¦
***Diğer bölümün devamı olduğundan smut anlatım devam etmektedir ve tüm bölümde de devam edecektir. Rahatsız olanlar bu bölümü atlayabilir.***
"Namjoon!!!"
Hızlıca kapıyı açtığımda Namjoon banyonun önündeydi. Neden çağırdığımı görmek için gelmişti ki, açıkçası böyle bir manzara görmek istemediğine emindim. Belden aşağım çıplak, morarmaya başlamış olan penisim ve terden alnıma yapışmış olan saçlarımla ben.
Onun şaşkın bakışlarına aldırış etmeden yakasından tutup banyonun içine doğru çektim. Acıdan dolayı ne yaptığımın farkında olamayacak bir haldeydim.
"Seokjin, ne yapıyorsun?" diye kaşlarını çatarak soran Namjoon'a doğru hiddetle yüzümü çevirdim.
"Sence ne yapıyor gibi duruyorum?! Çabuk bana yardım et!"
Namjoon duraksayarak yüzüme bakmıştı. "Ne?" dedi ve birden onu çekip kendi vücuduma yapıştırdım. "Sana, bana yardım et dedim!"diye bağırdığımda hala hiç bir şey demeden yüzüme bakıyordu. Bu şekilde giderse kafayı sıyıracağım!
Kolunu sarsarak bir cevap veya tepki vermesi için uyardım. Onu sarsarken bacağının penisime sertçe çarpmasıyla, aniden inleyerek yere düştüm.
Derin bir nefes aldım, bu iş böyle gitmeyecekti. Ne yani? Şimdi de ona yalvaracak mıydım? Ama başka çarem yoktu.
Banyonun soğuk zeminine oturmuş, boyu iki metre gibi duran adamın suratına bakmaya çalışıyordum.
"Bak, açtığın o boktan film yüzünden bu hale geldim, anlıyor musun? Bir nevi senin suçun! O yüzden bu işi halletmelisin, bu senin eserin! Şimdi lütfen bana yardım et artık! Bak, yalvardım bile, çok kötü durumdayım! HADİ!"
Yarım yamalak açıklamamla başını sallamış ve beni yerden kaldırmıştı. Banyo duvarına yaslayıp önüme geçtiğinde, soğuk elleri penisimi kavrayınca ani kasılmayla büyük bir inleme bıraktım. Elleri hızlıca penisimin üstünde gezerken, duvara dayalı ellerimi oradan çekip omuzlarına koydum.
Acımın hala geçmemesi ve hafiften zevke dönüşmesi beni çıldırtmaya yetmişti. Büyük bir istekle, Namjoon'u çekip bir anda kendime yaslamıştım. Böyle olmamalıydı, biliyorum. Ama ne bunu düşünecek kadar çalışabilecek bir beynim var şu an, ne de bu yaptıklarımı engelleyen biri.
Aynen öyle. Namjoon hiçbir şey demeden beni rahatlatmaya devam ediyordu. Ne bir itiraz, ne de bir huysuzlanma olmadan.
Ben dayanamayıp kalçalarımı hareket ettirmeye ve bolca inlemeye başladığımda, Namjoon'un da gözlerindeki şehveti gördüm o an. O da istiyordu. O da erekte olmuştu ve resmen bu gidişle sevişecektik.
Benim için hava hoştu çünkü onun gibi mükemmel bir vücudu olan biriyle yatmamak büyük kayıp olmalı. Tabii ki de ona olan duygularım sadece fiziksel şeyler. Aşırı seksi olması falan. Bunun ötesine geçemez. Çünkü aşk ve bağlılık denen şey çok saçma.
Bilinçsizce üstümdeki t-shirtü attığımda, Namjoon'un da kemerini çözdüğünü gördüm. İkimiz de erekte olarak çırılçıplak kaldığımızda, daha fazla dayanacak tâkatimiz kalmamıştı.
Namjoon beni soğuk duvara yapıştırıp sertçe öpmeye başladığında afallamıştım. Öylesine bir seksten çok, tutkulu bir öpüşme gibiydi. Karşılık vermemle daha da derinleşen öpüşme, Namjoon'un beni kucağına almasıyla dillerin de girmesini sağlamıştı.
Sertçe kalçalarımı sıkmaya başlamasıyla inlemiştim. Bir yandan dudaklarımı morartırken, bir yandan da kalçalarımla oynuyordu.
Kendimi sertçe ona ittirdiğimde, kucağından kaldırıp beni soğuk zemine bıraktı ve üstüme çıktı. Bacak arama doğru eğilip elleriyle masaj yapmaya başlamasıyla kendimi kasıp, bacaklarımı iyice açmıştım.
Elleriyle sertçe ovalarken, kendi halimdeki zor durumumdan eser kalmamıştı. İyice zevke gelmiştim. Bir anda beni ağzına almasıyla inledim. İstemsizce saçlarını çekiştiriyor, kafasını kendime daha çok bastırıyordum.
Namjoon zevk noktamı bulduğunda "Ahh, evet orası Namjoon." diyerek inledim. İnlemelerimiz banyonun soğuk duvarlarında yankılanıyordu.
Namjoon dil darbeleriyle zevk noktama defalarca vurduğunda geleceğimi hissetmiştim. Kendimi aniden Namjoon'dan çektiğimde, tüm menilerim banyo zeminine saçılmıştı.
Umursamadan Namjoon'la tekrar birleştiğimizde, içime yayılan hisle titredim. Daha tanışalı 2 hafta olan bir adamla sevişiyordum? Hem de bu iklimdi ve ilkimi ona veriyordum?
Peki buna değer miydi? Tabii ki de evet .
Kendi iç çatışmamı bitirip çürük vişne rengi dudaklara dönmüştüm. Sesli bir şekilde ayrıldıktan sonra Namjoon beni ters çevirmişti, anlaşılan işin zor kısmına gelmiştim.
Beni hiç hazırlamadan sertçe içime girdiğinde canım ilk başta çok fazla yanmıştı. Hızlı git-gel yapmalarıyla yavaş yavaş açılmaya ve zevke gelmeye başlamıştım. İçimde hızlıca hareket ederken ikimiz de yüksek sesle inliyorduk.
Neredeyse deliğim çatlayacaktı. Tüm penisini içime sokmaya çalışıyordu resmen! İçime boşaldığında ben de kısa süre sonra yeniden yere boşalmıştım.
Aslında bumbuz olan ama artık bize soğuk gelmeyen zemine yaslandık ve hızlı hızlı nefes alıp vermeye devam ettik. Benim onun yüzüne bakacak cesaretim yoktu ama, o benim yüzümü inceliyordu uzun süredir.
"Çok güzelsin."
Dediğiyle gözlerimi büyütüp ona bakmıştım ve anında dudaklarıma kapanmıştı. Delirdiğim ve anlayamadığım tek nokta, onunla öpüşmenin nasıl bu kadar güzel olabileceğiydi. Daha önceden başkalarıyla da öpüşmüştüm, ama hiç biri Namjoon'unki gibi etkileyici ve tutkulu olmamıştı. Ve ben buna inanamıyordum.
Anlamıştım ki, bu yaptığımız, bizim için basit bir seksten çok daha fazlası olacaktı.
¦
Vee, sonunda smut akzjamskams
Yarın da Love, No Limits- Vmin'e bölüm atacağım. Bu şekilde düzenli gidecek. O kurguya da bakmanızı tavsiye ederim. Bence güzel bir şeyler olabilir o kurguda.
Bunu bu şekilde atıyorum ve gidiyorum, bölüm hakkında düşüncelerinizi yazmayı unutmayın.
Tabii böyle bir bölüm hakkındaki düşünceler nası olabilir ki ckajswksjwjsj
Her neyse, gidip ders çalışmalıyım.
Görüşürüz
💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
burglar love ¦ namjin
FanfictionBir hırs uğruna aldığı kararlar, hayatını çok boğucu yollara sürüklerken ister istemez o da kayboluyordu. Kendisinin düzenli zannettiği ama oldukça dağınık olan hayatının içerisinde yolunu bulamaz olmuştu artık. Sırlar üzerindeki koyu perde yok olan...