MAVİ GÖREV (TAMAMLANDI!)

17 ~ MAVİ GÖREV

Selam okuyucularım nasılsınız?

Uzun zaman oldu MG yazmayalı, kopukluk yaşıyorum fazlasıyla kusuruma bakmayın.🤦🏻‍♀️ İki hikayeyi düşünmek beni çok fazla yorduğu için bunu sık sık yazamıyorum ve atamıyorum sizlere. Önceliğim GK..💙

Ufak yanlışlıklar olabilir, kusuruma bakmayın.

Keyifli okumalar olsun!

..

HANDE'nin anlatımıyla..

Ertesi gün, kahvaltımızı yaptıktan hemen sonra yola çıktık. Balıkesir'de oturuyorlardı ve Tolga'nın bahsettiği kadarıyla askerlik arkadaşıydı. Büyük bir çiftlikleri vardı ve çiftçilik yapıyorlardı.

Yolculuğumuz çok güzel geçiyordu. Sohbet ediyorduk, şarkılar mırıldanıyorduk. Keyfimiz yerindeydi.

"Marketten bir şeyler alıp mı gitsek ki?" dediğinde ona çevirdim bakışlarımı.

"Bilmem.. Sen nasıl istersen ama ayıp olmaz mı?" dediğimde düşünür gibi yaptı.

"Haklısın.. Tatlı gibi bir şeyler alalım elimiz boş gitmeyelim en azından.."

"İyi olur canım.." dediğimde, gözlerim yol üzerindeki her şeyi inceliyordu. Buraları çok güzeldi.

"Merkeze uzak oturuyorlar.. Köyün birinde, bahçelerine yakın.."

"Hımm.. Değişiklik olacak bizim içinde, doğayı severim.."

"Kesinlikle.."

..

Merkeze geldiğimizde, benim aceleyle internetten bulduğum bir pasta dükkanına girdik. Çeşit çeşit şekerlemeler, pastalar, tatlılar vardı. Hepsi harika görünüyordu.

"Tolga şunu alalım!" dediğimde, çikolata kaplı vişne taneli bir pasta ilgimi çekivermişti.

"Hemen.. Şu pastayı alabilir miyiz?" diyerek işaret etti. Gerçi ben de pastanın hemen önünde bekliyordum. Görevlinin onu paketleyişini izledim.

Gözlerim bu sefer baklavalara çevrildi. Havuç dilim fıstıklı baklavaya odaklandım.

"Bunu da alabilir miyiz? Tepsisiyle paket olsun.." dedim görevliye en sevimli halimle. Görevli tuhaf bakışlarını anında bana çevirdi.

"Fazla olmaz mı sence de bebeğim?" dediğinde, başımı olumsuzca salladım. Ona cevap vermekten daha önemli bir işim varsa şuan, o da dükkandaki diğer şeyleri incelemekti. Kurabiyeler ve çikolatalı trüfler anında ilgimi çekmişti.

"Biz şunlardan da alalım birer kilo.." dediğimde, acıktığımı hissediyordum.

"Hande, çok olmadı mı sence de hayatım?" diye sorduğunda Tolga bu sefer daha ciddi, normal bir şey yapıyormuşum gibi yüzüne baktım..

"Yoo.. Ama istemiyorsan eğer almaya..." dediğimde cümlemi böldü.

"Hayır, alıyoruz hepsini.." dedi.

"Canım çekti ya, acıktım.." diyerek elimi karnıma götürdüm ve omuzlarımı mızmızca silktim.

"Peki.." dediğinde, gözleri karnımın üstündeki elime kaydı. Bunu anladığımda elimi çektim. Kadının bana ikram etmeye çalıştığı küçük pastaları kabul ettim, yedim.

Dükkandan çıktığımızda, elimiz kolumuz doluydu ve midemde doymuştu.

..

Ahşap çitlerle çevrili, büyük bir bahçeye geldiğimizde, patika yolu takip ettik. Biraz ilerledikten sonra, tek katlı büyük bir evle karşılaşmıştık. Aracı durdurduğunda Tolga, ben kemerimi çözerken resmen ağzım açık bu muhteşem manzarayı izliyordum.