Yine ben :Dd Herkeze yeniden teşekkür ederim ! Hepinizi ayrı ayrı seviyorum ! Mümkünse bu bölümde Hikaye hakkında yorumlarınızı almak istiyorum Hepinize yeniden teşekkür ederim :Ddd
İyi okumalar xx
Gözlerimi yeniden açtıtığımda anlımdan soğuk terler akıyordu.Son birkaç gündür böyle rüyalar görüyordum. Tuhaf biçimde gerçekçi bir rüyaydı.
Ve ben her detayını hatırlıyordum.
Yataktan kalkarak hafifçe gerindim.Hala biraz uykum vardı sanki. Umursamamam lazımdı.
Merdivenin son basamağını inerek salona direk bir giriş yaptım. Herzaman ki gibi salon boştu.
Salına salına koltuklara yürüdüm. Uzanarak koltuğa yayıldım. Gözlerimi birkaç saniyeliğine dinlerdinmek amacıyla kapadım.
Ne kadar uyursam uyuyayım. Asla dinlenemiyordum. Gözlerim herzaman uyuşuk ve şişik gözlerle bakıyordum.
"Evde kimse varmı ?"
Felićete'nin sesi kulaklarıma dolduğunda ona karşı bağırdım.
"Ben buradayım Felićete !"
Odaya hiç tanımadığım bir adam geldi. Bayağı iyi giyimli biriydi. Saçları özenle yapılmış ve tıraş edilmişti.
"Felićete de kim ?"
Kalın ve pürüzlü sesi nerdeyse boş sayılan odayı dolduğunda Felićete odaya aniden daldı.
"Ov..siz tanışmışsınız."
Ortamıza gelerek birbirimizi tanıştırdı.
"Violleta bu Simon. O bir İngiliz."
Bir anlığına duraksadım. Violleta da neyin nesiydi ?
Ah tabi ya...
"Tanıştığıma memnun oldum Simon. Bende Violleta."
Sesini biraz yükselterek İngiliz aksanını duymamı sağladı.
"Tanıştığıma memnun oldum."
Güzel bir aksanı vardı doğruyu söylemek gerekirse. Zengin biri olmalıydı. Yoksa Felićete onu seçmezdi.
"Rugger- Federico nerde ?"
Hiç beklemeden cevap verdi.
"Geç geleceğini söyledi işleri varmış."
Başımı anladım manasında aşağı yukarı salladım. Burda fazlalık olduğumu düşünmeye başlamıştım. Belkide İspanya'yı gezmeye başlamalıydım.
"Şey...siz rahatınıza bakın. Ben biraz dolaşmak istiyorum." diyerek odayı terk ettim. Üst kata çıkarak üzerime sarı ince bir kazak ve siyah bir jean giyindim.
Sahilde bir bankta oturuyordum.Martıların Ve kuşların özgürce uçuşunu ve kanatlanışını. Bende bir nevi özgürdüm. Kafesim sonuna kadar açılmıştı. Bende birtek sorun vardı.
Kanatlarım kırılmıştı.
"Ne kadar güzel bir manzara öyle değil mi ?"
"Evet"
"Sana yakışan bir manzara Martina."
Isımı mi nerden biliyordu ?
"Sen benim- Aman Tanrım."