Selam okuyucularım, nasılsınız?Yeni bölümle karşınızdayım. Umarım seversiniz. Bol bol eğlence dolu bu bölümde..🤪🤣
Keyifli okumalar olsun..
...
Hande'nin anlatımıyla..
Yüzüme vuran güneşin ışıltısıyla gözlerimi kırpıştırdım..
Yüz üstü, ellerim iki yandan yastığın altında olacak şekilde uyanmıştım. Güneşin doğmasıyla gözlerimi hemen açtım. Saatin kaç olduğunu anca tahmin edebiliyordum, öğlene yaklaşıyor olmalıydı..
İnlercesine, huzur ve mutluluk dolu mırıltılar çıkarttım. Başımı hafifçe kaldırıp, güneşten korunmak istercesine diğer yöne çevirdim.
Onunla göz göze geldim anında. Başımı yastığa yeniden bıraktım, ellerimi yastığın altında hareket ettirerek soğuk kısım aradım.
"Günaydın.." dedim, büyük bir keyifle..
Sadece belini ve erkekliğini örten ince çarşafın altındaydı. Arkasındaki yastıklara uzanırcasına daynmıştı ve beni izlediği çok açıktı. Ne zaman uyanmıştı, bilemedim.
"Günaydın bebeğim.." dediğinde, eğilip yanağıma bir öpücük bıraktı hemen..
"Erken uyanmışsın, beni de uyandırsaydın keşke.." diyerek bedenimi çevirip, hafifçe doğruldum.
"Yeni uyandım sayılır. Hem acelem yoktu, işim vardı.."
"Ne işi sabah sabah?"
"Yani işte denmez tabi, zevk veren bir uğraş denebilir daha çok.." dediğinde kocaman sırıtıyordu.
"Ne?" dediğimde ısrarla, sanki söylememek için lafı dolandırıyordu.
"Seni izledim.."
"Yaa, utandırmasana! Şu halime bak, rezil gibiyim.." diyerek kabarmış saçlarıma dokundum. Çirkin olduğumu düşünüyordum..
"Sen mi? Saçmalama lütfen.. Sen yanında uyandığım en güzel ve tek kadınsın güzelim.."
Bunu demesiyle hafifçe tebessüm etsem de, son kelimesi bana başka bir şeyi hatırlatmıştı. Anında yüzüm düştü.
"Noldu şimdi? Kötü bir şey mi söyledim?"
"Sana, bana güzelim deme demedim mi ben?" diyerek direk söyledim neden bozulduğumu. Bilmesi gerekiyordu, bilmezden gelemezdi..
"Neden taktın sen buna şimdi? Ben sana güzelim derdim zaten önceden de.."
"Melisa'ya da öyle söylüyorsun demek!"
"Melisa mı?" dediği an kaşları çatıldı. Sanki hiç tanımadığı birinin ismini söylemişim gibi bakmıştı yüzüme.
"Güzelim, naber?....... Sen bünyeye zararsın, ay bıdı bıdı..." diyerek sesimle onu taklit ettim dalga geçercesine. Sinirlenmiştim. Elimle de konuştuğunu anlatırcasına işaretini yaptım.
"Hıı, sen dünkü konuşmamı diyorsun.." dedi anlayarak ve güldü. Yüzüne ifadesizce bakmaya devam ettim.
"Ben onunla konuşmadım ki dün.." dediğinde açıklarcasına, anlamayarak kaşlarımı çattım.
"Ne? Nasıl? Aradı seni, gördüm.." dedim, gözlerimi devirip kollarımı göğsümde bağlarken.
"Onunla konuşur gibi yaptım sadece.. Birazcık kıskanman için.." diyerek baş ve işaret parmağıyla birazcığı gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GÖREV (TAMAMLANDI!)
Fanfic~~~ Seçtiği mavi zarfı, evine geldiğinde masanın üzerine bırakıverdi. Hala açamamıştı. Endişeliydi kadın.. Bu ilk göreviydi. O gizli örgüt üyesi, özel bir ajandı. Yıllardır aldığı zorlu eğitimlerden sonra ilk görevi.. Başarılı olmak zorundaydı.. Za...