Selam arkadaşlar, nasılsınız?
Yeni bölümle karşınızdayım. Umarım seversiniz. Bölümler artık yazıldığında yayınlanacaktır, bilginize..
Hikaye nasıl gidiyor? Yorumlarınız benim için çok önemli lütfen bol bol yazın.
Ayrıca geçen bölümlerde yorumlar yapan tüm okuyucularıma sonsuz teşekkür ediyorum. Yorumlarınız, fikir ve önerileriniz beni öylesine mutlu ediyor ki. Hepsini okuyorum yanıt veremesemde. İyi ki varsınız..🙏🏻💙
Şimdi keyifli okumalar olsun..
..
Hande'nin anlatımıyla..
Sessizlik ve huzur..
Gözlerimi ağır ağır, defalarca kırpıştırdım. Yattığım yatak fazlasıyla tanıdıktı, o kokuyordu.
Sırtımı tamamen yatağa dayayarak uzandım. Yanımda değildi, olmazdı.
Gözlerimi ovuşturdum, esnedim, gerindim. Kalkmaya karar vermem saatin geç olduğunu görmemle olmuştu. Apar topar kalktım yataktan. İşe geç kalmıştım!
"Beni neden uyandırmıyor ki! Lanet olsun!" diyerek sabahlığımı giydim, terlikleri bulamayarak söylendim. Bulduğumda ayağıma geçirdiğim gibi odadan çıktım.
Aşağı indim. Görünürde kimse yoktu. Atölyeye yöneldim bu sefer. Kapıdan girmemle onu görmem bir olmuştu.
"Tolga işe geç kaldım neden beni kaldırmıyorsun?" diyerek söylenircesine yanına gittim. Darmadağın olmalıydım. Yüzümü yıkamamıştım, saçlarımı düzeltmemiştim. Elimle müdehale ettim saçlarıma toparlanmak istercesine.
"Sana da günaydın Hande.." dedi öncelikle lafını sokarak. "Günaydın.. Ee çıkmıyor muyuz?" diyerek üsteledim.
"Sen ben görmeyeli benden beter olmuşsun. Ne bu çalışma isteği böyle?"
"Çok işimiz olunca, ee üstelik zamanımız da az olunca böyle oluyor malum.."
"Aman çokta önemli değil, erteleriz.." dediğinde işine döndü. Sabah sabah gerdanlıkla uğraşıyordu.
"Hayatta olmaz! Madem bu işe giriştin, başarmak zorundayız. Anlaşıldı mı?" dediğim anda bana döndü ve dikkatle dinledi.
"Peki patron, sen ne dersen o.." demesi çok tatlıydı. "Hıı bu arada bugün işe gitmek yok, işi ayağımıza getiriyorum.."
"Nasıl yani?" diye sordum anlamayarak, kaşlarım çatıldı.
"Çatma kaşları hemen.. Görüşeceğimiz önemli çalışanlarımızı eve çağırdım, birazdan burada olacaklar. Biz gidip vakit kaybetmeyelim istedim."
"İyi düşünmüşsün. O zaman üzerimi değiştirmeliyim hemen.." dedim ama o sırada karnımdan garip sesler çıkmaya başladı. "Sen kahvaltı yaptın mı?" diye sordum elimi karnıma dayarken. Gözleri ellerime gitti birkaç saniye.
"Yok, daha yapmadım seni bekledim.. Zaten Faruk'ta gelmedi, bir şeyler getirecekti.." dediğinde kapı çaldı. "Hıhh, geldi.." dedi oturduğu yerden kalkarak.
Faruk ismini duymamla duraksamıştım. Yanımdan geçip gitti, birkaç dakika sonra geldi. Arkasında da Faruk vardı.
"Abi ben şimdi şirkete geçiyorum o zaman.." diyerek geliyordu ki, beni gördü.
Bir elimi karnımın üstüne dayamışken, diğeriyle destek alarak tırnaklarımın kenarlarını kemirmeye başlamıştım. Bu tamamen düşündüğüm içindi. Onları izliyordum ayrıca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GÖREV (TAMAMLANDI!)
Fanfiction~~~ Seçtiği mavi zarfı, evine geldiğinde masanın üzerine bırakıverdi. Hala açamamıştı. Endişeliydi kadın.. Bu ilk göreviydi. O gizli örgüt üyesi, özel bir ajandı. Yıllardır aldığı zorlu eğitimlerden sonra ilk görevi.. Başarılı olmak zorundaydı.. Za...
