~ KESİT ~

827 61 20
                                    


Selam arkadaşlar, nasılsınız bakalım?

Ufak bir kesitle sizlerleyim. Umarım seversiniz..

..

Hande'nin anlatımıyla..

Masanın üzerinde açılıp ona sunulan tüm takıları tek tek inceledi ayağa kalkarak. En sona ise en değerli parçayı bırakmıştık. Ben sunumumu yaparken tek kelime etmemişti ve şimdi takıları incelerken o, yüreğim ağzımdaydı.

Çok çalışmıştım ve ondan güzel bir şey duymaya ihtiyacım vardı. Aklındakileri, yorumlarını merak ediyordum.

"Hepsi çok başarılı.. Özellikle serinin ismi, etkileyici.." dediğinde, bana çevirdi bakışlarını.

"Kimin fikriydi bu isim?"

"Benim.." dedim, gözlerinden gözlerimi kaçırmadan. Kaşları hafifçe kalktı ve yeniden önüne döndü..

"Gece Mavisi.. Serinin gözdesini göremedim." dediğinde bakınırken kutulara, Ayşe hemen atılarak açılmayan tek kutuyu da açtı önüne..

"İşte bu.. Harikulade.." dediğinde taşlarda ellerini dolaştırdı okşarcasına. "Daha önce böylesini görmedim, sıradışı bir fikir.." dediğinde, yerine oturdu.

Aynı zamanda da onu dikkatle izleyen tasarımcılara tek tek baktı. Bir yanında ben oturuyordum diğer yanında Ayşe..

"O kadar başarılı bir koleksiyon olmuş ki, kelime bulamıyorum tebrikler arkadaşlar. Özellikle bunda etkisi büyük olan Hande hanımı ayrıca tebrik etmek isterim sizlerin yanında.. Teşekkür ederim her şey için hepinize.." dediğinde hafifçe başımı eğdim gözlerimi kaçırarak. Sonuçta işim buydu, en iyisini yapmıştım.

"Hande hanım lütfen bu konuyla siz ilgilenin, tasarım ekibine güzel bir hediye verelim.."

"Nasıl isterseniz.." diyerek başımla onayladım.

"Ayrıca şu gözde tasarımı yapan kişiyi bilmek istiyorum. Kim?" dediğinde kimseden ses çıkmadı. Birkaç saniye boyunca tüm gözler üzerime çevrildi.

"Hande hanım kendisi çizdi.." dedi Ayşe açıklayarak ben bir şey söylemediğimde. Bunu soracağı aklımın ucuna dahi gelmemişti yoksa hazırlanır ve kesinlikle bunu kabul etmezdim. Gözleri direk bana çevrildi.

"Sen mi çizdin?" dedi şaşkınca..

"Yani bir şeyler düşündüm ve karaladım. Çizimi istediğim hale getirenler aslında ustalardı. Asıl onların başarısı.." dediğimde açıklayarak, gözleri şaşkınca üzerimde geziniyordu.

"Çizim yapabildiğini bilmiyordum.." diye mırıldandı sanki benimle özel konuşuyormuş gibi.

"Resim yapmayı severim.." diyerek omuz silktim önemsizmişçesine.

Buradakiler bizi izlerken, öncesindeki ilişkimizi de bilen insanlardı. Yine onlara dedikodu çıkıyordu. Zaten beni terk ettiğinde duymadığım şey kalmamıştı..

"Harika.." diye mırıldanırken, gözlerini gözlerimden çekmemişti uzun süre. En sonunda pes ederek önüne dönen ben olmuştum.

"Toplantı bittiyse eğer.." diyerek ayaklandım, daha fazla dayanamayacaktım onunla aynı ortamda kalmaya. Elini koluma geçirdi ve durdurdu beni.

"Sen dur biraz.." dedi, kolumu hemen çektim ellerinden. "Siz çıkabilirsiniz arkadaşlar. Yeniden tebrikler ve teşekkürler.." dediğinde herkes birkaç dakikada ortadan kayboldu.

Önümüzde açık olan kutuya ellerini götürerek yeniden sever gibi yaptı.

"Taşlar muazzam.. Safir, pırlanta.. Mavi ağırlıklı bir seri.." diyerek başını kaldırdığında göz göze geldik. Bunun bir anlamı olmasını falan mı bekliyordu?

"Bunun bir anlamı var mı?" dediğinde tam olarak neyi kastettiğini bilmiyormuş gibi yapıp, gerdanlığı söyleyiverdim.

"O bir Konrul Kuşu.." dedim hemen cevaplayarak. Başka şeyler düşünmemeliydi.

"Yani?"

"Yanii, baştan anlatayım.. Türk mitolojisinde Anka'nın karşılığı olduğu söylenir Tuğrul kuşunun. Doğaüstü nitelikleri olan kızıl renkli devasa bir kuş.. Ama aslında öyle değildir. Anka kuşu gibi tek değildir, ikizi vardır. Konrul kuşu.. O fazla bilinmez ama yeraltına inebilen tek kuştur. Gece mavisinin her bir tonunu içinde barındıran, kat kat tüyleri olan devasa bir kuş.."

"İlginç.."

"Kesinlikle.. Her gün yeniden doğar.. Yeniden doğuşu simgeler.." dediğimde gözlerime bakakaldı başka bir şey söyleyemeden..

"İzninizle artık işimin başına dönmeliyim Tolga bey.." dediğimde, rüyadan uyanırcasına başını sallarken, önüne döndü gergince..

Kapıdan çıkmak üzereydim ki, bir soru sordu.

"Peki bu Konrul yeraltına inebiliyorsa, kötü bir kuş mu?

Başımı hafifçe ona çevirdim. "Belki de.." diyerek omuz silktiğimde odadan çıktım.

Belki de öyle bir kuştu. Kanatlarındaki mavi rengin karanlığı gibi kötü bir kuştu..

..

Devam edecek!

Bol bol yorum ve yıldız bekliyorum ki, bu hafta bölüm gelsin. Yoksa bilemiyorum..🤔🙄

MAVİ GÖREV (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin