¦
Eve geldiğimizde Namjoon bavulunu odaya çıkarmıştı. Sandığımdan da mutlu olmuştum ben. O da oldukça mutlu gözüküyordu. O şimdi salonda oturuyordu, ben de onun için güzel yemekler hazırlıyordum.
Bir an sebepsizce, içim bir hoş oldu. Sanki evliymişiz gibi hissettim bir anlık. Oldukça güzel bir histi. Ama bu saçma bir düşünceydi. Neden bir anda böyle bir şey beynimin duvarlarında gezinmeye başlamıştı ki?
Yemekleri hazırlayıp Namjoon'a seslendim. Mutfağa girdiğinde gözlerini büyüterek sofraya baktı. "Waow, bence sen polis değil aşçı falan olmalıymışsın." dedi gözlerini masadan alamayarak. Gülümsedim. Evet, iyi yemek yapardım sonuçta.
Yemeğe oturduk ve Namjoon hemen gömülmeye başladı. "Hey, ciddiyim. Bu şekilde yemek yaptığını bilseydim cidden bir restoran açmanı önerirdim. Aşırı ünlü olabilirsin." dedi yemekleri hızlı hızlı yerken. Bir yandan da konuşmaya çalışıyordu. Ağzına tıkıştırdığı yemeklerden dolayı yanakları tombul olmuştu ve çok tatlı gözüküyordu. Bense sadece onu izliyordum.
Biraz sonra onu izlediğimi fark etti ve başını kaldırdı. Ağzı hala doluydu. Elindeki çubuklarla benim tabağımı işaret etti. "Hey, sen de yesene." dediğinde onun sesiyle irkildim ve kendime geldim. Hemen başımı salladım ve "Ah, dalmışım. Şimdi yiyeceğim ben de." diyerek çubukları elime aldım.
...
Yemekleri bitirip beraber mutfağı toplamıştık. İşlerimizi de bitirip salona geçtik.
"Seokjin, film izleyelim mi, hm?"
"Olur Namjoon, filmi sen seç."
Namjoon ellerini çenesine koyup düşünür bir pozisyon aldı ve "Hmm, bir düşüneyim. Geçenlerde bir film duymuştum. Çok ünlü olmalıydı ki herkes ondan bahsediyordu. Adı sanırım ***********. " dedi.
"Peki, güzel bir film olduğunu düşünüyorsan açalım." dedim o filmi ararken. "O kadar ünlü ve konuşulan bir film olduğuna göre güzel de olmalı. Konusunu az çok duymuştum, oldukça güzeldi. Hah, işte açtım." dedi arkasına yaslanırken.
Filmlerle pek aram yoktu çünkü şu ana kadar onlara pek vakit ayırmazdım. Ama eğer Namjoon beğendiyse güzeldir herhalde. Hem yeni filmler izleyip biraz bilgi sahibi olmak güzel olur.
Filmi başlatmadan önce, patlattığımız mısırları alıp geldim. İkimiz de yerimize yerleştikten sonra, filmi başlattım.
~~~~
***Devamı smut değildir ancak +18 ifadeler vardır. Rahatsız olanlar bu bölümü atlayabilirler.****
Lanet olsun.
Porno izleseydim daha az azardım.
Bu nasıl bir film böyle?
İçinden gaylerin de çıkması normal bir şey mi?
Filmde resmen sapık olmayan bir yer yok ve yanımda hiç tepki vermeden oturup izleyen bir adet Namjoon var. Yastığı kucağına almış, düzgünce filmi seyrediyor. Nasıl bu kadar sakin olabilir bu filmi izlerken? Yarısından çoğu porno.
Oysaki benim acilen tuvalete gitmem gerekiyor yoksa daha kötü bir duruma gelebilirim. Bu gidişle hiç de iyi şeyler olmayacak.
"Namjoon ben bir lavaboya gidip geleyim." dediğimde gözlerini filmden çevirmeden başıyla onaylamıştı. Sanki heyecanlı bir dedektif filmi izliyor gibiydi, bu kadar odaklanma niye?
"Sen gelene kadar filmi durdurayım mı?"
"Hayır hayır, sen izlemeye devam et. Ben hemen geleceğim zaten, filmde de çok olay olmuyor. Olursa da bana anlatırsın."
Hemen banyoya girdim ve kapıyı kilitledim. Bir elim pantolonumun içine kayarken, beynim bunu şu anda yapmamam gerektiğini söylüyordu. Ki haklıydı da. İçeride Namjoon varken bunu yapamazdım. Ve bu evde kaldığı için de bu işi bu gece de yapamazdım ama bir an önce halletmezsem çok kötü şeyler olacaktı. Ki bu benim için çok zor bir şeydi, kolay erekte olmama rağmen çok zor boşalırdım.
Kendime yavaş hareketlerle dokunmaya başladım. Uzun sürecekti ama kendimi bu yüzden sıkamazdım. Namjoon'a rezil olabilmeme rağmen bunu yapacaktım. Yoksa çok daha büyük rezillik çıkacaktı.
Pantolonumdan hızlıca kurtulmaya çalıştığımda, alt taraflarım çok fazla zonkluyordu. Tüm kanımın oraya toplanıp orada atmasını hissediyor gibiydim.
Kendime yavaş hareketlerle dokunmaya başladığımda, ağzımdan küçük bir inleme çıkmıştı ama kendimi tutmalıydım, en azından çok ses çıkartmamalıydım. İşler iyice sarpa saramazdı. Yaklaşık 20 dakika boyunca kendimle uğraşırken Namjoon kapıyı tıklatmıştı.
"Seokjin? Orada mısın?"
Nefesimi kontrol etmeye çalışarak zar zor cevap verdim. "E-evet, buradayım." dedim kendimi sıkarak.
"Bu kadar uzun süredir ne yapıyorsun orada?"
Lanet olası herif. Acaba cidden anlamadı falan mı? Yoksa bilerek mi yapıyor? Az önce izlediğim film tamamen pornoydu ve uğraşmam gereken bir penisim var da acaba onu halletmek için burada olabilir miyim Namjoon Bey?
"H-hiç, çıkarım birazdan."
"Cidden iyi misin?"
Bir de soruyor musun? Daha fazla zorlanırsam senden bile yardım isteyebilirim, sen ne diyorsun!
"Evet, iyiyim. Gidebilirsin sen."
"Tamam."
İçimden bir ses tamamen gitme ve bana yardım et diyor, ama bunu ona söyleyemem elbette. Namjoon uzaklaşınca işime dönmüştüm. Baya bir zor olacağa benziyordu. Daha hiç yol kat edememiştim. Bu gidişle ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Kendimi zorluyor, farklı şeyler hayal etmeye çalışıyorum ama olmuyor. Bu şey, şiş bir şekilde zonklamaya devam ediyor. Acıdan kafayı yiyebilirim her an. Mastürbasyonda hiçbir zaman iyi olamadım, kendimi hiç tatmin edemiyordum ve hala öyle. Ellerimi ne kadar hızlı ve sert hareket ettirsem de, bir faydası olmuyor bana.
Dayanamıyordum. Acıdan ve sertlikten kafayı yiyecektim. Böyle devam edemezdim ve yapacak başka bir şeyim de yok gibi duruyordu.
"Namjoon!!!"
¦
Evet, evet kabul ediyorum. Geri dönüş için oldukça sapık bir bölüm oldu bu. Diğer bölüm de hazır ama meraklanın diye onu birkaç gün sonra atacağım.
Uzun süredir bölüm yayımlamadığım için şu an ilk zamanlardaki gibi heyecanlandım sanki. Şimdi gidip yazacağım yeni kurgu hakkında hazırlamalar yapacağım.
Görüşürüz ballarım
~<>♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
burglar love ¦ namjin
Hayran KurguBir hırs uğruna aldığı kararlar, hayatını çok boğucu yollara sürüklerken ister istemez o da kayboluyordu. Kendisinin düzenli zannettiği ama oldukça dağınık olan hayatının içerisinde yolunu bulamaz olmuştu artık. Sırlar üzerindeki koyu perde yok olan...