MAVİ GÖREV (TAMAMLANDI!)

~ KESİT ~

Selam okuyucularım, nasılsınız?

Uzun bir ara verdik ve şimdi kaldığımız yerden devam ediyoruz. Haftaya tamamen başlayacağımız için kesiti sizlerle şimdiden paylaşayım istedim.

Salı, aynı saatimizde görüşmek dileğimle..

Keyifli okumalar..

..

Kapıyı açtığımda, "Kaan?" dedim sorarcasına kaşlarımı çatarak..

"Hande?" dediğinde alayla, sırıtıyordu.

"Hayırdır bu saatte?" diye sordum. Daha bir hafta öncesinde yeraltında görüşmüştük oysa.

"Hiç.. Uyumam lazım ve artık bir evim yok.." dediğinde, yüzü ifadesizleşti.

"Nee!" dedim şaşkınca. Örgüt asla bizi evsiz ve parasız bırakmazdı. "Noldu? Geç hadi!" dediğimde ardından da panikle, eve girdi. Kapıyı kilitledim.

"Anlatırım.. Yeraltına inmek istemedim, sana geldim.."

"İyi yapmışsın.. Kahve yapayım içer misin?"

"Aslında varsa soğuk bir bira versene bana.." dedi üzerindeki ceketi çıkartarak. Başımı sallayarak mutfağa girip iki bira çıkarttım, tekrar salona geçtim. Yanındaki boşluğa kendimi bırakırken, biraları da önümüzdeki sehpaya bıraktım.

"Dinliyorum.." dedim, dikkatle..

"Aslında.." dediğinde soğuk birayı kafasına dikti. Bekledim. Sıkıntılıydı. Kötü bir şey olduğunu anlayabiliyordum.

".. İfşa oldum, görevi batırdım.." dedi ardından da ağzını elinin tersiyle silerken. Hala sırıtıyordu, ciddiye almadan. Oysa fazlasıyla suçluydu ve durum ciddi olmalıydı.

"Nasıl? Sen nasıl böyle bir şey yapabilirsin Kaan? İnanmıyorum sana.." dedim olumsuzca başımı sallarken.

"Dikkatsizleştim.. Aşık oldum.." dediğinde, bana çevirdi bakışlarını.

"Biz aşık olamayız!" dedim sertçe, ben de ondan farklı değildim oysa..

"Biliyorum.. Lanet olsun ki biliyorum!" diye bağırdığında, ilk kez bu kadar sinirli görüyordum onu.

"Şştt.. Tamam.." dedim, sakinleşmesi için. "Kadın kim?" dediğimde ise nefesimi tuttum, bekledim.

"Kadın.." dediğinde gözleri bendeyken, ikinci şişeyi de dikti. Kana kana, susamış gibi içti. "Aşık olduğum kadın.. Sensin.." diye fısıldadı en sonunda.

Anında tüm bedenim buz kesti. Bu beklediğim bir şey değildi..

"Saçmalama.." dedim kekelercesine, onu ciddiye almayarak.

"Saçmalamıyorum.. Sana aşığım.." dediğinde, sertçe yutkunduğunu işittim.

"Sen bana aşık olmamalısın.." dedim bu sefer. Bu olamazdı. Ben artık ona karşı hiçbir şey hissetmiyorken, bu çok ama çok saçma gelmişti.

"Neden? Yasak mı?" dedi dalga geçerek.

Aslında yasak değildi. Genelde her örgüt ajanı yine örgütten biriyle evlenirdi ki işler karışmasın, masumların canı yanmasın.

"Yani.. Olmaz, ben.. Yani.. Yapamam bunu.." dediğimde kendime kızındım. Kelimeleri de aklımı da toparlayamıyordum.

"Neden?" dediğinde yeniden, hızlıca kalktım koltuktan.

"İçecek bir şeyler daha getireyim.." dedim, mutfağa yöneldim. İki şişeyi çoktan bitirmişti.

Bir süre, ne kadar olduğunu bilmediğim bir süre, mutfakta oyalandım. İki şişe daha alıp, salona döndüğümde gözleri üzerimdeydi.

Nedenini merak ediyordu, en az benim kadar..

Oysa daha birkaç yıl öncesine kadar deli gibi aşık olduğumu sandığım adamdı. Şimdi bana olan aşkını itiraf ediyordu ve ben ona karşı hiçbir şey hissetmiyordum. Tek bir his yoktu içimde, ona üzülmekten başka.

"Öyle bakma bana, söyle nedenini.." dediğinde, gözleri üzerimdeydi. Beni fazla iyi tanırdı, nasıl baktığımı da tabi ki biliyordu.

"Çünkü.. Ben.. Ben.. Başkasına aşığım.." dedim, ilk kez seslice itiraf ederek.

Evet, ben aşıktım!

Hatta aşık olduğum adamın bebeğini taşıyordum!

"Kim?"

"Söyleyemem.." dediğimde itiraz ederek, başını salladı sadece. Bir şişeyi daha başına dikti.

"Ben sabırlı bir adamım Hande, beklerim.." dedi, ardından kalktı. "Şimdi duşa girebilir miyim? Sen de saçlarını kurut, üşütme.." dediğinde ben de kalktım banyoyu göstererek.

Aklım zaten yerinde değilken bir de bu çıkmıştı başıma!

İçimdeki sıkıntı iyice gerilmeme neden olurken, salondaki koltuğa yastık ve pike bıraktım. Banyodan çıkıp geldiğinde şişeleri mutfağa götürmek için yöneldim ki beni engelledi. "Sen git ben hallederim.."

Kaçarcasına odama girdim. Yıllardır tanıdığım adamdan şimdi kaçıyor olmak çok garipti oysa.

Saçlarımı kurutmak için banyoya girip, kapıyı kilitledim. Islak saçlarımı salıp parmaklarımla karıştırdım. Düşünüyordum..

Kendimi güvensiz hissediyordum. Bana saldıracağından falan asla değil ama onunla aynı evde olmaktan rahatsızdım. Oysa biz defalarca yeraltında birlikte uyumuştuk..

Çalan kapı ziliyle irkildiğimde düşüncelerim dağılmıştı, ellerim istemsizce karnıma gitti. Hissediyordum, gelen oydu..

Banyodan hızlıca çıkıp, kapıya yöneldim ve ikisini gördüm. Bu sahne görmeyi istediğim bir sahne asla değildi.

Kapıyı yarı çıplak açmış Kaan ve ona öldürecekmiş gibi bakan Tolga..

..

DEVAM EDECEK!