otuz üç

11.9K 631 94
                                    


Sabah okula geldiğimde dikkatimi çeken ilk şey sıramın altında en sevdiğim meyveli bir pasta ve küçük bir not olmuştu.

Özenle kaplanmış sarı zarftan notu çıkardım.

"Canım biraz sıkılmış olabilir.. Biz çocuklar olarak küçükken ne yapardık Beril? Cevap verdin kabul ediyorum. Evet, oyunlar oynardık. Bende çocuk ruhlu bir insan olduğuma göre şimdi seninle tatlı bir oyun oynayacağız.
Arka bahçeye çık ve senin her zaman oturduğun bankın arasına sıkıştırılmış zarfı al. Seni orada bekleyen küçük bir sürprizim var. Oraya gelmezsen Ne olacağını söylememe gerek yoktur umarım? -0538***"

Ne güzel iş ya! Birde gizli numaranın saçmalıklarıyla uğraşacaktım. Oyuncak gibi döndürsün dursun bizi.

Tam sıradan kalkacakken Eflin'e çarpmam ile duraksadım.

"Nereye Beril?"

"Hava alacağım."

"Bende geliyorum, yalnız çıkma."

"Olmaz!" dedim gözlerimi ona sabitleyerek. "Ben biraz yalnız kalsam daha iyi olacak. Hem bak ben sana pasta aldım. Sıranın altında, en sevdiğinden!"

Eflin'e yalan söylediğim için kendimi kötü hissettsemde bunun bir geri dönüşü yoktu.

Hızlı adımlarla sınıftan çıktığımda arka bahçeye doğru yöneldim.

Bankın üstünde görünürde bir şey yoktu. Altını yokladığımda biraz önceki gibi yine sarı bir zarf vardı.

Zarfı açtığımda içinden küçük bir not daha çıktı.

"Sürprizimi beğenirsin umarım. Haa unutmadan fotoğraf dün geceye ait :)"
-0538***"

Zarfın içinden fotoğrafı çıkardığımda gözlerim istemsizce açılmıştı.

Zarfın içinden fotoğrafı çıkardığımda gözlerim istemsizce açılmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Omuzlarımı dikleştirip elimin tersiyle yanaklarımı kuruladım. Hande'yle barışmış olamazlardı değil mi? Ama bilinmeyen bu fotoğrafın dün geceye ait olduğunu söylemişti. Ya değilse? Ya bilinmeyen bana yalan söylüyorsa?

Sinirden başıma ağrılar girerken tek isteyim bu fotoğrafın geçmişe ait olmasıydı.

Hızla sınıfa çıktığımda cebimdeki telefonum titremişti.

0538***: Boynuzlar diyorum Beril

0538***: Nasıllar? Güzellermi?

0538***: Ay pardon ÖAĞFÜWÖFĞAÜFPQŞĞFĞQĞDĞEĞAĞ

0538***: Siz sevgili değildiniz dimi

0538***: Unutmuşum sorry

Beril: Sana inanacağımı düşündüren nedir ya? Nereden geliyor bu özgüven aq

Beril: Sen bizimle oyuncak gibi oynayan klavye arkasına saklanan aptalın tekisin.

Beril: Karşıma çık, ne sorunun varsa yüz yüze halledelim.

0538***: bunu senin söylemen fazlasıyla komik .d

0538***: Ama daha her şeyin başındayız. Ben daha istediğimi almadım.

0538***: Ben istediğimi almadan bu oyun bitmeyecek.

0538***: Sok bunu kafana!

Beril: Ne istiyorsun aq

Beril: Düş lan yakamdan düş!

0538***: Ben sana ne istediğimi söylediğimi hatırlıyorum Beril.

0538***: Deniz'i unutmanı istiyorum. Ben seni istiyorum.

Beril: Onu aklımdan çıkarsan bile,

Beril: Kalbimden çıkaramazsın.

Beril: Sende bunu kafana sok!

(Görüldü)

• • •

Bunu şu an farkediyorum aq ben bu kurguyu ilk yazışımda beril'i 10. sınıf olarak düşünmüştüm ve bu yüzden kurgu da coğrafya olsun edebiyat olsun hepsini görüyordu ama düzenlerken bu detayı unutmuşum ve ben 2. düzenlemede berili sayısalcı yaptım aşcöaöcğaşmcaşicşa şimdi gidim de coğrafya ve edebiyat gördüğü bölümleri düzeltip gelim bari..

demek istediğimi anlamışsınızdır bu ayrıntıyı kimler farketti¿ uyarsaydınız keşke yaw şamxşaüxaömfşqğsa

00.00 |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin