"Deniz çık dışarı!" diye haykırdım hafif çakırkeyf halimle.Kafam iyi olmadığı için gecenin bu saatinde Berkay, Deniz'in kapısına dayanmama izin vermemişti. Bir şekilde habersiz evden kaçtığımda kendimi ona yalan söylediğim için suçlu hissediyordum.
İçeride bir hareketlenme olmayınca daha güçlü haykırdım. Umarım mahalleliyi başımıza toplamak gibi bir rezillik çıkarmazdım.
"Deniz dışarı çık, konuşalım!"
Odasının ışığı yandığında uyku mahmuru haliyle cama çıktı.
"Beril?" dedi gözlerini ovuşturarak. "Bu saatte burada ne işin var?"
Güzel soru.
Bu soruyu benimde kendime sormam lazımdı.
"Bilmem ne işim var?" dedim hafif yalpalayarak. Kelimeler ağzımdan boğuk
boğuk çıktığı için zar zor anlaşılıyordu."Bekle orada! Geliyorum." dedi düştüğüm yeri işaret ederek.
Kuvvetli bir kahkaha attığımda gerçekten kafayı bulduğumu fark etmiştim.
Koşarak yanıma geldiğinde beni düştüğüm yerden kaldırdı.
Sarhoşluğun verdiği rahatlıkla asla yapmayacağım bir şeyi yaptım. Kollarımı boynuna dolayarak tişörtünün yakasıyla oynamaya başladım. O sırada parmaklarım benden bağımsız omzunda daireler çiziyordu.
"Beril, yapma güzelim. Sabah ayık kafayla pişman olmanı istemiyorum." dedi duraksayarak. O da bu halimi ilk defa görüyordu.
"Neyi yapmayayım ki?" dedim en sevimli halimle. Dudaklarımı boynuna bastırdığımda kafamı bir süre boyun girintisinden kaldırmadım.
Ellerimi kendinden uzaklaştırdı.
"Pişman olman, istediğim son şey bile olamaz."Aramızdaki mesafe neredeyse sıfıra inmişti.
"Affettin mi beni?" dedim maviliklerine bakarak. "Ben.. sana bir özür borçluyum."
"Bunları şimdi konuşmasak?" dedi burukça. "Hadi gel ben seni evine bırakayım. Yarın sabah ayık kafayla konuşacağız. Söz veriyorum."
"Saaanaaaağ güveeeeniyorrruuum." dedim dilimi yuvarlayarak. Benim için konuşmak bile zor bir hal almıştı.
"Beni şaşırtıyorsun." dedi alayla. "Ben güvenilecek adam mıyım? Sana yalan söyleyip hakkında abuk subuk konuşuyormuşum ya hani?"
Onu dinlemeden biraz daha yaklaştım.
"Şimdi izin verirsen bir şey yapmak istiyorum."
Güldü. "Bu son ama! Sonra seni evine bırakacağım. Göz gözü görmüyor şuraya bak." dedi ellerini açarak.
"Tamam!" dedim yarım bir gülümsemeyle.
"Bu son."Aramızdaki mesafeyi açtığı anda tekrar kapatarak dudaklarımı dudaklarına bastırdım.
Bu benim için tarifsiz bir histi. İki yıldır en çok istediğim şeyi şimdi gerçekleştiriyordum. Mavi gözlerinin şaşkınlıktan açıldığını farkettiğimde sabaha pişman olacağımı bilmeden dudaklarının üzerinden yarım ağız sırıttım.Alkol, beynimi ele geçiren bir tümör gibiydi.
Öpüşmemiz derinleşirken kollarımı boynuna doladım. Okyanuslarının karardığını on kilometre öteden bile anlayabilirdiniz.
Geri çekildiğim sırada alnını alnıma yasladı.
"Sen az önce ne yaptın?"
• • •
kiss sahnesi yazamıyorum aq çokta abartmak istemedim anlayın siz işte ŞAĞFÜAÖFMAĞFMAMFŞĞSFĞĞSĞF
ŞİMDİ OKUDUĞUN
00.00 |Texting
Teen Fiction[texting,] Bilinmeyen Numara: Balık yedeğimiz zaman ardından süt içince zehirleniyorsak, (23.56) Bilinmeyen Numara: Eğer denize süt dökersekte balıklar zehirlenir mi? (23.56)