seni affetmek istemiyorum.
"Seni kolay kolay affedemem jimin."
Jiminin gözünden bir damla yaş düştü.
"Özür dilerim..." sesi çok kısık çıkmıştı. Bir kez daha gözünden bir damla düşmüştü. Onu çok seviyordum. Bu da onu affetmem için tek neden olabilirdi. Kollarımı boynuna dolamıştım. Ilk sasirsada o da bana sarıldı. Kafasını omzuma gömmüştü. Kıyafetim ıslanınca jiminin ağladığını fark ettim.