MAVİ GÖREV (TAMAMLANDI!)

24 ~ MAVİ GÖREV

Selam arkadaşlar, nasılsınız?

Yeni bölümle karşınızdayız. Umarım seversiniz.

Geçen bölümlerde yorumlar yazan herkese sonsuz teşekkürler. Hepinizin yorumlarını tek tek okuyorum, kimin ne düşündüğünü biliyorum. Bazen cevap veremiyorum ama kusuruma bakmayın. Seviliyorsunuz ve  siz iyi ki varsınız..
💙🙏🏻

Şimdi keyifli okumalar olsun..

..

YAZAR'dan..

Herkes kamp alanında kendi halinde takılıyordu.

Tolga lavabodan sonra alana geri döndüğünde, Hande'yi göremedi. Bir süre bekledi, belki de çadırdaydı.

Dün gece onunla uyumayı beklemiyordu ama oluvermişti. Onu nasıl özlediğini bir kez daha anladı, uykusunda izlemişti onu. Eskisi gibiydi..

Ayrıca Kerem'le konuşması gerektiğinin farkındaydı artık..

Oturduğu yerde, günlük heberleri okuyup kahvesini yudumluyordu. O sırada ise yakınlardan bir çığlık sesi duyuldu.

Bu çığlık sesi öylesine tanıdık gelmişti ki kulağına..

Yerinden kalktığı gibi etrafına bakınmaya devam ederken, Ayşe'yi aradı gözleri.. "Ayşe!" dediğinde kadını görerek, ona doğru yöneldi.

Kimse gelen çığlığın kime ait olduğunu bilmiyordu. Burada olmayan tek kişiyse Hande'ydi..

"Ayşe, nerede o? Tuvalate falan mı gitti? Yoksa..." dediğinde söylemeye dili varmadı.

"Tuvaletten geliyorum Tolga Bey, yok orada.." dediğinde kadın, adam sesin geldiği yöne yöneldi küfürler ederek. Ayşe'ye bir doktor ve ihtiyaç olabilecek birkaç kişi çağırmasını söyledi aceleyle..

"... Umarım sana bir şey olmamıştır Hande, umarım.. Eğer başına bela açtıysan benden çekeceğin var!" diyerek koşar adım daldı ormana.

Aslında çoğu kişi anında dağılmıştı ormana, Hande için.

..

Kadın ayak bileğinde hissettiği acıyla büyük bir çığlık attığında, bileğine bir ısırık bırakan yılan geldiği gibi kaybolmuştu.

Derin derin nefesler alırken, eğilerek bileğine yakın bir yere elini koyup bastırdı. Isırmanın şiddetiyle bileğini büyük bir acı ve ağrı kaplamıştı. Kızarmış bir çift delik izi vardı.

"Lanet olsun.. Lanet olsun.. Ahh.." diyerek inledi.

"TOLGAAAA!" diye bağırdı son ses, umarım onu duyarlardı. Tek isteği yılanın zehirli olmamasıydı ama hiç sanmıyordu.

..

HANDE'nin anlatımıyla.

Dakikalar geçmişti, kimse yoktu daha..

Kramplar ve kasılmalar başladığında, başımda dönmeye başlamıştı. Kendimi hiç iyi hissetmiyordum.

Yüzümde boncuk boncuk terler oluşmaya başlamıştı, sıcak geliyordu hava. Başımı dayadım ağacın gövdesine, derin derin nefesler almaya devam ettim yanaklarımı şişire şişire..