Eflin'in sırtıma indirdiği yumrukla kendime gelirken ağzımdan çıkan inlemeye engel olamamıştım."Yavaş.." dedim sırtımı ovuşturarak. "İnsan yatıyor burada, insan!"
"Bilmem, bana hiç öyle gelmedi." dedi gülerek. "Daha çok kış uykusuna yatmış bir ayı gibi."
Gözlerimi devirdim.
Elimden tutup beni kaldırdığı sırada kahvelerine sorgulayıcı bakışlar atmakla meşguldüm.
"Nereye böyle?" dedi Eflin'e göz kırpan kurtarıcı ikizim.
"Sana ne?"
Araları bozuk olmalıydı. Ya da daha çok Eflin'in, Berkay'a tavır almasına benziyordu.
"Kantine ineceğiz ama sana sinirliyim sen gelme." diyerek ikizime attığı omuzla kaşlarımı kaldırdım.
Hey, ben ne kaçırmıştım?
Eflin, beni kolumdan tutup koridora çıkarırken bir anda duraksadı.
"Ya da vazgeçtim Beril. Çıkmasak mı?"
Gözlerimi devirdim.
Bu kızın ruh hali neden hiçbir zaman yerinde olmazdı ki?
"Beni o sınıftan çıkardıysan gitmek zorundasın."
Önüme geçti.
"O-olmaz!"
"Neden?" dedim onu kenara çekip ilerlemeye devam ederken.
Gördüğüm manzarayla kaşlarım çatılıp adımlarım yere çivilenirken sinirle tırnaklarımı ellerime geçirdim.
"Boşver onları, gel hadi." dedi Eflin beni çekiştirirken.
Tuttuğu kolumdan tek hamlede kurtulurken burukça tebessüm ettim.
Deniz, kameraların görmediği kör noktada Hande'yle birlikteydi.
Aslında benim Hande'yi sevmememin tek nedeni Deniz'le birlikte olması değildi. Tabi o da vardı ama asıl nedeni geçen dönem tam 2 ay uğraşıp emek verdiğim proje ödevimi çantamdan yürütüp üzerine onun tabiriyle yanlışlıkla kahve dökmüştü.
Daha sonra kavga ettiğimizden onu hırpaladığım için ben ceza almıştım.
Her şekilde yırtmayı nasıl beceriyordu!
Bakışlarım ikisi arasında mekik dokurken, tam o anda Deniz'le göz göze gelmiştik.
Hayır, bu ilk defa olmuyordu.
Küçük bir tebessüm yayıldı yüzüme.
O da beni başıyla selamladığında Eflin'le birlikte aşağı, kantine indim.
O, kendisine kahve alırken bana da kahveyi sevmediğim için çay almıştı.
Çayı önüme koyarken desteklercesine omzuma dokundu.
"O aptalla aralarında gerçekten bir şey olmadığını biliyorsun Beril. Biraz yüzün gülse olmaz mı?"
Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Bazen düşünüyorumda Deniz mi onu kullanıyor yoksa o mu Deniz'i kullanıyor? Bu ne biçim ilişki lan."
Güldü.
"Çıkar ilişkisi."
Arka cebimden telefonumu çıkarıp uygulamaya girdiğimde parmaklarımı klavyede gezdirdim.
Bilinmeyen Numara: Biliyor musun,
Bilinmeyen Numara: Hiç yakışmıyorsunuz
Bilinmeyen Numara: Adeta bir ıslak saçla klima gibisiniz aq
Bilinmeyen Numara: Sizin yan yana durmanız bile çok saçma
Deniz: Buna sen mi karar veriyorsun?
Deniz: Pardon da, iki konuşuyoruz diye bana bunları söyleme hakkını nereden buluyorsun?
Güldüm ama mutluluktan uzak bir
gülüştü bu.Haklı gibiydi.
Ona karışma hakkım yoktu ama bana böyle davranmasına izin veremezdim.
Bilinmeyen Numara: Ne oldu,
Bilinmeyen Numara: Gerçekleri duymak zoruna mı gitti?
Bilinmeyen Numara: Buraya gelipte seni pışpışlamayacağım Deniz.
Bilinmeyen Numara: Hareketlerine dikkat et
Bilinmeyen Numara: Gözüm üstünde olacak çiçeğim :')
• • •
beril ama kral.
bölümleri sıklıkla atmayı düşünüyorum :')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
00.00 |Texting
Teen Fiction[texting,] Bilinmeyen Numara: Balık yedeğimiz zaman ardından süt içince zehirleniyorsak, (23.56) Bilinmeyen Numara: Eğer denize süt dökersekte balıklar zehirlenir mi? (23.56)