Holaa :D İşte yeni bi bölümle karşınızdayım falan dagafaf İşkence başlıycak ama Martina'ya değil. Başka birine dagaf Sınır yine 5 vote 2 yorum :Dd
İyi okumalar xx
Felićete'nin dilinden
"Neden bağırıyorsunuz dedim size ?"
Ben geberdim.Öldüm.Dünya'da Felićete diye biri yok artık.
"Jorge ! Dostum sen ne zaman geldin ?!"
"Saçmalamayı bırak Ruggero Ne haltıma bağırıp duruyorsunuz ?!"
Artık benimde birşeyler demem gerektiğini düşündüm.
Bir yalan yani.
"Benim yüzümden."
Bunu söyledikten sonra ikisinide sorgulayan bakışlarına maruz kaldım.
Hadi ama.
Gerçeği Falan söylemeyeceğim.
"Yani Ruggero bana bağırıyor. Regl dönemine girdim de Ihmm... ve şey tuvalet kapısı açık kaldığı için koku yaptı."
Jorge'nin sert bakışları birden yumuşadı. Ve bende rahatladım.
"Git temizle orayı. Bide seninle uğraşamam."
"T-tamam."
Jorge tek elini Ruggero'nun omzuna atarak konuştu.
"Martina nerde ?"
Keşke konuşmasaydı.
Biz ne yapacağız ?!
"Martina nerde...."
Ruggero düşünmeye başladı.başladı. Ama bir sonu yok..
"F-Felićete Martina nerde ?"
"Bunu daha fazla saklamanın bir manası yok Ruggero."
"Hayır Felićete sakın !"
"Hayır Ruggero."
Birkaç damla göz yaşının gözümden süzülmesine izin verdim. Belkide öleceğim. Bunu biliyorum.
"Ne haltlar çevirdiginizi söyleyin bana !"
Birkaç derin nefesden sonra
"Martina görevi erken başladı. Fotoğraf odasını gördü. Daha fazla saklayamazdık. Ne desek inanmayacaktı. Bizde onu depoya götürdük."
İlk kez Ruggero'nun gözlerinde merhemati gördüm. Acıma duygusunu...
Jorge dişlerinin arasından tısladı..
"Hangi sik kafalı açık bıraktı o kapıyı !"
"Be-"
"Ben bıraktım."
Bi saniye bu benim sesim değil ki ?
Dur
Yok yok
yapmaz öyle şey
"Ben açık bıraktım kapıyı."
"Öylemi ?"
Ruggero'nun yüzüne bir yumruk geçirdi. Azımdan istem dışı bir çığılık kaçtı.
"Görürsün sen kapıyı !"
Bir yumruk daha.
"Gerizekalılar ! Doğru düzgün hiç birşey yapamıyorsunuz ! İkinizde kovuldunuz ! "
Kovuldunuz
Kovuldunuz
Kovuldunuz
Ama biz sırf para için bu işteyiz..
Keşke geçmişe dönebilsem ve o hatayı düzeltebilsem...
****
Gözlerim kapıdaydı. Onun gelmesini bekliyordum. Güzel haberleri olduğunu söylemişti. Belkide benden hoşlandığını söyler.
Hayır bu saçmalık...
"Hey Felićete nerdesin ?"
Hemen küçük dar odadan koşarcasına inerek yanına indim.
Herzamanki gibi yorgun görünüyordu..
"Ee..Güzel haberler neler ?"
"Sıkı dur....iş buldum bize !"
iş mi ?
"İş mi ?"
"Evet iş ! Parasızlıktan kurtulacağız !"
******
Böyle iş olmaz olsaydı !
"Bizi K-Kovamazsın kiminle çalışırsın yoksa ?"
Bir yumruk daha.
"Benim için çalışabilecek birsürü insan var !"
Martina'nın dilinden
Çığılıklar, haykırışlar, bağırışlar.
Yalvarmalar...
Hepimiz bunların altında yaşıyoruz. Hayat bir işkencedir. Herkesi esiri altına alan bir işkence. Gün geçtikçe tükenirsin. Göz yaşı pınarların kurur ve kalbin en sevdiğin davul ritimlerini çalmayı bırakır.
Ebedi bir uykuya dalarsın...
Gözlerin son kez kapanır...
Birdaha açılmamak üzere...
Yaşamak nedir ?
Uyum sağlamak mı ?
Çalışmak ?
Benim Yaşamak için tek bir sebebim bile kalmadı.
Hayal etmek..
Ümid etmek..
Bunlar yıllar önce beyaz bir çarşafın altına saklandı.
"Hayır Bunu yapamazsın !"
Kapının önünden gelen sesle kendimi toparlayıp kapının önüne kulağımı dayayarak konuşmaları dinlemeye başladım.
"Hayır Jorge yalvarırım bizim burdan başka yerimiz yok !"
"Umrumda değil kurallara çiğnemeden önce düşünün bunu !"
İnce bir kız sesi
"Bırak Ruggero'yu ben gideyim Ruggero kalsın !"
Kocaman bir çığlık.
"Felićete !"
"Seni beyinsiz herif ! Ona ne yaptın böyle ! Senin evinde sana kalsın ! Burdan siktir olup gidiyoruz ! Gel Felićete !"
"Git burdan seni adi herif !"
Çığılıklar, haykırışlar, bağırışlar.
Yalvarmalar...
Hepimiz bunların altında yaşıyoruz. ...
Bunun adı Hayat kimse değiştiremez...