7. GEÇMİŞTEN MEKTUP

738K 32.4K 194K
                                    

Keyifli Okumalar!

Şarkılar: Deftones, Rosemary
Adamlar, Adını Başkasının Koyduğu Çocuklar
Vigiland, Pong Dance

Tanrı, kötülüklerimiz affedecek kadar merhametliydi ama hayat; yaşanan ve yaşatılan bütün kötülüklerin hesabını sorar ve nefes aldığımız müddetçe her ikisinin de karşılığını verirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tanrı, kötülüklerimiz affedecek kadar merhametliydi ama hayat; yaşanan ve yaşatılan bütün kötülüklerin hesabını sorar ve nefes aldığımız müddetçe her ikisinin de karşılığını verirdi. Tanrının affedici olmasından daha çok hayatın adalet sistemine inanmayı daha çok tercih ediyordum çünkü benim affedilmeye ihtiyacım yoktu.

Bir kez olsun Tanrıya beni affetmesi için yalvarmamıştım ama onları affetmemesi için defalarca dizlerimin üzerine çökmüştüm.

Ferda'nın yüzüne bakarken ruhumun dizlerinin üzerine çöktüğünü, Tanrıya onu bu hale getirenleri affetmemesi için yalvardığını hissediyordum.

Aramızda belki de dakikaları bile aşmayacak kadar kısa bir bakışma geçmişti ama ben onun için kendimi bile feda edecek kadar ona adanmış hissetmeye başlamıştım. Karşımdaki gözleri sanki bana ait gibiydi, aynaya her baktığımda gördüğüm gözler, onun gözlerine yerleşmişti.

Ferda'nın çocukluğunda, kendi çocukluğumu büyütmek istiyordum.

"Hoş geldiniz." Ferda'nın arkasından yürüyen Önder'i gördüğümde çöktüğüm yerden doğruldum ve başımla selam verdim. O sırada Ferda, sıcak eliyle elimi tuttu ve bacağımın arkasına doğru saklandı.

"Hoş bulduk." Yankı da çöktüğü yerden kalktı. İkisinin arasında senelerin bile aşamadığı, silemediği bir mesafe var gibiydi. Önder, Yankı'ya daima muhtaç gibi bakıyordu ama Yankı için aynısı geçerli değildi.

"Yukarı neden çıkmadınız?" Hafif kırlaşmış olan saçlarını geriye doğru itekledi ve bacağımın arkasına saklanan Ferda'ya baktı. "Seni arıyorum, ufaklık. Demek buradaydın."

"Benim adım ufaklık değil," dedi sert bir sesle. "Adım Ferda. Bundan sonra bana Ferda diyeceksin."

Önder gözlerini açtı ve Yankı'ya baktığında inanamadığını belli ediyordu. "Bunu nasıl başardın? Ona bir adım dahi yaklaşamıyordum."

"Aslında ben değil," diyerek Yankı beni işaret etti. "Helin onun ismini verdi."

Gülümsemeden edemedim ve Önder de gülümsememe karşılık verdi. "Büyük başarı," dedi sanki bir işten bahsediyormuş gibi. Bu beni rahatsız etmişti. "Ferda çok zor bir kız çocuğu, onunla anlaşabilmen mucize."

Ne diyeceğimi bilemediğim için gözlerim Yankı'ya döndü ve o an Yankı'nın gözlerinden bana doğru esen duyguyu ilk defa gördüm. Hayranlık. Yankı bana büyük bir hayranlıkla bakarken, dudaklarına kondurduğu silik tebessümü, gözlerindeki tebessümden daha hissizdi. "Eski bir radyo gibiler," dediğinde bakışları Ferda'ya döndü. "Ve ikisi de sadece tek bir frekansa bağlı. Biz onları anlamıyoruz ama onlar birbirlerini anlıyorlar Önder. Hayranlık uyandırıcı."

SOKAK NÖBETÇİLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin