Misa'dan
Telefonu kapattım ve yatağa gittim. Hemen uyumuştum.
~4 saat sonra~
Yüzümü biri öpmüştü. Jae diye düşünüp sarılıp yanıma çekmiştim. Ama bu daha kaslıydı. Yani jae olamazdı. Gözümü açtım ve jimin olduğunu gördüm. Uyuyo sanıyo diye düşünüp kolumu çekmedim. Kolunu belime dolamıştı. Gözlerimi kapatmıştım. Bi süre sonra çekildi.
"Misa hadi kalk"
"Beş dakika daha"
Ona sırtımı dönmüştüm. Kalbim çok hızlı atıyordu. Neden birden bire böyle oldu ki. O benim arkadaşımdı. Odadan çıktı ve aşağı indi. Bende kalktım ve telefonuma baktım."29 cevapsız arama ve 2896 mesaj"
Vardı. Arayanlara baktım. 2 cevapsız arama Suho hoca'dan dı. Diğerleri ise gruptan olanlardı. Kakaotalk a girdim. Okul grubunda 1000 den fazla mesaj vardı. Sadece son yazanları okumayı tercih ettim. Sinir olduğum kız okuldan gitmişti. Bu da benim işime gelirdi. O kızın yani Sun denilen kişinin hakkında dedikodu çıkarmışlar. O da dayanamayıp okuldan ayrılmış.
Kai'yi aradım. Çünkü en az 5 kere aramıştı.
"Neden cevap vermiyosun. Diğerleri de seni kaç kere aradı?"
"Off kai. Işim vardi belki. Okula gelmicem. Zaten 2 ders geçmiş"
"Neden gelmiyosun bişey mi oldu?"
"Hayır kai. Canım istemiyo. Kapatıyorum"
"Bys"
Bu çocuk kankam olabilir ama fazla abartıyordu. Diğerleri gibi değildi. Daha fazla yakındı.
Aşağı indim.
"Uyanmışsın Misa abla" deyip üstüme atlayan bi adet jae ile karşılaştım.
"Jimin kurtar beni nefes alamıyorum"
"Min. Bırak onu hemen!"
Hafif bağırır gibi söylemişti ama bağırmamıştı. (O nasıl oluyosa jdskbdns)
"Tamam abi sen sinirlenme. Misa bak neler yaptık."
"Ama bunlar benim en sevdiğim kurabiyelerden"
"Jimin abi yapalım dedi. Gerçekten seviyo musun??"
"Evet. Bana bunların hepsini verseniz gün boyunca bıkmadan yerim"
"Ben demiştim. Hadi oturun"
Jae hemen oturdu. Bende su almak için rafa uzanmıştım.
Jiminin boyu benden uzun???? Ama bunun kısa olması lazımdı. Benim alamadığım bardağı o nasıl alıyordu? Jimin sen uzadın mı?
"Anlamadım"
"Ha?? Şey yok bişey." Dıştan düşünmüştüm. Bundan. Nefret ediyodum. Bardağa su koyup içtim ve jaenin yanına oturdum. Jimin tabakları çoktan koymuştu ve yemekler çok güzel görünüyordu. Akşama kadar bakabilirdim. Bi süre sonra ikimizde aynı anda jaeye bişeyler uzatmıştık. O yaptığı pastadan uzatmış bende kurabiye uzatmıştım. Jae ikimize de bakıp noluyo bakışları attı. Daha sonra benim uzattığım şeyi eline aldı ve jiminin çatalla uzattığı pastayı yemişti. Jiminle birbirimize bakıyoduk. Hala gözlerini çekmemişti. Bu durumdan rahatsız olmuştum.
"Ah şey su verebilir misin. Jae'den dolayı geçemiyorum."
"Tabi" deyip ayağa kalktı ve bardağa su koydu.
Yemeğimizi yemiştik. Ben kurabiye yemekten pasta yiyememiştim. Jimin bana uzatmıştı. Verdiği pastayı yedim ve teşekkür ettim.
"Jimin abi Benim uykum geldi"
"Odamı biliyosun jae uyuyabilirsin"
"Tamam görüşürüz"
"O zamanda bizde buraları toplayalım jimin?"
"Evet. Sen içeri geç istersen ben toplarım"
"Hayır yardım edicem."
Birlikte masayı topladık. Jimin bulaşık yıkamak istedi. Bende onu onayladım ve masayı sildim. Tezgahı silerken jimin bulaşıkları yıkamayı çoktan bitirmişti. Elini kuruladı ve yanıma geldi. Belime sarıldı ve başını omzuma koydu. Bu jimin cidden uzamış. Bu kadar uzun değildi. Her neyse .Şu anda önemli olan bu değil. Jimin arkamdaydı ve belime sarılıyordu.
Çekilecekken tuttu ve daha sıkı sarıldı. Sanki bidaha görüşmeyeceğiz gibi sarılıyordu.
"Özür dilerim misa. Ama bunu yapmak zorundaydım."
"Neyi jimin?"
"Zamanı gelince anlicaksın. Sen sadece kibumdan uzak dur. Yanındakilere de güvenme özellikle şu kai denilene. Ben gelene kadar bişey olursa falan sadece sugayla konuş. Yani anlatmak istediğin bişey olursa diye diyorum. O çok güvendiğin arkadaşların hak etmiyo bunu. Unutma dediklerimi." Dedi ve beni mutfakta yalnız bırakıp salona geçti. Ne demek istemişti ki. O çok güvendiğin dediği kişiler Jisoo D.o falan olmalıydı. Sonuçta onlardan Başka "Arkadaş(!)" Dediğim birisi ya da "Güvendiğim(!)" Birisi yoktu. Elimi yıkayıp salona geçtim. Şimdi fark ediyordum. Kapının hemen yanında valizler vardı. Jimin gerçekten gidiyo muydu. Oysaki ben onu yeni bulmuştum. Gidemezdi demi. Beni tekrar bırakamazdı. Onu çoktan affetmiştim onun bi suçu yoktu. Gene her zaman ki gibi kibum denilen şahıs bizi ayırmaya çalışıyordu. Bu sefer ona inanmicaktım. Jimin nereye gidiyosa bende onunla birlikte gidecektim.
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~
~~2 ay sonra~
Hala jimin gelmemişti. O gün bişey demeden evden çıkmıştı. Bende onunla gidecektim oysaki. Ama nereye gittiğini kimse bilmiyodu. O gidince jaeyi annesi almaya gelmişti ve baktığımız için teşekkür etmişti. Bende jiminin ev anahtarını alıp kendi evime gitmiştim. O zaman hala üstümde jiminin tshortu vardı. Kibum benim jiminin evden çıktığımı görünce yanıma gelmişti.
" oo misa sevgilin yok mu?"
"Kibum senin hiç insan olma ihtimalin falan yok mu"
"Anlamadım"
"Kesinlikle anlamamışsındır. Neyse çok fazla bişey demeyeceğim.kısaca.... Uzak dur benden kibum!"
Bisey demesine izin vermeden evime gitmiştim. Kapıda bi not vardı.
Söz vericem geri gelicem. Ben gelene kadar sevgili falan yapma
-PJM
Ama hala gelmemişti. Dediği gibi kibumdan uzak duruyodum. Bizimkilerinde gerçek yüzü ortaya çıkmıştı. Onlarla arkadaş olduğun için kendimden nefret ediyorum. Şu an sadece sugay'la konuşuyodum. Jiminin nereye gittiğinden onun da haberi yoktu. Benden defalarca özür dilemişti. Umarım jimin yakın bi zamanda geri gelirsin...