SOKAK NÖBETÇİLERİ KİTAP OLUYOR!

502K 23.4K 24.5K
                                    

Aslı Arslan'ın güncesinden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Aslı Arslan'ın güncesinden...

17.10.2020

Bu açıklama yazısına başladığımda hem heyecanı, hem gerginliği hissediyorum. Yazıyı bitirirken, yani içimdekilere size anlattığımda hangi duyguda olduğumu size yeniden söyleyeceğim.

Amacım duygusal bir konuşma yapmak değil, kesinlikle değil ama Sokak Nöbetçileri dediğim zaman bir tarafım hep kırılıyor, bir tarafım üzülüyor fakat bir tarafım da gururla doluyor. İlk yazdığım anı hatırlıyorum. İki nedenim vardı, birincisi ne olursa olsun, kaygı gütmeden hislerimi yazmaktı. Mutlu muyum? Mutluluk yazacağım. Mutsuz muyum? Bunu yapacağım. Eğlenmek mi istiyorum? Onlarla beraber eğleneceğim. Bundan dolayı olsa gerek bazı bölümlerde dediniz ki "Aslı ne oluyor? Az önce ağlıyorduk."
Aslında o an beni okuyordunuz, hislerimi. Hepsi bendim, hepsinden bir parça benden vardı.

Sokak Nöbetçileri benim duygularımı benden alarak beni iyileştirdi.

Yazmamın ikinci nedeni de onları hissetmemdi. İlk aklımda canlandıkları anı bile hatırlıyorum. Karanlık bir sokaktı. Yedi çocuk vardı. O yedi çocuğu yazmadan duramayacağımı hissettim. O sokağı, sokak lambasıyla aydınlatan ben oldum ama sonra o ışığı söndürmeyen ve bunu engelleyen kişiler, Sokak Nöbetçileri'ydi.

Bu kadar sevileceğini düşünüyor muydum? Düşünmekten öte inanıyordum. Çevremdekilere dönüp demiştim ki "Bu kitap çok sevilecek, inanıyorum." Bana inanmayan da oldu, dalga geçen de oldu, abarttığımı düşünen de oldu fakat inananlar da hep oradaydı. Hiç unutmuyorum, içinde kötülük barındırdığına emin olduğum birisi bana demişti ki "1000 kişi okumazsa bile üzülme tamam mı?" Sadece dönüp bakmıştım hatta şaşırmıştım çünkü bu amaçla yazmıyordum. Hiçbir zaman en dorukları amaçlamadım, amacım onların hissedilmesiydi. 1000 oy aldığımda da sevindim, 10000 oy aldığımda da sevindim. Bir bölümüme 100.000 yorum geldiğinde de sevindim ama daha çok gururlandım ve bu gururun son sırasında ben vardım, ilk önce Sokak Nöbetçileri'yle sonra sizinle gurur duydum. Hepsi aynı sevinçti. Hatta siz bana dönüp diyordunuz ki "Aslı daha bunlar hiçbir şey, daha iyileri olacak. Çok daha iyileri olacak." Kısacası beni biraz da bu konuda siz eğittiniz.

Ben hâlâ aynı sevinci yaşıyorum ama arada size göstermiyorum... Gösteriyor muyum... Evet? Hayır? Sen deli misin Aslı? Neyse...

Günler geçtikçe gitgide büyüdük. Bir anda değil, yavaş yavaş. Bir zamanlar gözlerimle sayabileceğim kadardınız, şimdi artık öyle değil ama her birinizi bir kere görünce unutamıyorum. Bazen karşılaştığımızda seni hatırlıyorum, diyorum. Konuyla alakası ne Aslı? Konuyla alakası yok, öyle söylemek istedim. İç sesimi de yazıyorum ama bu yazıyı düzenlemeyeceğim, ilk yazdığım gibi bırakacağım neyse o olsun. Biraz da gerçek deliyi görün...

Size minnettarım. Öyle bir minnettarlık ki kelimelere dökemiyorum. Belki bazı zamanlar birbirimizi kırdık, belki bazı zamanlar bana kızdınız, belki ben size kızdım (hatırlamıyorum, size çok kıyamıyorum) ama sonunda hep yan yana geldik. Sokak Nöbetçileri'ni ben yazdım, ben yarattım ama onu siz büyüttünüz. Yani Sokak Nöbetçileri'ni çocukken büyüten aslında sizlerdiniz, ben sadece onların çocukluklarını hatta bebekliklerini sizlerin ellerine verdim. Sesiniz az değil, gürdü. Öyle bir bağırdınız ki bazen Sokak Nöbetçileri diye duymayan bile duydu. Öyle bir duydular ki bazen bana dönüp "Senin okurların delirmiş" bile dediler. Buna da sevindim ama dönüp "Aa öyle mi?" dedim... Maalesef bazen normal davranırım ama size karşı değil... Aslı tamam asıl konuya gelelim...

SOKAK NÖBETÇİLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin