Multimedia Felićete. Bu bölümde Martina bişeylerin farkına varacak ve Jorge'den kaçmaya çalışacak :/ Ama ileriki bölümler baya heyecanlı ve dehşet verici olacak dafafsf Bu bölümdede sınır var Yine 5 oy yorum mecburi değil ama diğer bölüm ki gibi çok olursa sevinirim :)
İyi okumalar. xx
Yazarın ağzından
Kız gözlerini açmıştı. Karşısında ki oğlandan ölesiye korkuyordu. Korku iliklerine işlemişti.Ne yapacağını bilemiyordu. Hala gördüğü rüyanın etkisinden çıkamamıştı. Oysa ona o kadar gerçekçi gelmiştiki. Gözlerini kollarında ve bacaklarında gezdirdi. Yaralardan iz yoktu.Başındaki ağrıda yok olmuştu. Sızlayan bedeni, uykunun etkisiyle rahatlamıştı. Ama ruhu için aynı şeyi söyleyemezdi. Ona güvenipde İspanya'ya gelmişti. Ama her an ona sadistçe saldıracak gibi hissediyordu.
Oğlansa..Çökmüş durumdaydı. Karşısında ki kıza zarar vermek istemiyordu. Ama ailesinin intikamını alması lazım dı. Babası annesine ne kadar işkence ettiyse,öyle işkence etmesi gerekiyordu. O annesini çok severdi. İşkence çekerek ölmesi lazımdı. Yoksa oğlanın içi asla rahatlamazdı.
Kız gözlerini büyük ve ihtişamlı evde gezdirdi. Çok büyük bir girişi vardı. Korumalar evi korumak için görevliydi.
Evin girişinden girerken ikiside çok heycanlıydı. Oğlanın ilk öldürdüğü kişi değildi elbette. Ama burda tek sorun.
Onun hiçbir suçu yoktu.
Kızsa korkuyordu. Korku bütün bedenini ele geçirmişti. Oğlandan korkuyordu. Nedenini bilmiyordu. 'Sanırım rüyanın etkisi' diye düşündü. Bilmiyordu başına gelecekleri...
Evin içide dışı gibi ihtişamlıydı. Oğlan biliyordu zaten burayı. Ama kızın ilk gelişiydi buraya.
Kız evde döndü birkaç tur. Herşeyi detayla inceledi. Ne kadarda şirin bir odaydı böyle. Bir o kadar da ihtişamlıydı.
Karşıdan yaklaşanları görünce ellerini eşyalardan çekerek gözlerini karşıdan gelenleri yöneltti.
"Merhaba"
Ne ince denilecek, nede kalın olan sesiyle konuştu Rampa saçlı çocuk. Gözlerini gözlerine dikmişti.Birden bakışları yumuşadı kızın. Sıcak bir gülümseme geçirdi yüzüne.
"Merhaba"
Tüm içtenliğiyle konuşmuştu kız. 'Ne kadar da çekici !' diye düşündü kız içinden.
"Sen tini olmalısın. Ben Ruggero."
Ruggero diye düşündü kız. Tanıyordu biryerden. Tabi ya dedi. Jorge'yi kızdıran çocuk. 'Kim bunu kızabilir ?' diye düşündü kız. Gerçekten hoşlanmıştı Ruggero'dan.
"Evet ben tiniyim."
"Bende Felićete."
Kız arkadan gelen sesle başını çevirdi. Çok Şirin bir kızdı arkadan gelen. Ruggero'nun yanına gelerek konuşmaya başladı.
"Seni tanıdığıma çok sevindim Tini. Jorge senden çok bahsetti. Bahsettiği kadar güzelmişsin."
Kız başını utançla eğdi. Oğlan kızdan güzel diye bahsetmişti çünkü. Kız gerçekten çok güzel ve masumdu.
En azından şimdilik...
Herkes koltuklara oturmuştu. Ama oğlan ortalarda yoktu. İşinin olduğunu söyleyip gitmişti. Ruggero ve Lodovica bir koltuğa oturmuştu. Kızsa tekli bir koltuğa sinmişti ve ikisini izliyordu.
Ruggero umursamaz bir tavırla telefonuyla ilgileniyordu.
Felićete Onu izliyordu. Herbir hareketini. Sanırım ona fazla tuttulmuştu. Onları daha tanımıyordu. Sanırım tanıması gerekiyordu.
"Bu ev sizin mi yoksa siz burada çalışıyormusunuz ?"
kız aklına gelen ilk soruyu sormuştu onlara. Cevap Felićete'den gelmişti.
"Biz burada kurbanları-"
Birden ağzını kapatı. Ruggero ona öldürücü bakışlar atmaya başladı.
Ve lafı toparlamaya başladı.
"O öyle demedi. Buraya misafirler gelir. Ve...Ihmm birkaç gün kalırlar. Senin tabirinle çalışanız ama arkadaşlarıyızda."
Kız tatmin olmuşçasına başını salladı.
Kız sıkıştığını hissettiğinde etrafdakilere tuvalete gidecegini söyleyerek üst kata çıktı.
Bir oda vardı. Üstünde uzak durulması için çok yazı konulmuştu. Ancak kapı aralık bir şekilde bırakılmıştı. Kız merakını gidermek için kapıyı açtığında. Korku tüm bedenini ele geçirmişti...