"Estoy listo"|19.bölüm

388 29 4
                                    

1K olmuşuz ! Herkese teşekkür ederim ! Bu bölümü erken paylaştım :D çünkü birden ilham bastırdı bende dayanamadım 😂

İyi okumalar xx

Gelen kişinin Jorge olabileceğini düşünerek aniden Felićete'nin arkasına saklandım.

"Sakla beni"

Kendi kendime sayıklıyordum. Ondan korkmak istemesemde duygularıma söz geçiremiyordum. Tüm benliğim, ondan korktuğumu haykırıyordu. Ondan korumakta sonuna kadar haklıydım.

O benim Azrail'imdi.

"Gelmiş olamaz. Kimse burayı bilmiyor."

Felićete'nin biraz şüphe biraz da merak dolu yumuşak sesi kulaklarıma dolduğunda, dediklerinde mantık aramaya başladım. Eğer kaçacaksak, onun bizi bulamayacağı biryere gitmeliydik öyle değil mi ? Bu hem benim hemde onların için en iyisi olacaktı.

Ağır adımlarla Felićete'nin arkasından çekilip ayakta durdum. O olsaydı. Ruggero şimdiye kadar herhangi bir haraket sergilerdi.

Yada şüphe çekmemek için birşey söylemez normal davranışlar sergilerdi.

Ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Tek dileğim, Ruggero'nun şu kapıdan içeri gelip "Hey gazete geldi !" Yada "Kirayı ödeme zamanımız geldi" gibi şeyler söylemesiydi.

"Ben bir gidip ne olduğuna baksam iyi olacak. Sen burda kal."

Dediğine karşın başımı belli belirsiz salladım. Ayakta durmaktan vazgeçip yaklaşık 5 dakika önce oturduğum koltuğa iyice sindim.

İçeriden konuşma sesleri duyabiliyordum. Ancak karşı tarafın sesini pek anlayamıyordum.Kim olduğunu pek çıkaramamıştım. Yerimden kalkmak gibi bir aptallık da yapamazdım. Eğer gelen oysa, bu yapacağım son aptallık olurdu.

Sesler kesildiğinde konuşmanın bitmiş olduğunu anladım. Ve ardından kapının kapanma sesini duydum.

Derin bir iç çektim.

Sindiğim koltuktan kalkarak dar koridorda yürümeye başladım. Kapının önüne gelmeden ikisiylede koridorda karşılaşmıştık. Birbirimize bakmaktan başka birşey yapmıyorduk. Konuşma sırasının kendimde olduğunu düşündüm.

"Kim gelmiş ?"

Ikiside birbirlerine baktılar. Sonra yeniden bana döndüler.

"Sen uyusan iyi olacak. Felićete sen onunla odasına çık."

Dedikleri kafamı karıştırıyordu. Neden uyumam lazımdı ki ? Saat daha öğlen 15.00.

Ve neden Felićete benimle gelmeli ?

Kolumdaki ani baskıyla gözlerimi irice açtım. Kendimi Merdivenlerde sürüklenirken buldum. Ve aniden odaya atıldım.

"Neler oluyor ?"

Gözlerim irice açılmış, saçım başım dağılmıştı. Muhtemelen gobline falan benziyorumdur.

"Olan bişey yok. Gelen Jorge değildi. Bunu bil yeter. Ve uyu."

Kapıyı çarpıp kapattı. Doğruyu söylemek gerekirse gelenin kim olmadığını değil, kim olduğunu öğrenmek isterdim.

Uyumak benim için sorun değil di. Uyumaya dünden razıydım ben. Doğru düzgün uyuyamıyordun son bir aydır.

Yatağa kendimi atıp göz kapaklarımı kapattım ve derin bir uykuya daldım.

Boş sokakta umutsuzca koşuyordum. Arkamda birileri vardı sanki. Onlardan kaçıyordum. Ama arkama bakmaya cesaret edemiyordum.

Ayaklarım uyuşmuştu. Hala koşuyordum. Nedenini bilmeyi öyle çok istiyordum ki.

Çıkmaz sokağa girmiştim. Kaçacak yerim dahi kalmamıştı. 'Duvarlarda geçmek mümkün olsaydı !' diye geçirdim içimden. Kendimi zorluyordum. Bir anda bir ses duydum. Kalın ve boğuk bir ses.

Arkamı dönmeye cesaret edebilmiştim. Tanımadığım bir adam vardı. Sakalları birbirine karışmıştı. Elbiseleri özensiz ve yamalıydı. Çok tehlikeli görünüyordu.

"Gel buraya" dedi kalın sesiyle bana. Kaçmaya çalıştım. Geri geri yürüyordum. En sonunda adam ve duvar arasında kalmıştım. Kaçamayacaktım.

Birden çoğaldılar. Aynı adamdan en az 10 tane vardı. Çok ürkütücü görünüyorlardı. "Bırakın beni !" diye bağırdım klonlara.

Duvarlar arasında kalmış. Karşımdaki Ayaşlara yalvarıyordum.

"Çok az sürecek bebeğim." dediler o boğuk ve ürkünç sesleriyle. Bir serefoni oluşturmuşlardı sanki.

"Hayır ! Bırakın beni !" dedim sesimin çıktığı kadar. Artık hiçbir umudum yoktu. Bu adamlar beni burada bir güzel becereceklerdi.

"Bırakın kızı !" dedi bir ses arkadan. Nedense sese bir tek ben dönmüştüm.

Ve herşey durdu. Siyah ve beyaz oldular. Asil duruşuyla Karşımdaki oydu.

Azrail'im di o.

Jorge'ydi.

"Neden burdasın ?" diye sordum olduğundan tiz çıkan sesimle. "Ailemin intikamını almaya geldim. Senin baban benim annemi öldürdü. Hayatımda tutunduğum tek halatı kesti. Bende ailenizde olan tek kişi, yani seni öldürmek için ant içtim." Dedi bana. Bir şok dalgası geçirdim. 'babam olduğundan farklı bir insanmış.' diye geçirdim içimden aklıma gelen ilk şeyi söyledim."senden korkmuyorum." dedim olağanüstü bir cesaretle. "erken konuşma" dedi bana gerçekten korkuyordum ondan. Benim ki deli cesaretiydi. Herşey kayboldu birden.Kendimi bir boşlukta buldum.

Último besoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin