MAVİ GÖREV (TAMAMLANDI!)

1 ~ MAVİ GÖREV

Selam sevgili okuyucularım, nasılsınız bakalım?

İki gün önce aniden bu kurgu aklıma geldiğinde yazmak için acele davrandım. Kısaca yeni bir kurguyla karşınızdayım. Karakterlerimiz ise yine ve yine aynı iki kişi..🥰

Hande HARMANLI ve Tolga ATAHAN..

Umarım seversiniz onları da, AlSel ve CiMah gibi..

Şimdilik söyleyecek bir şeyim yok, hikayeyi beğenip beğenmeyeceğinizi merak ediyorum fazlasıyla.. Yanlışlarım olabilir, heyecanıma verin..

Lütfen yorumlar yapın..

Umarım beğenir ve desteğinizi esirgemezsiniz..🙏🏻💙

..

YAZAR'ın anlatımıyla..

Kadın ellerinin titremesine engel olamıyordu.

Yine de kapıyı açabilmeyi diledi, yeniden yeniden denedi. Metal anahtarlık, üzerinde takılı olan anahtarlara çarptıkça sesler çıkarttığında kadın bir küfür savurdu..

"Lanet olsun! Salak şey, açılsana.." dediğinde bir tekme savurdu kapıya hırsla..

Sonunda anahtarın deliğe oturan sesiyle, kapı iki çevirişte açıldı.

"Sonunda!" dedi söylenircesine. Girişteki kasenin içine anahtarı atarken, kapıyı kapatıp kilitledi.

O büyük yattan ayrıldığından beri aslında darmadumandı. Anlam veremediği bir şekilde durgundu ve buna daha da sinirleniyordu. En sinir olduğu şey ise yakalanması olmuştu, o adamla göz göze gelmişlerdi.

Gece yarısını çoktan geçmişti evine vardığında, üzerindeki ince ceketini hızlıca çıkartıp bir kenara attı.

Düşünceliydi..

Sonunda aylardır peşinde olduğu adamı ilk kez bu kadar yakından görmüştü. Görmesiyle de her şey sanki allak bullak oldu. Yakalandığına inanamıyordu, hatasının farkındaydı.

Paytak adamlarla önce mutfağa girdi ve buzdolabını açtığında boş oluşuna gözlerini devirdi.

"Yine unuttum.." dedi kendince mırıldanırken..

Aklı son aylarda kendinde değildi, çok çalışıyordu. Alışverişe çıkmaya fırsatı hiç olmamıştı.

Vişne suyu kutusunu eline alıp salladı. Belki de içinde biraz kalmıştı. Umduğu gibi oldu ve içindeki az olan sıvı ses çıkardı. Hemen kapağını açıp başına dikti.

Serin serin iyi gelmişti ama fazlasıyla açtı. Açlığına şuan yapacağı bir şey olmadığını fark ederek buzdolabını kapatıp odasına gitti.

Yüzündeki makyajından ve peruktan kurtulup duş aldı. Üzerine bir gecelik geçirdiğinde ise yatağa kendini bıraktı.

Uyumayı istiyordu, yorgundu. Bugün de tüm gün ayakta kalmış, çalışmıştı. Yatağa düştüğü gibi olanları unutarak uykuya daldı..

..

Sabah telefonun sesiyle gözlerini açtığında, önce telefonun nerede olduğunu düşündü. Aklı sersem gibiydi. Ceketinin cebinde olduğunu düşünerek sürünürcesine kalktı yataktan. Arayanı görmesiyle sersemledi. Umarım şikayet etmemiştir diye geçirdi içinden..

"Alo!" dedi kabaca..

"Hazal hanım bugün işe gelmeyi düşünüyor musunuz acaba?!" diyerek kinayeyle konuşan kadını sesinden tanımamak mümkün değildi. Bu gıcık yöneticiydi. Gözlerini devirdi.