41 ~ MAVİ GÖREV

747 58 74
                                    


Selam arkadaşlar, nasılsınız?

Yeni bölümle karşınızdayım. Umarım seversiniz. Diğer bölümlerden biraz daha uzun oldu, çok ara verdiğimiz için..

Hikaye nasıl gidiyor? Yorumlarınız benim için çok önemli lütfen bol bol yazın.

Ayrıca geçen bölümlerde yorumlar yapan tüm okuyucularıma sonsuz teşekkür ediyorum. Yorumlarınız, fikir ve önerileriniz beni öylesine mutlu ediyor ki. Hepsini okuyorum. İyi ki varsınız..🙏🏻💙

Şimdi keyifli okumalar olsun..

..

Hande'nin anlatımıyla..

Yolu yavaş yavaş gidiyorduk konuştuğumuz için. Kırmızı ışıkta durdu. Gözlerimizi birleştirdiğinde, o karanlığı fazlasıyla gördüm.

"Sen kimsin Tolga Atahan?" diyerek sordum hiç çekinmeden, gözlerine sertçe bakarak.

Tolga Atahan gerçekten kimdi?

"Nasıl soru şimdi bu? Allah aşkına bırak şu lafları, sanki bilmiyorsun.." dedi, sıkıntıyla gözlerini devirdi.

"Belki bilmediğim bir şeyler vardır?" diyerek üsteledim.

"Yok güzelim, ben bildiğinden fazlası değilim.. Hem sen iyi değilsin, gel sana şarkı açayım.." dediğinde, radyoyu açtı.

Arabanın içini hafif bir müzik doldurdu. Gecenin karanlığına yakışan bir şarkıydı, bizim için anısı olan bir şarkıydı. Anında göz göze geldik. İkimizin de yüzü aydınlanmıştı.

Bense o günlere, çok çok eskilere gidivermiştim..

..

Gecenin bir körüydü ve daha uyuyamamıştık. İşten geldiğimiz gibi sevişmeye başlamıştık. Yemek yiyemediğimiz için işimiz bittiğinde fazlaca açtım. Gerçi bizim işimiz asla bitmiyordu, bitemiyordu. Her zamanki gibi tüm gece boyunca bütün enerjimi tüketmişti..

Mutfakta ufak tefek bir şeyler hazırlamaya başlamıştım. Telefonumdan da kısık bir müzik açtım, Tolga'nın rahatsız olmaması için. Bizim çocukların barda çaldığı, en sevdiğim şarkılardan biriydi bu. Nedensizce gülümsetirdi beni.. (Şarkımız; Ozbi: Gölgeler Şehri, şarkıyı mutlaka dinleyin yoksa anlayamazsınız..)

Şarkıyı mırıldanırken masayı hazırlıyordum. Aynı zamanda da eğlenircesine omuzlarımı sallamayı da ihmal etmiyordum. Keyfim yerindeydi, enerji doluydum..

Tezgahta ekmek kesiyordum ki, arkamdan sıkıca belime dolanan kollarla kendimi geri yasladım rahatlıkla.

"Bebeğim.." diye mırıldandı saçlarımın arasından.

Elimdekini bırakıp, hemen ona doğru döndüm. Kollarımı boynuna doladım. Şarkının en sevdiğim sözlerindendi.

"..Yine gecenin bi körü, yine uçuyorum sana.." dedim şarkıyı söylemeye, yani son kelimesini de değiştirerek tabi, devam ederken gözlerine bakarken.

Yüzü anında değişti, hoşuna gitmiş gibi bakıyordu. "Hımmm.. Güzelmiş... Şarkı.." dediğinde, gözlerimi devirdim.

"Yaa.." diyerek kollarımı çözdüm, tezgaha geri dönüp kestiğim ekmekleri küçük sepete koydum.

Üzerimde onun tişörtü vardı ve saçlarımı dağınık bir şekilde tepede toplattırmıştım. Yeniden sarıldı sıkıca. Dudakları enseme kondu. "Benden başka kimseye uçamazsın, kelebeğim.." diye mırıldanması, tüylerimi diken diken etmişti. Ama bu fazlasıyla hoşuma gittiğindendi..

MAVİ GÖREV (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin