2. MERHAMET

873K 35.3K 178K
                                    

Keyifli Okumalar!

Şarkılar; -Forget My Heart, The Black Heart Procession
-Hippie, Sabotage

Şarkılar; -Forget My Heart, The Black Heart Procession-Hippie, Sabotage

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çocukların gözlerinin içine hiç dikkatli bir şekilde baktınız mı?

Çocuklar, gözlerinin içinde bütün duyguları barındırır ve o duygulara erişmek oldukça kolaydır bana kalırsa. İsteklerinin, doğrularının, yanlışlarının, sevinçlerinin, üzüntülerinin gözlerinin içinde yer aldığına ve o gözlerin içine bakarken duyduğumuz şefkatin oradan geldiğine inanırdım.

Şu an ise karşımda beş küçük çocuk varmış gibi hissediyordum ve bir o kadar beş olgun kişi. Hepsinin gözlerinin içindeki çocukluğu görebiliyordum ama hiçbirinin gözünün içindeki duyguları okuyamıyordum.

Gözlerinin içine en dikkatli baktığım kişi Yankı'ydı ama onda da erişebildiğim hiçbir duygu yoktu. Tek görebildiğim boş bir oda ve hep çehresine oturttuğu o alaylı ifadesi.

Elini çeken ilk kişi Yankı oldu. Düz kaşlarının gergin duruşu düzeldi ve kirpiklerinin arasından yüzümü incelerken ben de bakışlarımı bir an olsun onun yüzünden ayıramıyordum. Gözlerindeki çocuksu ifadeyi en fazla saklayabilen kişi Yankı Sarca'ydı; grup hakkında ilk fark ettiğim buydu.

Arkamızda kalan Önder Sarca, bizim yanımıza doğru yürüdü ve tam yanımızda durduğunda Lâl ve Bartu'nun da hareketlendiğini gördüm. Yağmur şiddetini durdurmak yerine daha fazla arttırmıştı; Yankı'nın saçları alnına doğru düşmüştü ve kirli sakalları ıslanmıştı.

"Helin seni tanıdığından bahsetmişti." Önder'in sesi, daldığım düşüncelerden kendime gelmeme neden oldu ve bakışlarım ona doğru yöneldi. Tam cevap vereceğim sırada Yankı sözü aldı.

"Beni tam olarak tanıdığı söylenemez," imalı bakışları hala üzerimdeydi, "eğer tanısaydı bir aydır yaptıklarının çeyreğini yapmazdı."

Ne demeye çalıştığını anlamamıştım ama korkutmaya çalışmış olabileceğini düşünerek hafifçe tebessüm ettim. "Cesur biriyim, korkaklık pek bana göre değil."

Yankı'nın tek kaşı havaya doğru kalktı ve alaya alırmış gibi "Bu yüzden çeyreğini yapmazdın," dedi ve dakikalar sonra benden bakışlarını ayırarak Önder'e baktı. "Cesareti, isteklerinin peşine düşmek ya da korkaklık olmadığını savunan birisi var karşımızda. Gruba ayak uydurabileceğine emin misin?"

Önder Sarca'nın cevap vermesini bile beklemeden "Seni tanısam neden çeyreğini yapmazdım, cesaret senin için nedir?" diye sordum. "Korkulacak birisi olduğun için değil mi?"

Yankı güldü. Bembeyaz dişlerini sergileyerek ve geniş bir şekilde güldü ama o kadar samimiyetsiz, o kadar uzak birisiymiş gibi güldü ki kendimi bir aptalmış gibi hissetmiştim. "Korkulacak birisine göre fazla masumum bence?" Başını hafifçe yana yatırdı ve gözlerine bir anda sanki masumiyet erişti. Öyle güzel rol yapıyordu, öyle güzel maske takıyordu ki şaşkınlığımı belli etmemek için çaba sarf ettim. "Ayrıca o kadar da klişe bir adam sayılmam."

SOKAK NÖBETÇİLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin