Öncelikle bu bölümü 24.03.2019/ 21.48 sularında yazmış bulunmaktayım ve yaklaşık olarak 2.30 saat sonra en sevgili arkadaşımın doğum günü. Kimin mi? Varlığının sadece masraf olduğu biri kendisi. Şaka bugüne kadar hiç masraf çıkarmadı bana ama bugünden sonra çıkarmayacağı ne malum neyse o kişi ilk bölümde de benden ithaf almış olan sedefiko ♥️ Bazen keşke hiç olmasaydı diyorum, şaka tabii ki, bu zamana kadar asla böyle bir kelime kullanmadım ve kullanmayacağımı da biliyorum çünkü o, benim canımın en içlerinden biri. Burada da doğum günün kutlamak istedim. Hadi sizde onun doğum gününü kutlayın. Etiket yapın ki görsün doğum gününü kutladığınız. Ve biliyorum ben bu bölümü bilmem kaçıncı ayın kaçıncı günü atacağım bu yüzden bu satırları okurken geçmiş doğum günü olmuş olacak. Ben bu yüzden hem şimdi hem de geçmiş olacak doğum günü kutluyorum. Biliyorum ki o, ömrüm boyunca benim için hep iyi ki olarak kalacak. Seni çok seviyorum, sen iyi ki varsın ve biz iyi ki tanıştık. Seni çok fazla seven arkadaşın. MilaMirela_ sevgimle kal ve bu satırlardan hiçbir zaman haberi olmayacak ta ki bu bölümü okuyana kadar. Yani ona da sürpriz bir bölüm olacak. ♥️
Uzun zamandır bölüm atmadığım için geçen bölümü unuttuğunuz düşünerek geçmiş bölümden bir kesit bırakıyorum.
-11.Bölüm kesiti-
Yeşil Gözlü'yü getirdikleri koridora geldiğimde adımlarımı biraz daha hızlandırdım. Koridor yine bomboştu sadece Oğuzhan vardı. Yavaş adımlarla yanına ilerlediğimde bakışları bana kaydı. Aramızda birkaç adım kaldığında Yeşil Gözlü'yü aldıkları odanın kapısı açıldı ve içeriden Doğukan çıktı.
Onu görünce kalbim boğazımda atıyormuş gibi oldum ve tam karşısında durdum. Gözlerimdeki yaşlar Doğukan'ın kötü bir şey söyleyeceğini hissetmiş gibi onun dudakları arasından çıkan kelimeyi bekliyordu.
Oğuzhan da yanımdaki yeri aldığında konuşamadım, öylece onun hiçbir şeyi belli olmayan yüzüne baktım. O da susmuş bize daha doğrusu benim yaşı birikmiş kahverengi gözlerime bakıyordu.
“Konuşsana oğlum, çocuk nasıl, iyi mi?”
Oğuzhan'ın sesiyle dudaklarım arasından çıkmayan cümlelere lanet ettim ve başımı minnetle Oğuzhan'a çevirdim. Gözlerim tekrar Doğukan'ı bulduğunda ise kalbime zehirli bir ot ekilmiş, gözyaşlarımla büyümüş ve bugün beni zehirleyecekmiş gibi hissettim.
Duyacaklarım beni korkuturken gözlerimi kapattım. Gözlerimden akmayı bekleyen yaşlardan bir tanesi yuvarlanarak yanaklarımdan yol aldı ve o an Doğukan'ın sesi ulaştı kulaklarıma. Dudakları arasından dökülen sözcük, kalbime ekilmiş olan zehir patlarken nefessiz kaldığımı hissettim.
“Öldü.”
BÖLÜM 12: GÜÇLÜ İNSANLAR ÖLMEZ
Bazen olduğunuz yerde sayarsınız. Ne başa dönebilirsiniz ne de ilerleyebilirsiniz sadece olduğunuz yerde öylece kalırsınız. Bütün ışıklar kapanır ve siz, karanlığa sığınırsınız ama o an karanlığın ne kadar tehlikeli olduğunu düşünmezsiniz. Ruhunuz, zihniniz karanlığa gömülür, sizin anladığınız tek şey ise biraz sonra bedeninizin de karanlığa gömülecek olmasıdır. Bunu engellemek içinse elinizden hiçbir şey gelmez.
Elimdeki bardak, bir filmin en acıklı sahnesi gibi yere düşerken, gözlerim odağını kaybetmişti. Oysaki ben, böyle sahnelerin sadece dizilerden ve filmlerden ibaret olduğunu düşünürdüm ve şu an anladım ki ne diziler ne de filmler, aslında bunların hepsi hayatımızın bir parçası. Oynayan her kare, çizilen her kalem hayatın içinden kopup gelmişti; bizlerde can bulmak için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADA ◐Tamamlandı.◑
Teen FictionHayatta hiç yalnız olduğunuz zamanlar ya da yerler oldu mu? Tek kişilik yatakta iki kişi uyudunuz mu mesela? Her gece uyumadan önce yanınıza size güç veren bir bedenin uzandığını hayal edin, sizi her daim koruyup kollayan bir beden. Müzik dinlerken...