Hatırlatma°•°
Jiminle birlikte denize girmeye karar vermiştik. Hazırlandık ve odadan çıktık.
Asansörün olduğu yere gelmiştik. Içine girdiğimizde tanıdık bir yüzle karşılaşmıştım.
Ama KAİ'NİN BURDA NE İŞİ VARDI!!!
~~~~\\~~~~
Misa'dan
Kai de beni görmüş olmalıki bi kolunu yanındaki kişinin omzuna attı. Şimdi fark etmiştim. Sadece kai değil Rose denilen o lanet kızda burdaydı. Sanırım benden ayrıldıktan sonra yaptığı ilk kız arkadaşı Rose olmalıydı. Buna üzülmemiş değildim. Ama ikisinden de nefret ettiğim için umursamadım. Jimin bi yere baktığımı anlamış olmalı ki benim baktığım yere baktı ve bana sınırlı bir şekilde dönmüştü.
"Sen hala Kai denilen p*ç ten mi hoşlanıyorsun. Sana inanamıyorum Misa!!"
"Hayır jimin yanlış an-"
"Seni dinlemicem. Ne halin varsa gör. Daha yeni sevgili olduk ama sanırım şuan seni sevdiğim için hata ettiğimi anladım! Hem de bir sürdüğü sevdiğim için kendimden utanıyorum. Sana kai(!) Ile Mutluluklar ! "
Sözleri canımı çok fazla yakmıştı. Ben kai'yi sevmiyordum. Hatta ondan nefret ediyordum ama jimin beni yanlış anlamıştı. Benim bi suçum yoktu. Beni dinlemeden kafasına göre bir şeyler kurgulamıştı. O beni umursamıyorsa ben niye onu umursuyordum ki. Asansöre binmekten vazgeçip merdiveerden indim ve sahile gittim. Hava eşmeye başlamıştı bile. Biraz yürümek iyi gelebilirdi. Etrafımı izleye izleye yoluma devam ediyordum. Telefonumu otelde bırakmıştım ama umrumda değildi. Hem beni merak eden birisi yoktu. Olsa olsa suga merak ederdi. Ben telefonu açmayınca da... jimini arardı.
Jimin'den
Ben ona değer verirken o beni sevmiyordu. Hem sevseydi kai denilen şahısa bakmazdı demi?
Onu umursamamaya çalışarak odamın olduğu kata çıktım tekrar. Eşyalarımı toplayıp eve gidicektim. O Misa denilen kişi burda ne yaparsa yapsın. Odaya girdiğimde misa nın telefonu burda kalmıştı. Kurcalarsam bir sorun çıkar mıydı ki. Telefonun şifresinin ne olduğunu bilmiyordum.
'O küçükken bir kardeşini kaybetmişti. Kardeşinin ölümcül bir hastalığı vardı. Bunu kimse bilmiyordu. Okuldan ayrılma nedeninden biride oydu. Kardeşini kollarında kaybeden biriydi.'
Bulmuştum. Kardeşinin ya doğum tarihi ya da ölüm tarihi olmalıydı. "280513" bu olmalıydı. Evet!! Yanılmamıştım. Dikkatimi arka planındaki resmi çekmişti. Küçük bir kız vardı. Büyük bir ayıcığın uzun bacaklarına oturmuşlardı. Çok tatlı çıkmışlardı. Kızın boyu misa'ya göre haliyle daha kısaydı. Biraz galerisine baktım. Zaman kaybetmek istemiyordum. Her an gelebilirdi ve onu umursadığımı falan düşünürdü. Aman bi tarafı kalkar falan. En önemli yere geldiğimi düşünüyordum. ERKEKLERLE OLAN MESAJLARI. Mesaj yerine girdiğimde en başta benimle olan konuşması vardı. Benden önce sugayla konuşmuştu. Ah birde Çağrı diye birisi vardı. Misa eskiden türkiyeye gitmişti. Orda liseyi okumuştu ve 2 sene önce bizim okula gelmişti. Ordan edinmiş olduğu bir arkadaştı. Konuşmalarını okuduğumda abi-kardeş ilişkileri vardı. Daha sonra grup konuşmaları vardı. Baktığımda çoğunun kız olduğunu gördüm. Ama benim işime yarar şey kai ile olan konuşmalarıydı. Bu yüzden onunla konuşmalarını aradım. Bulduğumda zafer gülüşümü sunup mesajın üstüne tıkladım. En az 32 mesaj atmıştı ama misa hiçbirine bakmamıştı. Misa son zamanlarda yani onunla küsmeden önce zaten kaiye karşı soğuk davranmaya başlamış olduğunu gördüm. Konuşmalarının son kısmına geldiğimde kai bana sövmüş ve misa da kaiye sövmüştü . Bu nasıl bir döngüydü. Şimdi misa kimi seviyordu. Açıkçası ona güveniyordum ama kai den her şey beklenirdi. Bir şekilde misa nın Gözüne girmiş olmalıydı. Misa nın en son yazdığı şey beni seviyo olmasıydı ve benden uzak dur demesiydi. Kai bugünde mesaj atmıştı. O p*çi engelledim ve eşyalarımı koydum. Hiç bir şekilde telefonunu karıştırdığımı anlamamalıydı. Eşyalarımı hazırladım ve beklemeye başladım. O gelince bende gidiyo gibi yapıcaktım.
