Martina'nın dilinden
"Siz çıldırmışsınız !" diyerek bağırdım son sesime kadar. Bir türlü bırakmıyorlardı beni. Ellerim soğuktan çatlamış durumdaydı. Bir çare arıyordum ama olmadığı çok belliydi.
"Kes sesini ! O gelene kadar burdasın !" diyerek azarladı beni. Hiç pes etmeyecekti. O yüzden tepinmeyi kesip sessizce ağlamaya başladım. O yetmiyormuş gibi, şimdide destek kuvvet mi ayarlamıştı yanına ?! Neden bana bu kadar kötü davranmak zorundaydı.
"Kes ağlamayı !" Dedi bana tok sesli adam. Elimde değildi. Durduramıyordum ağlamayı. Sanki, yavaş yavaş ölmeliydim. İçimden geçirdim. Keşke bir rüya görsem. O rüyada, buradan kurtulmuş olsam. Ne kadar güzel olurdu.Ama tahmin etmek zor değildi. Buradan kurtulmam, bir mucize olurdu.
O sırada kapı büyük bir hışımla açıldı. Damarları, herzamankinden daha fazla belirgindi. Ne yani ? Benim için mi endişelenmişti ?
"Kızı bırakın, istediğiniz benim" dedi hiç beklemeden. Beni korumamalıydı. Zaten beni öldürecekti. Neden kurtarmaya çalışıyordu ki ?
"Aslında,istediğimiz önceden sendin. Ama şimdi kız oldu." Hiç bilmeden insanlara nede çok şey yapmışım ben (!) Acaba, bu adama ne yapmıştım.
"Sen ne saçmalıyorsun ?" diyerek bi soru yöneltti onlara. Sahiden ne saçmalıyorlardı ? Tanrı aşkına ! Ben kimseye birşey yapmadım.
"Ne saçmaladığımı gayet iyi biliyorsun." dedi yüzünde muzip bir gülümseme ile. Onu bilmiyordum, ama ben ne saçmaladığını hiç bilmiyordum.
"Sana paranı vereceğim kızı bırak." Hangi paradan söz ediyorlardı. Nede çok işe karışmıştı Jorge. O sırada, birkaç saat önce ateş ettiği bacağım yeniden sızlamaya başladı.
Birkaç saat önce..
Kapıdan, iri yarı üç adam çıktı. Beni kollarımdan tutarak bir sandalyeye bağladılar. Hiç sesim çıkmıyordu. Sanki, ses çıkarsam beni bırakacaklardı. Boşu boşuna sesimi harcamamalıydım. Yanımda ki adam, hararetli bir konuşma yaptıktan sonra, hiç beklemeden elindeki silahı bacağıma sıktı.
Şimdiki Zaman..
"Şimdi bana kızı vereceksin, bende sana parayı." Resmen para karşılığı satılıyordum. Neden mi ? Kim beni öldürecek ! Yanımdaki adam yavaşça iplerimi çözüp beni onun yanına yolladı. Terredüt ederek yanına geldim.
"KAÇ ! HEMEN HIZLI OL KOŞ!" Diyerek bana bağırdı. Ne olduğunu anlamamıştım.
"NE BEKLİYORSUN KOŞ DEDİM!" Dedi yeniden bağırarak. Olamaz dı değil mi ? Beni serbest bırakıyor olamaz dı ?
"Ama.."
"SİKTİR ET AMASINI ! BACAKLARININ GÖTÜRDÜĞÜ YERE KADAR KOŞ !" Bu kez bağırdığında, hiç beklemeden depodan çıktım. Umutsuzca sokaklarda koşmaya başladım. Arkama bakmayıda ihmal etmedim elbette.
Ama nereye gidecektim ki ? Kim beni evine alırdı ?
Tabi ya...
SELAM ! YENİ BÖLÜMÜ SON KEZ BEN EKLİYORUM. BUNDAN SONRAKİ BÖLÜMLERİ ÖZGE ARKADAŞIM EKLEYECEK ! BOLUMU MULTIMEDIA İLE OKUYUN. HOŞÇAKALIN ! xx
-BUSE